Investing.com – Enflasyon verilerinin açıklanacağı önümüzdeki hafta, tüm gözler ABD'de olacak. İngiltere'den gelecek GSYİH verileri, ekonominin faiz artırımlarının devam etmesi karşısında nasıl durduğunu gösterecek. Çin'den gelen veriler ise dünyanın iki numaralı ekonomisinde deflasyon risklerine işaret edebilir.
Yeni haftaya başlarken bilmeniz gerekenler:
1. ABD’nin enflasyon verileri
ABD'de Perşembe günü açıklanacak olan Temmuz ayı enflasyon verileri, fiyat baskılarının düşme eğiliminde olup olmadığını ve piyasaların, Fed'in agresif faiz artışı döngüsünü sona erdirmeye yakın olduğuna inanmakta haklı olup olmadığını gösterecek.
Daha düşük rakamlar, Fed politika yapıcılarının geçen ay çeyrek puanlık bir artıştan sonra Eylül ayında yapılacak toplantıda faiz oranlarını artırmama ihtimalini de artıracaktır.
Cuma günü ABD'de Temmuz ayı ÜFE verileri açıklanacak ve çekirdek üretici fiyatlarının bir önceki yıla göre %2,3 oranında artması bekleniyor.
Yatırımcılar ayrıca önümüzdeki hafta boyunca Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ve Fed Yöneticisi Michelle Bowman ile birlikte birçok Fed yetkilisini dinleyecek.
2. Borsadaki rallide duraklama
Wall Street Cuma günü genel olarak düşüşle kapandı ve bazı yatırımcıların, beş aylık kazançların ardından kâr elde etmesiyle, S&P ve Nasdaq endeksleri, hafta bazında Mart ayından bu yana görülen en büyük yüzdelik düşüşleri kaydetti.
Yakın vadede borsalardaki seyir; Perşembe günü açıklanacak enflasyon verilerinin, tüketici fiyatlarının ılımlı seyrettiğini gösterip göstermemesine bağlı olabilir. Yatırımcılar ayrıca Fitch'in, ABD'nin kredi notunu düşürmesinin ardından son günlerde yeni yılın en yüksek seviyelerine çıkarak piyasaları sarsan Hazine getirilerinin izleyeceği yolu da yakından takip ediyor.
ABD hükümeti tarafından desteklendikleri için dünyanın en güvenli yatırımları arasında görülen Hazine tahvillerinin yükselmesi, hisse senetlerine olan talebi azaltabilir.
Cuma günü ABD'de açıklanan istihdam verileri̇, istihdamdaki artış Temmuz ayında ılımlı bir hızda devam etmesine rağmen ücret artışının beklenenden daha hızlı olduğunu göstererek Fed'in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutabileceği endişelerini artırdı.
3. İngiltere’nin GSYİH verisi
İngiltere’de Cuma günü açıklanacak olan ikinci çeyrek GSYİH verilerine göre ekonominin durgun seyretmeye devam ettiğini gösteren küçük bir artış bekleniyor. Mayıs ayında beklenenden daha az küçülen ekonomi, önceki iki ayda neredeyse durma noktasına gelmişti.
İngiltere Merkez Bankası (BoE), geçtiğimiz Perşembe günü faizleri, son 15 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25'e yükselterek arka arkaya 14. kez artırdı ve borçlanma maliyetlerinin bir süre daha yüksek kalacağı uyarısında bulundu.
İngiltere’de enflasyon, geçtiğimiz Ekim ayında son 41 yılın en yüksek seviyesi olan %11,1'e ulaştıktan sonra Haziran ayında %7,9’a gerileyerek diğer ekonomilere kıyasla daha yavaş bir düşüş gösterdi.
Başkan Yardımcısı Ben Broadbent; BoE ekonominin önümüzdeki yıllarda çok az büyüyeceğini düşünse de uzun bir süre boyunca nispeten yüksek faizleri korumanın, enflasyonu düşürmek için hayati önemde olduğunu söyledi.
4. Çin’de enflasyon
Çin, Salı günü ticaret rakamlarının ardından Çarşamba günü Temmuz ayına ait enflasyon verilerini açıklayacak. Verilerin, tüketici fiyatlarında düşüş göstermesi beklenirken dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin görünümüne ilişkin endişeler de artıyor.
Çin ekonomisi, geçen yılın sonlarında pandemi döneminden kalma katı kısıtlamaların aniden kaldırılmasının ardından ilk çeyrekte güçlü bir şekilde toparlanmıştı ancak son aylarda toparlanma, yurt içi ve yurt dışı talebin zayıflamasıyla duraksadı.
Yetkililer, son haftalarda toparlanmayı desteklemek için bir dizi politik önlem aldı ve yatırımcılar daha fazla adımın atılmasını bekliyor.
5. Euro Bölgesi’ne ait veriler
Euro Bölgesi'nde Almanya, Pazartesi günü sanayi̇ üretimi̇ verilerini açıklayacak. Raporun, özellikle Çin'den gelen küresel talepteki yavaşlama nedeniyle düşüşe işaret etmesi bekleniyor.
Alman ekonomisi, 2023'ün ikinci çeyreğinde durgunlaştı ve zayıf satın alma gücü, yüksek faiz oranları ve düşük fabrika sipariş defterleri, Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi üzerinde ağırlık oluşturduğundan ılımlı bir büyüme yönündeki tahminleri karşılayamadı.
--Bu haberde Reuters’in katkısı bulunmaktadır.