(Görüş, grafik ve ayrıntılar eklendi)
Behiye Selin Taner
İSTANBUL, 11 Mart (Reuters) - Türkiye ekonomisi TL'deki sert değer kaybı ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın iç talep ve yatırımları olumsuz etkilemesiyle 2018 yılının son çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 daralarak 2009 yılının ikinci çeyreğinden bu yana en fazla daralmayı kaydetti.
Ekonomi 2018 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 2.6 ile beklentilerin hafif üzerine büyüdü.
Analistler ekonominin yılın ilk yarısında son çeyreğe kıyasla azalsa da daralmaya devam etmesini bekliyor.
Bazı ekonomistler mevsimsellikten arındırılmış GSYH'nın iki çeyrek üst üste daralması nedeniyle ekonominin teknik resesyona girdiğini belirtiyor. Öte yandan bir ekonomi yetkilisi ise dünyada GSYH verileri için farklı değerlendirme biçimleri olduğuna ancak Türkiye'de bir önceki yıl aynı döneme göre değişimin yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.6 daralmasının ardından dördüncü çeyrekte yüzde 2.4 azaldı.
Geçen yılın ilk çeyreğinde GSYH bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4, ikinci çeyrekte yüzde 5.3 büyürken, üçüncü çeyrekte büyümede yavaşlama belirginleşerek yüzde 1.8 oldu.
Reuters'ın 19 kurumun katılımı ile yaptığı ankete göre gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) geçen yıl son çeyrekte TL'deki sert değer kaybı, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki yavaşlamanın etkisiyle yüzde 2.7 daralması, 2018'in tamamında ise büyümenin yüzde 2.55 ile YEP hedeflerinin oldukça altında kalması bekleniyordu.
YEP'te 2018 yılı için büyüme tahmini yüzde 3.8 seviyesindeydi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2018 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3.2 azaldı.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, ekonominin geçen yılın son çeyreğinde iç tüketim ve yatırımda görülen sert düzeltme ile daraldığını söyleyerek, "Geçen yılın ikinci yarısında finansal piyasalarda görülen sert dalgalanmanın, enflasyondaki keskin yükselişin ve parasal sıkılaşmanın finansal koşullar üzerinde yarattığı olumsuz etkinin yansımasını tüketim ve yatırımda görüyoruz" dedi.
Mevsimsellikten arındırılmış verinin son iki çeyrekte daralarak Türkiye'nin teknik resesyona girdiğine işaret ettiğini söyleyen Kömürcüoğlu, daralmanın yılın ilk yarısında da devam etmesini beklediklerini söyleyerek şöyle devam etti:
"2018'in ikinci yarısında olduğu gibi bu yılın ilk yarısında da büyümeyi iç tüketim ve yatırımların aşağı çekmesini bekliyoruz. İyi haber ise bu yılın ilk çeyreğine ait öncü göstergelerin yavaşlamanın en azından hız kestiğine işaret etmesi. Bu bağlamda geçen yılın son çeyreğine kıyasla büyümedeki daralmanın bir miktar azalmasını bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ise baz etkisinin olumlu katkısı, finansal piyasalardaki dalga boyunun azalmasının da katkısıyla ılımlı bir toparlanma bekliyoruz. Bu bağlamda yüzde 1'lik 2019 büyüme tahminimizi koruyoruz."
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, veri sonrası yaptığı açıklamada, iktisadi faaliyette en kötünün geride kaldığını, büyümede en kötü beklentilerin gerçekleşmediğini, sürecin çok kısa sürede başarılı bir şekilde atlatıldığını söyledi.
Albayrak, "Son dönemde finansal piyasalarda gözlenen olumlu gelişmeler, enflasyondaki düşüş trendi, öncü göstergelerdeki iyileşmeler, finansmana erişimde atılan adımlar ve istihdam seferberliği sayesinde 2019 yılında büyümenin YEP'te öngördüğümüz şekilde seyredeceğine inancımız tamdır" dedi. 2019 yılı GSYH gerçekleşme tahmini yüzde 2.3 seviyesinde bulunuyor.
ABN Amro ekonomisti Nora Notebaum, verinin Türkiye ekonomisinin kayalıktan aşağı yuvarlandığına yönelik bir uyarı olduğunu söyleyerek, "İlk çeyrekte yüzde 2.5 daralma bekliyoruz. Asıl soru ekonomi tekrar toparlanacak mı yoksa uzun süreli bir resesyon mu olacak? Öncü göstergeler uzun süreli bir ekonomik yavaşlama olacağına işaret ediyor. İnşaat sektörü, perakende satışlar hepsi sert bir şekilde aşağı gitti. Bu yılın ilk üç çeyreğinde negatif büyüme bekliyoruz. Son çeyrekte belki hafif pozitif büyüme görebiliriz" dedi.
Bu yıl ABD ile ilişkiler, Fed ve ECB'nin adımlarının büyüme rakamlarında belirleyici olacağını söyleyen Notebaum, "Türkiye'nin ucuz krediden ziyade teknoloji, işgücü gibi büyümenin başka yollarını bulması gerekiyor" dedi.
TÜKETİM HARCAMALARI Q4'TE %8.9 DÜŞTÜ
TÜİK verilerine göre üretim yöntemiyle GSYH tahmini, 2018 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde 13.4 artarak 1.1 trilyon TL oldu.
Verilere göre GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2018 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 0.5, sanayi sektörü yüzde 6.4 ve inşaat sektörü yüzde 8.7 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 0.3 azaldı.
Öte yandan 2018 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün katma değeri yüzde 1.3, sanayi sektörü yüzde 1.1 artarken, inşaat sektörü ise yüzde 1.9 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 5.6 arttı.
ING Bank tarafından yapılan hesaplamaya göre 2018'de tarım sektörü GSYH'ya yüzde 0.1, sanayi yüzde 0.2, hizmetler yüzde 1.3, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 0.1, gayri menkul faaliyetleri yüzde 0.2 pozitif yönde katkı yaparken, inşaat sektörü yüzde 0.1 negatif yönde katkı yaptı.
TÜİK verilerine göre 2018 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 45,463 TL, dolar cinsinden 9,632 dolar olarak hesaplandı.
Verilerin ayrıntılarına yerleşik hanehalklarının ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2018 yılında bir önceki yıl zincirlemiş hacim endeksine göre yüzde 1.1 arttı. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 57.6 oldu.
Ancak hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2018 yılı dördüncü çeyreğinde yüzde 8.9 azaldı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 0.5 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 12.9 azaldı.
2018 yılında devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 14.4 olurken, sabit sermaye oluşumunun payı yüzde 29.7 oldu. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3.6 arttı, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 1.7 azalış gösterdi.
Öte yandan TÜİK 2018 yılının üçüncü çeyreği için daha önce yüzde 1.6 olarak açıkladığı büyümeyi yüzde 1.8, birinci çeyrek için yüzde 7.2 olarak açıkladığı büyümeyi ise yüzde 7.4 olarak revize etti.
Talep unsurlarının GSYH büyümesine katkısına ilişkin tablo için --> Turkish quarterly GDP performance
https://tmsnrt.rs/2Cc39GY
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^>