Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2023 yılı ikinci yarısında geçerli olacak asgari ücreti, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “500 dolar civarında olacak” öngörüsüyle uyumlu olarak belirledi. Asgari ücret ara dönemde döviz cinsinden yüzde 6.1 artırılarak 482 dolara çıkarıldı.
1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak asgari ücret, işçi ve işverenin tam mutabakatıyla brüt 13 bin 414, net 11 bin 402 liraya çıkarıldı. Bu oran geçen yılın ilk dönemine göre yüzde 107, mevcut seviyeye göre ise yüzde 34 artış anlamına geliyor. Yeni asgari ücret, 23.68 liralık dolar kuruna göre ise 481.5 dolara karşılık geliyor.
İşverenin yüzde 6 destek talebi karşılık bulmadı
Asgari ücretin işverene maliyeti de 11 bin 759 liradan 13 bin 414 liraya yükseltildi. Ancak işveren kesiminin asgari ücret destek talebi ise tam karşılık bulmadı. Hâlen çalışan başına 400 lira olarak verilen asgari ücret desteği, yüzde 25’lik artışla 500 liraya çıkarıldı.
Net asgari ücretin yüzde 4.38’ine, brüt asgari ücretin ise yüzde 3.77’sine karşılık gelen bu destek 6 ay boyunca geçerli olacak. İşverenler, asgari ücret desteğinin, her asgari ücrette ayrı olarak belirlenmesi yerine, yüzde 6 olarak sabit bir oranla verilmesini talep ediyordu. Net asgari ücretin yüzde 6’sı 684 liraya karşılık geliyor.
Bakan Işıkhan: “Tam mutabakatla belirlendi”
Komisyonun yaklaşık yarım saat süren üçüncü toplantısının ardından açıklamayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yaptı. Bakan Işıkhan, 400 liralık işveren desteğinin önümüzdeki 6 ay için 500 liraya çıkarılacağını söyledi.
Bakan Işıkhan, çalışanı enflasyona ezdirmedikleri gibi asgari ücretin enflasyonun üzerinde bir refah payı eklenerek belirlendiğinin altını çizerken, artışın 2002’ye göre 61 kat olduğunu kaydetti.
Açıklamasında TİSK Başkanı Özür Burak Akkol ve TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’a katkıları ve olumlu yaklaşımlarından dolayı teşekkür eden Vedat Işıkhan, görevi devraldıktan sonra ilk olarak asgari ücret üzerinde çalışmaya başladığını bildirdi. Işıkhan, gelinen sonucun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşları enflasyona ezdirmeme konusundaki kararlılığını yansıttığını aktardı.
“Emeğin ve üretimin yüzyılı”
Türkiye Yüzyılını emeğin ve üretimin yüzyılı yapmaya kararlı olduklarının altını çizen Bakan Işıkhan, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sosyal barışı ve çalışma barışını korumak için adımlar atmaya devam edeceklerini söyledi.
TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: “Fiyatlar artınca alınan zam anlamlı olmuyor”
TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay da yaptığı konuşmada, çalışanların emeğini A’dan Z’ye herkesin bildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü hatırlatarak, katkısından dolayı Erdoğan’a teşekkür eden Atalay, artışa dair yorum yapmadı ancak enflasyonun düşüşüyle alım gücünün ve alınan zammın korunabileceğine işaret etti. Atalay, “Geçen sene ara zamda yüzde 30’du, şimdi yüzde 34. İnşallah enflasyon kontrol altına alınır, zamlar olmaz. Enflasyon belli bir noktaya gelir de alım gücümüzü korumaya devam ederiz. Asgari ücreti artır, enflasyon belli bir noktaya gelmezse bir önemi kalmıyor. Çalışanlar olarak pazardaki, marketteki fiyatların bir an önce kontrol altına alınması, temennimiz bu.”
