Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), eski İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işledikleri iddiasıyla tutuklama emri çıkardı. ICC'nin Ön Yargılama Dairesi I bugün kararını açıkladı ve Filistin Devleti üzerinde yargı yetkisini teyit ederek İsrail'in mahkemenin yetkisine yönelik itirazlarını reddetti.
ICC'nin kararı, İsrail'in 26.09.2024 tarihinde sunduğu iki ayrı itirazı ele aldı. İlk itiraz, mahkemenin İsrail vatandaşları üzerindeki yargı yetkisine karşı çıkarken, ikincisi ise işlemlerin durdurulmasını ve soruşturmanın başlatıldığına dair yeni bir bildirim yapılmasını talep ediyordu. Daire, her iki itirazı da reddederek, mahkemenin Filistin'in toprak yargı yetkisine dayanarak yargı yetkisini kullanabileceğini ve İsrail'in 2021'de soruşturmadan haberdar edilmiş olması nedeniyle yeni bir bildirimin gereksiz olduğunu belirtti.
Başlangıçta tanıkları ve soruşturmanın bütünlüğünü korumak amacıyla gizli tutulan tutuklama emirleri, benzer davranışların devam etmesi ve mağdurlar ile ailelerinin menfaati göz önünde bulundurularak kamuoyuna açıklandı. Daire, Netanyahu ve Gallant'ın en az 08.10.2023 ile 20.05.2024 tarihleri arasında Gazze'deki sivillere karşı açlığı savaş yöntemi olarak kullanma savaş suçundan ve cinayet, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemler gibi insanlığa karşı suçlardan sorumlu olduklarına inanmak için makul gerekçeler bulunduğuna karar verdi.
Dairenin kararı, söz konusu suçların Gazze'deki sivil nüfusa karşı yaygın ve sistematik bir saldırının parçası olduğunu vurguladı ve insani yardım ile temel mallara getirilen kısıtlamaların genellikle şartlı olduğunu ve nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz kaldığını belirtti. ICC ayrıca, Netanyahu ve Gallant'ın suçların işlenmesini önlemediğine veya bastırmadığına ve konuların uygun şekilde soruşturulmasını sağlamadığına inanmak için gerekçeler bulunduğunu tespit etti.
Tutuklama emirleri, Filistin Devleti'nin 13.06.2014 tarihinden itibaren ICC'nin yargı yetkisini kabul ettiğine dair beyanına ve Ocak 2015'te Roma Statüsü'ne katılımına dayanmaktadır. Filistin Devleti'ndeki durum, Mayıs 2018'de Filistin tarafından ICC Savcılığı'na havale edilmiş, 2023 sonları ve 2024 başlarında ise birkaç başka ülke tarafından da havale edilmiştir.
ICC'nin kararı, Filistin'deki durumla ilgili devam eden hukuki süreçte önemli bir adımı temsil etmektedir.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.