Investing.com – Ekonomik takvimde çok daha sakin bir hafta olacak ancak Fed’in geçen haftaki faiz artırımı ve Cuma günü beklenmedik derecede güçlü gelen ABD tarım dışı istihdam raporunun ardından piyasaların kafa yorması gereken çok şey var. Kazanç sezonu medya ve tüketici hisselerinin ön planda olduğu bir biçimde devam ediyor. Avustralya Merkez Bankası (RBA), faiz oranlarını yeniden artırmaya hazırlanırken Euro Bölgesi ve İngiltere'deki veriler yakından izlenecek.
İşte haftaya başlamak için bilmeniz gerekenler:
1. Powell’ın konuşması
Cuma günü, beklenmedik biçimde güçlü gelen ABD istihdam raporunun, yatırımcıları, Fed'in enflasyonu dizginleme çabalarında ne kadar şahin olması gerektiğine dair beklentilerini tekrar düşünmeye zorlamasının ardından piyasalar, Fed Başkanı Jerome Powell’ın Salı günü yapacağı açıklamayı yakından izleyecek.
Cuma günü Çalışma Bakanlığı, ekonominin Ocak ayında 517.000 kişi ile beklenenin neredeyse üç katı istihdam yaratıldığını bildirdi.
Geçtiğimiz hafta Powell, enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedildiğini kabul etti ancak beklenmedik derecede güçlü istihdam verileri, merkez bankasına faizleri artırmaya devam etmesi için potansiyel olarak daha fazla hareket alanı sağladı.
Yatırımcılar, Fed'in agresif faiz artışlarının ekonomiyi resesyona sürüklemesinden korkuyor.
Perşembe günü ilk işsizlik başvuruları, iş gücü piyasası hakkında bir güncelleme sunacakken New York Fed Başkanı John Williams, Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ve Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de dahil olmak üzere diğer bazı Fed yetkililerinin de sunum yapması planlanıyor.
2. Kazanç sezonu
Kazanç sezonu, medya ve tüketici hisselerinin ön plana çıkmasıyla devam ediyor.
Yönetim kurulu temsilciliği konusunda bir vekalet savaşıyla karşı karşıya olan Walt Disney (NYSE:DIS) ve Fox Corp ile yeniden birleşme planını rafa kaldıran News Corp (NASDAQ:NWSA) Çarşamba ve Perşembe günleri rapor verecekken New York Times (NYSE:NYT) da Çarşamba günü rapor sunacak.
PepsiCo (NASDAQ:PEP) ve Kellogg'un (NYSE:K) Perşembe günü açıklayacağı kazançlar, tüketicilerin enflasyonla nasıl mücadele ettiğine dair fikir verecek. Önümüzdeki hafta 90'dan fazla S&P 500 şirketinin, sonuçlarını açıklaması bekleniyor.
Refinitiv verilerine göre 190 şirketin raporlamasıyla birlikte S&P 500 kazançları, dördüncü çeyrekte bir yıl öncesine göre %2,4 düşüş göstererek 1 Ocak'ta öngörülen %1,6'lık kayba göre daha sert bir düşüş kaydetmiş olacak.
3. Merkez bankaları
Piyasalar, enflasyonun son çeyrekte 33 yılın en yüksek seviyesine çıkarak RBA'nın agresif sıkılaştırma kampanyasına meydan okumasının ardından Salı günü RBA tarafından çeyrek puanlık bir faiz artışı daha bekliyor.
Diğer ekonomik veriler ise perakende satışların pandemi döneminden bu yana en fazla düşüşü göstermesi ve konut fiyatlarının, en az 1980 yılından bu yana en büyük düşüşünü yaşaması nedeniyle şok etkisi yarattı.
Avustralya dolarının görünümüne leke sürülmedi: Çin yeniden açılışı yolunda gittiği sürece para birimi daha da yükselecektir.
Bu arada Hindistan Merkez Bankasının enflasyonla mücadelesi sona ermiş olabilir; ekonomistler, faizlerde Çarşamba günü 25 baz puanlık bir artış daha öngörüyor.
4. Euro Bölgesi
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin açıklamaları, ECB'nin geçtiğimiz Perşembe günü faizleri 50 baz puan artırması ve Mart ayında da aynı şekilde devam edeceği sözünü vermesinin ardından yakından izlenecek.
ECB Başkanı Christine Lagarde, yüksek çekirdek enflasyonu gerekçe göstererek "Daha kat etmemiz gereken çok yol var ve işimiz bitmedi." dedi.
ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos ve Yönetim Kurulu üyesi Isabel {{ecl-1982||Schnabel}, önümüzdeki günlerde Almanya Merkez Bankası Başkanı Joachim Nagel ile birlikte açıklamalarda bulunacak.
Almanya Perşembe günü, ekonomistlerin yeniden hızlanmasını beklediği Ocak ayı enflasyon verilerini açıklayacak.
Bunun öncesinde Almanya, Pazartesi günü fabrika siparişleri̇ verilerini ve ardından Salı günü sanayi̇ üretimi̇ raporunu açıklayacak.
5. İngiltere resesyondan kurtulacak
İngiltere'nin Cuma günü açıklayacağı gayrisafi yurt içi hasıla verilerine göre ekonominin dördüncü çeyrekte resesyona girmekten kıl payı kurtulduğunu göstermesi bekleniyor.
Geçtiğimiz hafta İngiltere Merkez Bankası (BoE), İngiltere'nin bu yıl resesyona girmeye hazır olduğunu ancak bunun daha çok düşük enerji fiyatları ve piyasanın zayıf faiz beklentileri nedeniyle daha önce korkulandan "çok daha yüzeysel" olacağını söyledi.
BoE geçtiğimiz Perşembe günü üst üste onuncu toplantıda faiz oranlarını artırdı ancak enflasyonla mücadelede gidişatın değişmekte olduğunu söyledi.
İngiltere ekonomisi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından yaşanan enerji krizinden ağır darbe aldı. Brexit'in ardından düşük işletme yatırımları ve zayıf verimlilik artışıyla birlikte iş gücünün büyüklüğünde de bir düşüş gerçekleşti.
Yazar: Noreen Burke
--Bu haberde Reuters’in katkısı bulunmaktadır.