Kredi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating´in Başkanı Orhan Ökmen, tekrar seçimin Türkiye için "zaman kaybı" olacağını belirterek, ülke notunu sınırlayan oldukça önemli politik ve ekonomik gelişmeler bulunduğunu, gidişata göre gerektiğinde kredi notunun güncellenebileceğini söyledi.
Ökmen ayrıca, Türkiye´nin kurumlarının, ulusal hukuk sisteminin ve kurumsal/bireysel yolsuzluk sicilinin son bir iki yılda kötüleştiğine dikkat çekti.
JCR 28 Ağustos´ta Türkiye´nin uzun vadeli yabancı para ve yerel para notlarını "BBB-", not görünümlerini de "durağan" olarak teyit etmişti.
Ökmen, yaptığı yazılı açıklamada, kamu, bankacılık ve hane halkı kredi risk profillerinin güvenli seviyenin altına düşmemiş olmasına dayalı olarak JCR´ın Türkiye´nin yatırım yapılabilir notunu şimdilik koruduğunu belirterek, "JCR Türkiye´nin yatırım yapılabilir notunu şimdilik korumakla beraber, bu tamponların
etkinliğini azaltan ve dolayısıyla ülke notunu ve görünümünü aşağıya çekme potansiyeli olan negatif gelişmeleri de yakından takip etmektedir" dedi.
Ekonomik görünüm üzerindeki negatif baskıların önemli ölçüde arttığına dikkat çeken Ökmen, "Yoğun seçim takvimi, Gezi olayları ve yolsuzluk soruşturmaları gibi etkili ve tarihsel sonuçları olan siyasi şokların ardından 7 Haziran´dan sonra da geniş tabanlı bir koalisyon hükümetinin kurulmasına istekli davranılmaması, şiddet ortamına rağmen Kasım ayında tekrar seçime gidilme kararının alınması, iç barışın bozularak çatışmaların tekrar başlaması ve eş zamanlı olarak ortaya çıkan Suriye operasyonları esasen ekonomik görünüm üzerinde önemli negatif baskılar yapmaktadır" dedi.
setpage
Ülke içi şiddetin artmasının sermaye çıkışlarının nedeni olduğuna da dikkat çeken Ökmen, "Türkiye´de iç çatışmanın aniden patlamasının ve çözüm sürecinin bitirilmesinin gerekçeleri şeffaf olmadığı için iç ve dış kamuoyu nezdinde algı farklılığı yaratmakta ve anlaşılmamaktadır" dedi.
TL YAPISAL REFORM OLMADAN DEĞERLENEMEZ
"Üretim ve verimlilik artışını amaçlayan yapısal reformlarla desteklenmedikçe TL´nin yabancı paralar karşısında değerli kalması artık mümkün değildir" diyen Ökmen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hukukun üstünlüğünün zafiyete uğradığı, cari açığın düşmesine rağmen yüksek seviyesini hala koruduğu, ihracat gelirlerinin ve dış talebin azaldığı ve TL´nin değer kaybının devam ettiği bu ortamda Türkiye´nin orta gelir tuzağından çıkması, tatmin edici büyümeye ulaşılması, işsizlik sorunun çözülmesi mümkün değildir."
Ökmen ayrıca, "Merkez Bankası´nın faiz politikalarının siyasi baskı altında kalmaya devam etmesi tasarruf ve yatırım dengesinin optimum seviyeye ulaşmasını engellemektedir. Ancak biriken ekonomik riskler ve TL´nin desteklenmesi Merkez Bankası´nın gücünü oldukça aşmaktadır" dedi.