Foreks - 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’ne dair açıklamalarda bulunan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, kentsel dönüşümün ülkemiz açısından öncelikli ihtiyaçlardan olduğunu belirtti. Türkiye’nin tükettiği enerjinin yüzde 70’ini ithal ettiğine dikkat çeken Küçükoğlu, yeniden yapılanma sürecinin ülkemizin enerjide bağımsız olmasına da fırsat sağlayacağını vurguladı.
İMSADD tarafından yapılan haberde şöyle denildi:
"Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü vesilesiyle önemli açıklamalarda bulundu. Küçükoğlu, küresel iklim krizi, nüfus artışı ve artan enerji maliyetleri karşısında şehirlerin sürdürülebilirliği açısından dönüşüm geçirmesinin mecburi olduğuna vurgu yaptı. Enerji verimliliğini sağlayan, çevre dostu ve depreme dayanıklı güvenli yapılar bırakmanın önemine değinen Küçükoğlu, şehirlerin uzun vadeli planlamayla şekillendirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Kentsel dönüşüm toplumsal dinamikleri de etkiliyor”
Açıklamasında Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunun altını çizen Küçükoğlu, “Yaşadığımız felaketler de gösteriyor ki kentsel dönüşüm ülkemiz için en öncelikli ihtiyaçlardan biridir. Tabii kentsel dönüşüm projelerinin sürdürülebilirlik odaklı olması da büyük önem taşıyor. Yeşil alanların korunması, enerji verimliliği ve çevre dostu binalar gibi unsurların göz önünde bulundurulması, şehirlerimizin geleceği için kritik bir rol oynuyor. Özellikle büyükşehirlerimizde gerçekleşecek kentsel dönüşüm, sadece yapısal değişiklikleri değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik dinamikleri de etkiliyor. Bu nedenle sürecin baştan sona çok iyi yönetilmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘’Toplam enerji tüketiminin yüzde 33’ü konutlarda kullanılıyor’’
Kentsel dönüşüm sürecinin Türkiye’ye yeni fırsatlar oluşturacağını belirten Küçükoğlu, “Türkiye'nin yüzde 70’inin deprem riski altında olduğu göz önüne alındığında, inşaat sektörü sadece güvenli konut ihtiyacını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda enerji verimliliği yüksek binalar da üretebilir. Ülkemiz 2023 yılında 70 milyar dolar tutarında enerji ithalatı gerçekleştirdi. Bu rakam, Türkiye’nin cari açığının 45 milyar dolar üzerinde kalıyor. Yıllık ortalama 100 milyar dolar enerji tüketiyoruz. Toplam enerjinin yüzde 33’ü ise konutlarda kullanılıyor. Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 80’i ısıtma ve soğutma için harcanıyor. Bu harcama da yaklaşık 26,5 milyar dolara denk geliyor. Bu noktada en hızlı ve ekonomik verimlilik alanını konutlardaki ısıtma ve soğutma kapsamındaki enerji tüketimi oluşturuyor. Bu sonuç da bizlere Türkiye’nin enerjide bağımsız olmasının yolunun sürdürülebilir bir kentleşme hamlesinden geçtiğini gösteriyor. Yeniden yapılanma sürecinde, enerji tüketiminde verimlilik sağlayan, depreme dirençli binalar üretebilir, teknolojiye yapacağımız yatırımlarla da akıllı şehirler inşa edebiliriz’’ diye konuştu.
“Döngüsel ekonomi şehirlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor”
İnşaat malzemesi sanayisinde sürdürülebilirliğin önemli parametrelerinden biri olan döngüsel ekonominin de önemine dikkat çeken Küçükoğlu şunları söyledi “Bilindiği üzere döngüsel ekonomi; ürün ve malzemelerin değerinin uzun süre korunduğu, üretimde zararlı madde kullanımı ile karbon dahil sınırlı kaynakların kullanımının en aza indirildiği, israfın ve atık oluşumunun önlendiği, ürünlerin kullanım ömrünün sonunda çevre ve insan sağlığı için sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde yeniden kullanımının sağlandığı bir yaklaşım. Türkiye İMSAD olarak inşaat sektöründe ve inşaat malzemesi sanayisinde sürdürülebilirliğin rotası olarak nitelendirdiğimiz bu konuya çok önem veriyoruz. Gezegenimizin sınırlı kaynaklarının korunması konusunda önemli bir adım olan bu yaklaşım doğal kaynakların korunmasını, enerji tüketiminin düşürülmesini ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılmasını sağlayarak şehirlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.”