Investing.com - Ortak canlı yayında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.
Önümüzdeki dönemde faiz konusunda, faizle mücadelede nasıl bir yol haritası izlenecek? Sorusuna şu cevabı verdi:
Her şeyden önce uyguladığımız bu akıllı politikalarla (KKM uygulaması) güçlü bir duruş elde ettik. Faiz oranları 2013'te tarihi düşük seviyelere kadar geriledi. Ancak iç ve dış olumsuz gelişme ile bu süreç kesintiye uğradı. Ülke olarak doğrudan yatırımları destekleyen güçlü bir teşvike sahibiz. Yeni modele uygun zemini hazırladık. Böylece dengeli ve sürdürülebilir büyümeye hazır olacağız. Yüksek faiz ortamının uzun vadede kırılganlık oluşturduğu aşikar. Biz bu sebeple düşük faiz ortamında kaynaklarımızı kullanmak istiyoruz. Önümüzdeki döneme çok iyimser bakıyoruz dövizdeki iyimser seyir bu düşüncemizi destekliyor. Üretimi destekleyen banka kredileri de bunu gösteriyor. Bu modelle beraber manipülasyonlardan daha az etkilenecek bundan eminiz.
Erdoğan, politika faizinin %14 olmasına karşın bankalardaki faiz oranlarının yüksek olmasına ve aradaki makasın da fazla olmasına dair soruya şu cevabı verdi:
Bu makas özel bankaların bu konuda halen sömürü çarkını devam ettirme gayreti olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımıza kamu bankalarını seçmelerini öneriyorum. Bunu söylemeye mecburum, bu ülkede tüketim ekonomisine destek vereceksek sömürü yoluyla değil, böyle yaparsanız vatandaşın gideceği yer uygun faizli kamu bankası olur. Faizden medet umulmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyondaki görünümü şu sözlerle değerlendirdi:
Girdi maliyetlerindeki artış tüm dünyada enflasyonist baskıları artırdı. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de etkili oldu. Normalleşmeyle birlikte finansal piyasalarda bir dengelenme söz konusu.
Enflasyonla mücadele önceliğimizdir. Para ve maliye politikalarındaki güçlü koordinasyonla enflasyonu düşürmekte kararlıyız. Fiyat hareketleri yakından izleniyor. Para politikasının etkisinin sınırlı kaldığı durumlarda arz şoklu hareketlerde komite izlemeye devam ediyor.
20 Aralık akşamı yapılan KKM açıklamasına muhalefetten gelen eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna şu cevabı verdi:
25 Ocak itibarıyla hesabın büyüklüğü 203 milyar lirayı aştı. Bu bakiyenin 58,6 milyarı dövizden TL'ye dönüşen hesaplardan 187,8 milyarı gerçek kişilerden geliyor. Gerçek kişilerin payı %92,5 tüzel kişilerin payı ise 15,3 milyar ile %7,5.
Yazar: Deniz Engin