TİSK Başkanı Akkol: “Çalışma hayatının başka sorunlarına odaklanabiliriz”
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol da açıklamasında, üçlü mutabakatla sonuca ulaşılmasından ve sürecin kamu desteğini de içerecek şekilde hızla tamamlanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Beklentileri dikkate alan dengeli bir rakam için çalışıldığını ve imkanları zorlayarak, işçileri, işletmeleri, istihdamı gözeten bir sonuca ulaşmak için gayret ettiklerini vurguladı.
Asgari ücretin belirlenme sürecinin çok fazla dikkat çektiğini vurgulayan Özgür Burak Akkol, işçi, işveren ve devleti ayırmadığını, bir bütün olarak gördüğünü belirterek, “Umuyorum bundan sonraki dönemlerde de işbirliği ruhunu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu ruha ihtiyacımız var. Tüm çalışanların ücretlerin asgari ücrete kadar olan kısmından vergi alınmama uygulaması devam ediyor. Bu çok önemli bir uygulamadır. Bizim üretim, istihdam ve ihracatı performansımızı ve rekabetçiliğimizi korumak için sağlanan 500 TL asgari ücret desteği için Cumhurbaşkanı ve Bakanımıza teşekkür ediyorum. Bu teşvik için TİSK’in yoğun mesai harcadığını belirtmek istiyorum. Şimdi artık odağımızı sosyal refahın geliştirilmesine, ülke rekabetçiliğimizin üst seviyelere taşınmasına ve çalışma hayatının diğer sorunlarına ayıracağız. İşverenler olarak zorlu dönemeçlerden geçiyoruz. TİSK olarak yeni yüzyılda üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diye konuştu.
İşverene maliyet 15 bin 762 lira
Öte yandan neti 11 bin 402 lira, brütü 13 bin 414 lira olan asgari ücretin işverene maliyet ise 15 bin 761 lira olacak. İşverene Asgari ücretin işverene maliyeti hesaplanırken, brüt asgari ücret üzerinden yüzde 15.5 oranında SGK primi işveren payı alınıyor. Bu tutar 2 bin 79 lira düzeyinde. Ayrıca yüzde 2 oranında da (268 TL) işveren işsizlik sigortası primi kesintisi yapılıyor. Buna göre işçinin eline 11 bin 402 lira olarak geçen asgari ücret, işverene 15 bin 761 liraya mal olacak.
- Brüt asgari ücret: 13.414 TL
- SGK Primi (%14) 1.878 TL
- İşsizlik Sigortası Primi (%1) 134.15 TL
- Kesintiler toplamı 2.012 TL
- Net asgari ücret 11.402,32 TL
İşveren maliyeti
- Brüt asgari ücret : 13.414 TL
- SGK primi işveren payı (%15,5): 2.079 TL
- İşsizlik sigortası primi (%2): 268 TL
- Toplam: 15.762 TL
Bilgin’in 500 dolar öngörüsüyle uyumlu belirlendi
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in seçim öncesi “500 dolar civarında olması gerekir” şeklindeki öngörüsü, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında karşılık buldu. Yeni asgari ücret 23,62 liralık dolar kuruna göre 482 dolar seviyesinde belirlendi. Bu rakam, 2022 yılı sonundaki 328 dolara göre yüzde 46.9, Ocak 2023’teki 454 dolara göre ise döviz cinsinden yüzde 6.1 artış anlamına geliyor.
