Standard & Poor´s (S&P), "Bu belirsiz siyasi manzara, potansiyel sermaye çıkışlarını da içeren hem iç hem de dış olaylara karşı ülkenin politika tepkisini zayıflatabilir" açıklamasını yaptı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P´den yapılan açıklamada, politik belirsizlikler yükselirken, Türkiye´nin aynı zamanda Güneydoğu sınırında yükselen jeopolitik endişelerle de karşı karşıya kaldığı vurgulandı.
Türkiye´nin 2015 sonundan önce sabit bir hükümete yeniden kavuşmasının olası görünmediği değerlendirmesine yer verilen açıklamada, "Bizim görüşümüze göre bu belirsiz siyasi manzara, potansiyel sermaye çıkışlarını da içeren hem iç hem de dış olaylara karşı ülkenin politika tepkisini zayıflatabilir.
Erken seçim çağrısı, başlı başına Türkiye´nin kredibilitesini zayıflatacak bir gelişme olmamasına rağmen, politik belirsizliğin yılın geri kalanında da yüksek kalacağını düşünüyoruz" denildi.
Yılbaşından bu zamana kadar geçen sürede TL´nin dolar karşısında yüzde 25´ten fazla değer kaybettiğine işaret edilen açıklamada, değer kaybeden TL´nin, yatırımcıların Türk varlıklarına karşı olan iştahını azaltabileceği belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye, diğer gelişmekte olan piyasalara kıyasla daha zayıf bir dış pozisyonuna sahip ve bu da Türkiye´nin değişen küresel fonlama koşullarına karşı olan kırılganlığını gösteriyor. Bu zayıflık, yüksek dış finansal ihtiyaç, geniş dış borç ve kısa dönem dış borcun kullanılabilir rezervlere kıyasla daha yüksek oranda bulunmasından kaynaklanıyor.
Biz, Türkiye´nin değişen yatırımcı duyarlılığı ve risk iştahına karşı hassas olduğunu düşünüyoruz. Zayıf TL, Rusya, Irak ve Suriye´ye düşen satışlar ile Avrupa Birliği´ndeki ana ticaret partnerlerinin zayıf talebi nedeniyle, Türkiye´nin ihracatındaki yavaşlığı dengeleyemedi."
Açıklamada, Türkiye´de cari açığın bu yılın sonunda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla´nın (GSYH) yüzde 4,7´si civarında olacağı öngörüsüne yer verildi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P´den yapılan açıklamada, politik belirsizlikler yükselirken, Türkiye´nin aynı zamanda Güneydoğu sınırında yükselen jeopolitik endişelerle de karşı karşıya kaldığı vurgulandı.
Türkiye´nin 2015 sonundan önce sabit bir hükümete yeniden kavuşmasının olası görünmediği değerlendirmesine yer verilen açıklamada, "Bizim görüşümüze göre bu belirsiz siyasi manzara, potansiyel sermaye çıkışlarını da içeren hem iç hem de dış olaylara karşı ülkenin politika tepkisini zayıflatabilir.
Erken seçim çağrısı, başlı başına Türkiye´nin kredibilitesini zayıflatacak bir gelişme olmamasına rağmen, politik belirsizliğin yılın geri kalanında da yüksek kalacağını düşünüyoruz" denildi.
Yılbaşından bu zamana kadar geçen sürede TL´nin dolar karşısında yüzde 25´ten fazla değer kaybettiğine işaret edilen açıklamada, değer kaybeden TL´nin, yatırımcıların Türk varlıklarına karşı olan iştahını azaltabileceği belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye, diğer gelişmekte olan piyasalara kıyasla daha zayıf bir dış pozisyonuna sahip ve bu da Türkiye´nin değişen küresel fonlama koşullarına karşı olan kırılganlığını gösteriyor. Bu zayıflık, yüksek dış finansal ihtiyaç, geniş dış borç ve kısa dönem dış borcun kullanılabilir rezervlere kıyasla daha yüksek oranda bulunmasından kaynaklanıyor.
Biz, Türkiye´nin değişen yatırımcı duyarlılığı ve risk iştahına karşı hassas olduğunu düşünüyoruz. Zayıf TL, Rusya, Irak ve Suriye´ye düşen satışlar ile Avrupa Birliği´ndeki ana ticaret partnerlerinin zayıf talebi nedeniyle, Türkiye´nin ihracatındaki yavaşlığı dengeleyemedi."
Açıklamada, Türkiye´de cari açığın bu yılın sonunda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla´nın (GSYH) yüzde 4,7´si civarında olacağı öngörüsüne yer verildi.