TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların geçim şartlarını otuz bir yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması ile ortaya koymaktadır.
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.738,37 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim,sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.662,46 TL oldu.
Bir çalışanın -sadece kendisinin- yapması gereken yaşama maliyeti ise aylık 2.136,28 TL olarak hesaplandı.
* Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.
Özellikle ücretlilerin ve düşük gelirli kesimlerin harcamalarında ağırlıklı yeri olan gıdada gerçekleşen fiyat artışları geçim şartlarının ağırlaşmasına yol açmaktadır. Gerçi altı aylık dönem sonunda gerçekleşen enflasyon farkı aylık ve ücretlere ansıtılmaktadır. Ancak elde edilen gelir ile yapılması gereken asgari harcama arasındaki fark nedeniyle “enflasyon oranında artış” mevcut olumsuzluğun devamı anlamına gelmektedir. Örneğin geçtiğimiz yılın Temmuz ayında tek bir kişinin aylık yaşama maliyeti 1.876,53 TL ve net aylık asgari ücret 1.404,07 TL iken bu yılın Temmuz ayında net asgari ücret 1.603,12 TL ve fakat aylık yaşama maliyeti 2.136,28 TL olmuştur. Diğer bir ifadeyle, tek bir kişinin yaşama maliyeti son bir yılda 260 TL artış göstermiş ve fakat asgari ücret artışı sadece 199 TL olmuştur.
Asgari ücretli bir işçinin eline geçen ücret geliri sadece 22 günlük harcamayı karşılamaktadır. Asgari ücret, dört kişilik bir ailenin “açlık sınırı” tutarının bile altındadır.
Geçen yılın aynı ayında gıda harcaması için aylık 1.198 TL bütçe ayırması gereken bir çalışan, aradan geçen bir yıllın sonunda bugün 1.738 TL harcamak durumundadır. Yapılması gereken toplam harcama dikkate alındığında son bir yılda 784 TL daha fazla harcama gereği ortaya çıkmıştır. Gelirini bu tutarda artıramayan aileler ya borçlanmakta ya da harcamalarını kısarak yaşama standartlarını düşürmek durumunda kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2018 Temmuz ayında şu şekilde gerçekleşmiştir:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,40 oranında arttı.
Yılın ilk yedi ayında fiyatlardaki artış yüzde 8,10 oranına ulaştı.
Gıda enflasyonunda son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 16,07 oldu.
Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 11,21 olarak hesaplandı.
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksindeki son on iki aylık gelişim aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Yaz mevsimine
rağmen gıda fiyatlarındaki yükselme dikkati çekmektedir. Gıda fiyatlarındaki değişimin yönü aynı olmakla beraber TÜİK verilerinde daha sert düşüş ve yükseliş dikkati çekmektedir.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Temmuz 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay yine ürünlerin fiyatında bir değişiklik görülmedi. Hatta bazı marketlerde indirim dikkati çekti.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma ve kuşbaşı et ile tavuk ve sakatat fiyatı yine değişmedi. Satışta olan kültür balık fiyatları da (alabalık, levrek, somon vs.) aynı kaldı. Yaz olmasına rağmen yumurtanın fiyatı
yüksek oranda arttı ve tanesi 79 kuruşa kadar çıktı. Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) kırmızı mercimekte yapılan
fiyat ayarlaması dışında diğerlerinin fiyatı aynı kaldı.
Yaş sebze-meyve fiyatları sürekli değişti. Geçtiğğimiz ay gündemde fiyat artışlarıyla yer alan kuru soğan ve patates -nispi olarak- ucuzlarken, diğer gıda maddeleri fiyatı genelde yükselme eğilimi gösterdi.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Örneğin bamya, börülce gibi ürünler fiyatı yüksek olduğu için dikkate alınmadı. Benzeri şekilde çilek, vişne, yemiş gibi meyveler de hesaplama dışında bırakıldı. Bu ay ağırlıklı olarak 15 sebze ve 11 meyve fiyatı kapsandı.
Araştırmada -her zaman olduğu gibi- ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi.
Geçtiğimiz ay 5,02 TL olan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 4,75 TL oldu.
Ortalama kilogram fiyatı 4,87 TL olan sebze bu ay da 4,87 TL ve ortalama kilogram fiyatı 5,23 TL olan meyve 4,59 TL olarak hesaplandı.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bazı illerde maliyetlerin yükselmesi gerekçe yapılarak ekmek fiyatında artış yapılmaya başlandı, ancak henüz satışlara tam olarak yansımadı. Pirinç fiyatında artış tespit edilirken diğer ürünlerin fiyatı değişmedi.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı bu ay yine aynı kaldı. Siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı yükseldi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden fındık ve ayçekirdeği fiyatı arttı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri bu ay yine
değişmedi. Şeker fiyatı artmaya devam etti. Bal, pekmez fiyatı ile tuz, çay, ıhlamur ve salça fiyatı aynı kaldı. Reçelde fiyat ayarlaması dikkati çekti.