DEİK Başkanı Nail Olpak: "Emeğin milli gelirden aldığı pay büyüyecek"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yeni asgari ücret rakamına ilişkin, şöyle dedi:
"Asgari ücrette yapılan yüzde 34 zamla emeğin milli gelirden aldığı payın hak ettiği seviyelere gelecek olmasını, büyümenin kapsayıcılığını artırması bakımından değerli buluyoruz." ifadesini kullandı. Olpak, yeni asgari ücretin hem işverenlere hem çalışanlara hem de Türk ekonomisine hayırlı olmasını diledi. Hayat koşullarına ve enflasyona göre gelir dağılımına, işverenin maliyetlerine, uluslararası ticaretteki rekabetine ve üretime etki eden bu önemli verinin, tarafların anlaşmasıyla ortaya çıkmasının sevindirici olduğunu kaydeden Olpak, şu açıklamalarda bulundu. "Büyüme verilerinde bizim en çok önem verdiğimiz iki husustan birisi; büyümenin kapsayıcı ve sürdürülebilir olmasıdır. Asgari ücrette yapılan yüzde 34 zamla emeğin milli gelirden aldığı payın hak ettiği seviyelere gelecek olmasını, büyümenin kapsayıcılığını artırması bakımından değerli buluyoruz. Diğer taraftan, işveren üzerinde oluşacak yükün bir kısmının devletimiz tarafından karşılanması da rekabetçiliğimize engel oluşturmaması bakımından önemli olacaktır."
ATO Başkanı Gürsel Baran: "Desteğin imkanlar dahilinde yeniden değerlendirilebileceği kanaatindeyiz"
Ankara Ticaret Odas ı(ATO) Başkanı Gürsel Baran, asgari ücretin diğer ücretler için temel teşkil ettiğini belirterek, bunun sadece işçiler için değil işveren ve hükümet için de önemli olduğunu bildirdi. Enflasyonla mücadele sürecinin, işçi işveren ayrımı yapmaksızın herkesi etkilediğini vurgulayan Baran, “Fiyat artışlarının genel seviyesi dikkate alınarak çalışanlarının refah seviyesinin korunmasının öncelenmiş olması çok önemli. Bundan hepimiz memnuniyet duyduk. İstihdam maliyetleri işverenlerin rekabet gücünü doğrudan etkileyen bir faktör.” dedi. Asgari ücret desteğinin kıymetli olduğuna işaret eden Baran, “İşverene sağlanan asgari ücret desteğinin asgari ücret artış oranı ve genel fiyat seviyesi dikkate alınarak, bütçe imkanları çerçevesinde yeniden değerlendirilebileceği kanaatindeyiz.” diye konuştu.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç: "Alım gücü enflasyonun üzerinde korundu"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç yeni asgari ücretin çalışma hayatının paydaşlarına hayırlı olması dileğinde bulunarak, "Çalışanın alım gücünün, enflasyonun üzerinde bir refah artışıyla korunması memnuniyet verici." değerlendirmesinde bulundu. Asgari ücret paketinde 3 konunun daha yer almasının yararlı olacağı kanaatinde olduklarını kaydeden Avdagiç, "Birincisi, gelir vergisi dilimlerinin asgari ücret artışı ve son 5 yılda yaşanan kayıplar dikkate alınarak güncellenmesi; ikincisi, kıdem tazminatı tavanının enflasyon kadar yükseltilmesi; üçüncüsü ise SGK üst limit çarpanının evvelki oranlara çekilmesidir." ifadelerini kullandı.
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı: "Mevcut destek ve teşvikler artırılmalı"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı yeni asgari ücretin işveren ve çalışanlara hayırlı olması dileğinde bulunarak, işçilerin alın teri ve emeklerinin enflasyonun altında ezdirilmemesinden memnuniyet duyduklarını bildirdi. Asmalı, "Bu vesileyle; yeni ekonomi yönetimince alınacak olan tedbirlerin etkisiyle, orta ve uzun vadede enflasyon hedefimize adım adım yaklaşacağımıza olan inancımızın tam olduğunu yeniden ifade ediyoruz. Yeni Bakanlar Kurulunun reel sektöre ve piyasalara güven vermiş olmasının da fiyat istikrarına beklentiler kanalı üzerinden olumlu katkı yapacağını düşünüyoruz." açıklamasında bulundu. Enflasyon rakamlarındaki düşüşten bahseden Asmalı, şunları kaydetti:
"Ücret artışlarının işverene getireceği ilave yüklerin hafifletilmesi adına, mevcut destek ve teşviklerin artırılması elzemdir. Bu kapsamda 400 TL'lik asgari ücret desteğinin 500 TL'ye çıkarılmış olması, işverenlerimiz adına oldukça sevindirici bir gelişme olmuştur. Bu minvalde; geçmiş dönemde de ifade ettiğimiz gibi, sanayi sektörü kapsamında asgari ücretli çalışanlar için ilave pozitif ayrıcalık sağlanmasının imalata yönelik istihdamımızın ve üretim kapasitemizin artırılması adına önemli bir adım olacağını ve bölgesel farklılıkları yansıtma noktasında yetersiz kalan mevcut ulusal asgari ücret uygulamasına alternatif olarak bölgesel asgari ücret uygulaması fikrinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini yineliyoruz."
