Fed’in, faizlerin artması durumunda gelişen ülkelerde mali koşulların kötüleşebileceği kaygısı, özellikle bu ülkelerin yüksek getirili ve “çöp” düzeyindeki şirket tahvillerine yatırım yapanları etkilemiş görünmüyor.
Bloomberg tarafından izlenen bir endekse göre, dolar cinsinden çıkartılan bu tahvillere yatırım yapanlar, bu yıl yüzde 9.2 getiri ile geçen yılın iki katı kazanç elde ediyorlar. Bu oran, yıl başında ABD hükümet tahvillerinin 10 puan üzerindeki düzeyden şu anda artı 6.6 puan düzeyine gerilemiş görülüyor.
Gelişen ülke hükümetleri ve şirketleri bu yıl şu ana kadar 436 milyar dolarlık tahvil ihraç ettiler. Geçen yıl 1.3 trilyon dolar düzeyinde tahvil ihraç edilmişti.
Ancak analistler, doların yükselmesi ve ABD faizlerinin artması durumunda, gelişen ülke ve şirketlerinin bu borcu ödeyemeyecekleri kaygısını taşıyor.
Şu anda Allianz SE baş ekonomik danışmanı olarak çalışan Mohamed El-Arian, “Yüksek getiriler ve yüksek dolar gelişen ülke şirketleri için ciddi bir risk oluşturabilir. Eğer sürdürülürse, istikrarsız dönemlerde fazla likidite bulma konusunda başarılı olmadığı bilinen gelişen ülke şirketleri konusunda kredi kaygılarını artırabilir” dedi.
Ancak yatırımcıların kaygılarının fazla artmamasına neden olarak gelişen ülkelerin borçlarını, ihracattan kazandıkları dolarla ödeyebilecekleri beklentisi ve dolar geliri olmayanların da uluslararası türev piyasalarında kendilerini koruma amaçlı vadeli işlemlere girmeleri gösteriliyor.
Ayrıca gelişen ülkelerin, tarihsel trendlerle karşılaştırıldığında rekor düzeyde yabancı para rezervlerine sahip oldukları görülüyor. Şu anda bu rezervlerin toplamı 7.7 trilyon dolar olarak hesaplanıyor.
Ancak bütün bunlar Fed’in 2006’dan bu yana yapacağı ilk faiz arttırımında gelişen ülkelerin mali koşullarına ne gibi etki yapacağı konusunda birçok kişideki kaygıları gidermiyor.