(Yeni görüş ve ayrıntılar eklendi)
Nevzat Devranoglu
ANKARA, 11 Haziran (Reuters) - Türkiye ekonomisi 2018 yılının ilk çeyreğinde iç tüketim ağırlıklı yüzde 7.4 büyürken yatırımların pozitif net ihracatın ise negatif katkısı dikkat çekici boyuta ulaştı.
Ekonomistler büyümeyi destekleyen en önemli faktörün canlı iç tüketim, sınırlayan en büyük faktörün ise ithalat olmaya devam ettiğine dikkat çekerken yılın kalanında ise büyümenin hız kaybetmesi bekleniyor.
Öncü göstergelerin yılın ikinci çeyreğinden itibaren yavaşlamaya dikkat çektiğini belirten ekonomistler bu yavaşlamanın hangi hızda olacağına ve hükümetin yeni tedbirler alıp almayacağının 2018 yılı için büyüme öngörüleri şekillendireceğini belirtiyorlar. Reuters anketinde yıl sonu büyüme tahmini yüzde 4.5 ile yüzde 5.5 olan OVP'nin altında yer alıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre GSYH zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2018 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7.4 arttı.
Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2018 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7.2 artış gösterdi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 2 arttı.
Reuters'ın 14 ekonomistin katılımı ile yaptığı ankete göre GSYH'nin ilk çeyreğinde yüzde 7, yılın tamamında ise yüzde 4.5 büyümesi bekleniyordu. yaptığı hesaplamaya göre ilk çeyrek büyümesine en büyük katkı 6.7 puan ile özel tüketimden geldi. büyümeyi toplam yatırımlar 2.8 puan, kamu tüketimi 0.5 puan yukarı çekti. Net ihracat ise 3.6 puan ile büyümeyi aşağı çeken en önemli unsur oldu.
TÜİK yatırımların kamu mu yoksa özel sektör tarafından mı gerçekleştirildiği bilgisine bültenlerinde yer vermiyor. Büyümenin kompozisyonuna ilişkin önemli bir veri olan özel sektör yatırımlarının hesaplanamaması nedeniyle ekonomistler TÜİK'i eleştiriyorlar. TÜİK ise bu konuda bir çalışma yürütüldüğünü belirtirken henüz bu çalışmanın sonuçlarını açıklamadı.
Toplam yatırımlar 2016 yılında yüzde 3.2 seviyesindeki büyümeyi 0.7 puan pozitif yönde net ihracat ise yüzde 1.3 puan negatif yönde etkilemişti. 2017 yılında ise yüzde 7.4 büyümede 2.2 puan yatırım 0.1 puan net ihracat katkısı oldu. Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, "İlk çeyrek büyümesindeki güçlü seyir piyasalar açısından şaşırtıcı değildi. Önemli olan ikinci çeyrek itibariyle büyümenin izleyeceği patika. Öncü göstergeler ikinci çeyrekte büyümede ivme kaybının başladığını ve bu kaybın Mayıs itibariyle hız kazandığına işaret ediyor" dedi ve ekledi:
"Ek olarak Merkez Bankası'nın Nisan ayı itibariyle politika faizinde yaptığı 500 baz puanlık artışla finansal koşullardaki sıkılaşma kayda değer oranda artacağını düşünüyoruz. TL'deki değer kaybı ve güçlü baz etkisi de hesaba katıldığında yılın ikinci yarısında büyümedeki seyrin daha olumsuz olacağını düşünüyoruz. Nitekim son faiz artışı sonrasında 2018 büyüme tahminimizi yüzde 5.5'ten yüzde 4'e indirmiştik" dedi.
EKONOMİDEKİ YAVAŞLAMA HANGİ HIZDA OLACAK?
Ekonomistler bu yılın ilk çeyreğinde büyümenin 2017 yılına paralel olmasını bekliyorlardı. Ekonomistler yılın kalanında ise bir yavaşlama beklerken yavaşlamanın hızına ilişkin birbirinden farklı öngörüler yer alıyor.
Ekonomistler hükümetin istihdam odaklı bir politika izlediğine dikkat çekerken yavaşlama sonrası yeni teşvikler sağlanabileceğini, bunun da beklenen yavaşlamayı sınırlayabileceğine dikkat çekiyorlar.
Halk Yatırım Banu Kıvcı Tokalı, "Gerek içerde parasal sıkılaşma gerekse de küresel koşulların geçmiş döneme göre daha az destekleyici olmasının etkisiyle, ikinci çeyrekten itibaren büyüme hızında yavaşlama göreceğiz" dedi ve ekledi:
"Nisan ayında başlayan ve Mayıs'tan itibaren belirginleşen parasal sıkılaşma adımlarının reel ekonomi üzerindeki yavaşlatıcı etkisinin boyutu 2018 ve 2019 büyüme oranları üzerinde belirleyici olacak. Bu etkiye bağlı olarak, 2018 ve 2019 için sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 4.5 seviyelerinde oluşturduğumuz büyüme tahminlerimizde aşağı yönlü riskler bulunuyor."
Merkez Bankası (TCMB) geçtiğimiz hafta sürpriz şekilde beklentilerin üzerinde bir faiz artırımı yaptı ve Nisan ayından bu yana yaptığı faiz artışlarının toplamı 500 baz puana ulaştı.
TCMB'nin geçen haftaki adımı ile birlikte 2017 başından bugüne gerçekleştirdiği faiz artışı ise 950 baz puana ulaştı. ekonomisi darbe girişiminin ardından hükümetin ekonomiyi canlandırmak adına attığı istihdam ve Kredi Garanti Fonu (KGF) başta olmak üzerine teşviklerin etkisiyle iç tüketim ağırlıklı olarak 2017 yılının son çeyreğinde yüzde 7.3, 2017'nin tamamında ise yüzde 7.4 ile beklentilerin üzerinde büyüme gerçekleştirmişti.
Orta Vadeli Program'da büyüme hedefleri 2018, 2019 ve 2020 yılı için yüzde 5.5 seviyesinde bulunuyor.
Veri sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan büyümeyi "OECD ülkeleri arasında birinci, G20 ülkeleri içinde ikinci sıradayız. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olmaya devam ediyoruz" dedi.
Erdoğan 2017 yılında yakalanan yüzde 7.4 büyüme oranının ardından 2018 yılına da hızlı bir başlangıç yapıldığına da dikkat çekerek, "Tüm ekonomik saldırılara ve oynanan oyunlara rağmen, sağlam makro temeller üzerinde, güçlü büyümeye devam" dedi.
İstihdam teşvikleri ve Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) desteği 2017'de yakalanan büyüme trendinde ana belirleyiciler olmuştu. KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli, KGF sisteminin geçen yılki yaklaşık üç puanlık desteğin ardından bu yıl da büyümeye bir puan destek sağlanmasını beklediğini belirtiyor.
Diğer taraftan Moody's kısa süre önce Türkiye'nin büyüme tahminini bu yıl için yüzde 4'ten yüzde 2.5'e indirdi. Reuters anketlerinde 2018 büyüme beklentileri yüzde 3.5-5.5 aralığında yer alıyor.
Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan alt kalemlere bakıldığında birinci çeyrekte zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 4.6, sanayi sektörü yüzde 8.8, inşaat sektörü yüzde 6.9 arttı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 10 artış gösterdi.