ASKON Başkanı Orhan Aydın: "Artış zamlar karşısında eritilmemeli"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, asgari ücret miktarını işverenler olarak bekledikleri bir oran olarak gördüklerini ve bu artışın zamlar karşısında eritilmemesi gerektiğini belirterek, enflasyonla sıkı bir mücadele içerisine girilmesinin elzem olduğunu vurguladı. Çalışanların refah seviyesinin artırılmasının temel koşulunun enflasyonla mücadeleden geçtiğini kaydeden Aydın, şu ifadeleri kullandı:
"Asgari ücreti ne kadar artırırsak artıralım enflasyonu tek hanelere çekmediğimiz sürece insanlarımızın refah seviyesi de artmıyor. İşverenler olarak asgari ücret tespit komisyonunun 11 bin 402 TL'lik açıklaması beklentilerimiz arasındaydı. Yıllık artış yüzde 107'ye ulaşmış oldu. Beklenilen artış oldu diyebiliriz. Lakin bu artışın anlamlı olabilmesi kesinlikle fiyat istikrarının sağlanarak öngörülebilir bir ekonomik düzenin sağlanmasına bağlı."
İKMİB Başkanı Adil Pelister: "Vergisel yükler hafiflemeli"
"Yeni asgari ücretin tüm tarafların ortak kararı ile belirlenmesi memnuniyet verici. Enflasyon ile mücadelede çalışanlarımızın alım gücü ve refah payının artırılması adına önemli bir kazanım olarak görüyoruz. Bununla birlikte işverenin yükünü azaltmak için verilen devlet desteğinin devam etmesi de çok önemli olmakla birlikte asgari ücret üzerindeki vergisel yüklerin hafifletilmesinin de iyi olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde uygulamaya alınacak yeni ekonomik politikalar ile birlikte üretim, istihdam ve ihracatımızın artacağına inancımız tam. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, katkısı olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye’nin lokomotif sektörü kimya endüstrisi olarak, ülkemizin büyümesi için daha çok çalışmaya, üretmeye ve ihracata devam edeceğiz."
TGSD Başkanı Ramazan Kaya: "İşten çıkarmalar görmeye başlayacağız"
"Sektör olarak bir yıldır maliyet artışlarından ve kurun enflasyonun altında kalmasından rahatsız olduğumuzu dile getiriyorduk. Yaptığımız işlere de gelen bir talepsizlik var bir süredir ve sipariş kaçırmaya başladık. Müşterilerimiz rekabet ettiğimiz başka ülkeleri tercih etmeye başladı. Son dönemdeki kur artışı bir nebze havayı normalleştirdi derken asgari ücrete gelen yüzde 34 zam bir anlamda ipi boynumuza çekti. Bu artışla asgari ücretin işverene maliyeti 15 bin 762 TL, şu anki kurla 667 dolar… Biz 600 dolar seviyelerinde sıkıntı yaşadığımız söylerken, bu artış işlerimizi yapmamız zorlaştı. Bu maliyetlere Amerika ve Avrupa’ya satma şansımız yok. Çünkü o pazarlarda rekabet ettiğimiz ülkelerde brüt asgari ücretler 200 dolar seviyelerindeyken biz 600 dolar ile maliyet yapamayız. Peki biz ne yapacağız? Ürün çeşitliliğini artıracağız. Bunun için zamana ve kondisyona ihtiyacımız var. Kondisyon demek de para demek. Ama şimdi finansmana erişimde de ciddi zorluklar var. İlerleyen süreçte yaşanacak finansal zorluk iş yeri kapamalarına, bu da işten çıkarmalara neden olacak. Bayram sonu itibarıyla bu çıkışları daha fazla göreceğiz."
PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu: "Enflasyonla mücadele olmadan artışlar gerçekçi değil"
"Türkiye’nin esas gerçeği enflasyon. Enflasyon bu kadar ana konu olduğu sürece, bu artış oranlarının hepsi gerçekçi olmaktan uzak. Biz asgari ücreti artırıyoruz ama enflasyon yüksek. Bu artış da yeniden enflasyonu besleyecek. Sonra bu ücretler yeniden eriyecek. Yani enflasyonla mücadele olmadığı sürece bu fiyat artışları suya yazı yazmak gibi. Önceliğimiz enflasyonla mücadele olmalı, bunu bir noktaya getirmediğimiz sürece artışlar ne işçiyi ne işvereni memnun edecek. Gerekiyorsa acı reçete neyse onu yaşayalım ama bir an önce bu enflasyonu çözmeliyiz. Bu nedenle 22 Haziran’daki faiz kararı çok önemli."
PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz: "İşletmeleri zora sokacak"
“Döviz kurunda yaşanan hareketliliğin azaldığı bir dönemde asgari ücrette meydana gelen bu tarz sert artışlar işgücü yoğun sektörler başta olmak üzere üretimin her alanında işletmeleri zora sokacaktır. Plastik sektörü olarak işgücü yoğun sektörlerin başında gelmiyor olsak dahi finansman darboğazının yaşandığı ve firmaların işletme sermayesine erişimde sıkıntı yaşadığı bu dönemde asgari ücrette meydana gelen artışın negatif etkisi olması kaçınılmaz. Bu şartlar altında dövizin yukarı yönlü hareket etmemesi durumunda ise ihracatta da olumsuz bir tablo ile karşılaşabiliriz.”
TKSD Genel Sekreteri Derya Erçıkan: "Allahım şu ateşe bir su serp"
“Yeni asgari ücret 11.420 TL olarak açıklandı. Rahmetli anneannemin sözü aklıma geldi ‘Allah'ım şu ateşe bir su serp‘. Önemli olan asgari ücrete zam değil çarşı ve pazara müdahale etmek… Seçim sonuçları öncesi nasıl bazı ekonomik gelişmeleri ve döviz, altın, borsa önceden satın alıyorsa burada da çarşı/pazar/market satış fiyatları geçen haftalarda otomatik yükseldi. Sektörde işten çıkarmalar çok yaygın değil, fakat AB ve ABD’den gelen global resesyon hareketi ile işten çıkarmalar özellikle global firmalarda AB bölgesinde başladı tabii sendikalar ve iş kanunları çok etkin… Dolayısı ile çıkarmalar bir süreç alacak. Sektörümüzde kalifiye eleman sorunu var, yüksek ücret beklentileri de var. Bu arada EYT’li olan mavi ve beyaz yaka ayrılmaları bu konuda şirketlerin elini rahatlattı. EYT’li olanların belli bir kısmı çalışmaya devam ederken büyük bir kısmı işten ayrıldılar. Bu da standart işten çıkarma konusunu öteledi.”
KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen: "Türkiye’yi üretim üssü haline getirmeliyiz"
Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, yeni asgari ücretin hayırlı olmasını dileyerek, “Bu rakamın hem çalışanlarımıza hem de işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Şunu biliyoruz ki, bugün Türkiye’nin en öncelikli meselesi enflasyonla mücadeledir. Enflasyonla mücadelemizi ülke olarak aralıksız sürdürerek, Türkiye’yi çalışanıyla işvereniyle daha güçlü bir üretim ve ihracat ülkesi haline getirmeliyiz.” dedi.
İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu: "İşverene maliyeti 700 doların üzerine çıktı"
“Enflasyon yolunda beklentilerin karşılandığı bir artış oldu. Çalışanlarımızın yaşam şartlarını iyileştirmek için de olumlu olduğunu düşünüyoruz. Bu artışın aynı zamanda iç piyasada da bir hareketlilik getireceğine inanıyoruz. 1,2 milyon kişiye istihdam sağlayan tekstil sektörü olarak, asgari ücret artışının ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Çalışanlarımızın refah seviyesinin artırılması için yapılan artışı önemli bulmakla birlikte işveren tarafında da bu artışların üretim maliyetlerine kaçınılmaz olarak etkileri olduğunu vurgulamak zorundayız. Son dönemde döviz Kurlarındaki nispi artışa rağmen uzun süredir kur baskısı sebebiyle rekabetçiliğimiz zarar gördü. Enerjiden, çalışan giderlerine kadar her noktada TL bazlı üretim maliyetlerinde artışlar yaşanıyor. Bu da üreticileri ve ihracatçılarımızı zorluyor. İstihdamın işverene maliyeti 700 doların üzerine çıktı. Dolayısıyla tüm tarafların ortak yaklaşımıyla çalışanlarımızın refah seviyesini artıracak; işverenlerimizin de artan üretim maliyetleri neticesinde küresel rekabet gücünün göz ardı edilmediği bir çözüm beklediğimizi vurgulamak isterim. Bir diğer husus deprem bölgelerinde maalesef istihdam sağlayamadığı için tam kapasite devreye giremeyen işletmelerimiz bulunuyor. Bu çerçevede deprem bölgesinde istihdamı artırmak üzere işçilerimizin ödedikleri vergiden kesintiler yapılmaması gerekiyor. Bununla birlikte, çalışan başına 500 TL olarak sağlanan prim desteğinin 1.000 TL’ye çıkarılması emek yoğun sektörlerimizin rekabetçiliğini artıracaktır.”
İHBİR Başkanı Kazım Taycı: "Enflasyonla zammın etkisi azalır"
"İhracatçılar olarak döviz kurlarında da bir yükseliş beklentimiz var. Kur yerinde durup enflasyon yükseldiğinde, bu kez fiyat tutturmakta zorlanıyoruz. Maliyetleri tutturamıyoruz. Enflasyondaki artışın devam ettiği noktada yapılan zammın da etkisinin azalacağını düşünüyoruz."
İDMİB Başkanı Güven Karaca: "Asıl sorun enflasyon"
“Çalışanlarımız ne kadar güçlü olursa, üretim de o kadar güçlü olur. İhracatçı da ne kadar rekabetçi olursa, asıl kazanan ülkemiz olur. Bu çerçevede bir değerlendirme yaptığımızda asgari ücretteki artışların çalışan tarafında veya işveren tarafında olumlu karşılığı olmadığını söyleyebilirim. Çünkü,asıl sorun enflasyon. Enflasyonun çözülemediği noktada asgari ücret artışları; işverenin dünyada resesyon olduğu bu ortamda maliyetlerine yansıtamadığı bir kalem, çalışanın ise geçici süre memnun olacağı bir hamle olarak kalacaktır.”
İHİB Başkanı Ahmet Hayri Diler: "Enflasyon dizginlenmeli"
"Bu artışla birlikte aynı zamanda enflasyonun da dizginlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece yapılan zammın da bir karşılığı olacağını kanaatindeyim. Bunların dışında ihracatçılar olarak döviz kurlarında da bir yükseliş olması gerektiğini söylemeliyiz. İhracatçılar olarak kurların uzun süredir aynı kaldığı ortamda, artan TL maliyetlerle zarar ettiğimizi de belirtmeliyim. Çalışanlarımızın alacağı ücretlerle refaha kavuşması en büyük temennimiz ancak üreticiler olarak artan TL maliyetlerimizin de dikkate alınmasının büyük önem taşıdığına inanıyoruz."