Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyonda 2024 yıl sonu tahmininin yüzde 36, 2025 yıl sonu tahmininin ise yüzde 14 olarak, bir önceki rapordaki haliyle korunduğunu açıkladı.
Karahan, "Enflasyon Raporu 2024-I"in tanıtımına ilişkin bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, "Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 30 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir. Enflasyonun 2026 yılını tek haneli seviyelere gerileyerek yüzde 9 ile tamamlaması, orta vadede ise yüzde 5 hedefinde istikrar kazanması öngörülmektedir." dedi.
Merkez Bankasında 2023 yılı Haziran ayında parasal sıkılaştırma sürecini başlattıklarına işaret eden Karahan, "Bu süreçte, politika faizini yüzde 8,5’den yüzde 45’e yükselttik. Miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi adımlarıyla parasal sıkılaştırmayı destekledik. Makroihtiyati çerçevede de sadeleştirme sürecini başlatarak piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırdık. Türk lirası mevduata geçişi teşvik ettik ve Türk lirası varlıklara olan talebi güçlendirdik." dedi.
Sözlerini, "Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar, gereken parasal sıkılığı korumakta kararlıyız." diye sürdüren Karahan, "Enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ediyoruz. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz." dedi ve ekledi:
"Uyguladığımız politikalar etkisini göstermeye başlamakla beraber, kalıcı fiyat istikrarına ulaşana kadar, politika duruşumuzu sürdürerek enflasyonu tahmin ettiğimiz patikada düşürecek ve orta vadede ekonomimizi kalıcı fiyat istikrarına ulaştıracağız."
Parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla, Temmuz ayından itibaren zorunlu karşılık düzenlemeleriyle 1 trilyon liradan fazla likidite sterilize edildiğinin altını çizen Karahan, "Ayrıca, dönemsel olarak oluşan geçici likidite fazlasının sterilize edilmesi amacıyla, TL depo alım ihalelerine başlandı. Bu kapsamda, 2023 yıl sonu itibarıyla 290 milyar TL olan TL depo alım ihalesi bakiyesi, Ocak ayında 603 milyar TL’ye çıktıktan sonra, 5 Şubat itibarıyla 100 milyar TL’ye geriledi." dedi ve geleceğe ilişkin şunları söyledi:
"Önümüzdeki dönemde TL likiditesinin ikincil piyasa faizlerine etkileri yakından takip edilecek Türk lirası likidite fazlasının zorunlu karşılıklarla sterilize edilmesi ve sonrasında zorunlu karşılık kaynaklı fonlama maliyetinde meydana gelen artış, TL mevduat faizlerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu.
Bu kapsamda, TL zorunlu karşılıklara, KKM’nin TL mevduata geçişine yönelik hedeflere bağlı olarak faiz uygulanmasına karar verildi. Alınan bu kararla, TL mevduatın payının artırılması ve KKM’den TL mevduata geçişin desteklenmesi ile parasal aktarımın güçlendirilmesi hedefleniyor. Politika faizinin Ocak ayıda ulaştığı seviye ve parasal aktarımı güçlendirmek için atmakta olduğumuz destekleyici adımlarla birlikte, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaştığımızı değerlendiriyoruz."
Orta vadeli tahminler oluşturulurken enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, ara hedeflere bağlılıklarını yansıtacak şekilde, para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği bir görünümün esas alındığının altını çizen Karahan:
"Bu çerçevede, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminleri bir önceki rapordaki haliyle korundu. 2024 yıl sonu tahmini yüzde 36, 2025 yıl sonu tahmini ise yüzde 14 olarak tahmin ediliyor. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 30 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül ediyor. Enflasyonun 2026 yılını tek haneli seviyelere gerileyerek yüzde 9 ile tamamlaması, orta vadede ise yüzde 5 hedefinde istikrar kazanması öngörülüyor."
Ücret ayarlamaları ve kamu harcamaları nedeniyle, 2024 yılı birinci çeyreğinde, önceki rapora göre çıktı açığının daha yukarıda olacağını tahmin ettiklerini vurgulayan Karahan, "Sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla, iç talepteki dengelenme sürecinin devam edeceğini de değerlendiriyoruz. Bu görünüm altında, çıktı açığı tahmini güncellememiz 2024 yılı enflasyon tahminimizi 0,4 puan artırıcı yönde etkiledi." dedi ve ekledi:
"Buna ek olarak, birim işgücü maliyetinin, öngörülenin üzerinde gelen ücret artışları nedeniyle yükselmesi, tahminimizi 1,5 puan yukarı yönlü etkiledi. Gıda fiyatları ve Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarından gelen güncellemelerin toplam etkisi ise 1,4 puandır. Söz konusu yukarı yönlü etkilere karşın, enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme tahminleri aşağı yönlü etkiledi.
Buna ilaveten, politika duruşumuzun ara hedefimiz doğrultusunda, bir önceki raporda öngörülenden daha uzun süre korunacak olması da ana eğilime olumlu yansıyacak. Bu unsurların etkisi, tahminlerimizi 3,2 puan düşürücü yönde oldu."
Güçlü parasal sıkılaştırmayla birlikte, bir önceki Enflasyon Raporuna kıyasla enflasyonun ana eğilimi, kredi büyümesi, altın ve tüketim malı ithalatı büyümesinin, öngörüleriyle uyumlu ve belirgin şekilde gerilediğinin altını çizen Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk lirası mevduata geçiş süreci de tasarladığımız biçimde gerçekleşiyor. Mevcut sıkılık düzeyi ve elimizdeki araçlar, bahsettiğimiz bu gelişmelerin öngördüğümüz şekilde devamını sağlayabilecek güçtedir. Bu çerçevede, politika faizinin mevcut seviyesini, enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdüreceğiz.
Mevduat faizi ve kredi arzı tarafında, parasal aktarımı zayıflatan oynaklıklara izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede, likidite sterilizasyonuna ön alıcı bir anlayışla ve güçlü şekilde devam edeceğiz. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, parasal sıkılık gözden geçirilecek."
Hibya Haber Ajansı