Almanya merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Scope Ratings, Türkiye'nin ekonomik ve finansal risklerinin, politikanın normalleşmesine yönelik son dönemdeki değişimle birlikte hafiflediğini bildirdi.
Scope Ratings'den yapılan açıklamaya göre sürdürülebilir ve dikkatli bir şekilde yönetilirse mevcut politikanın, uzun vadede kredi temellerini iyileştireceğine dikkat çekildi.
Scope, geçtiğimiz Cuma günü Türkiye'nin uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notunu "B-", yerel para cinsinden notunu "B" olarak teyit ederken görünümünü "negatif"ten "durağan"a revize etmişti.
Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) çift haneli enflasyonu düşürmek için sürekli olarak daha sıkı para politikası izlemesinin, kredibilitesini artırdığı ve önceki yıllarda ülkenin sağlam ekonomi yönetimi konusundaki itibarına verilen zararın bir kısmını onardığı kaydedildi.
Açıklamada şöyle devam edildi:
"Çeşitli faiz oranı artışları ve seçici kredi sıkılaştırması, kredi büyümesini ve özel tüketimi yavaşlatmaya başlayarak 2024 yılında 250 milyar ABD doları (GSYİH'nin yaklaşık %19'u) olarak tahmin ettiğimiz cari açığı ve dış brüt finansman ihtiyacını azalttı. Yabancı yatırımcı duyarlılığının artması sermaye girişlerine dönüştüğü için finansman ihtiyaçlarının karşılanması da daha kolay olacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2024 yılında 10 milyar ABD doları tutarında dış finansman sağlamayı planlıyor.
Daha sıkı para politikasının bir diğer faydası da Türkiye'nin altın hariç brüt uluslararası rezervlerinin Mayıs 2023'teki 55,7 milyar dolardan Aralık ayında 92,8 milyar dolara yükselmesidir. Buna rağmen uluslararası rezervler brüt finansman ihtiyacını karşılamada yetersiz kalıyor.
TCMB'nin son dönemdeki ortodoks politika yaklaşımını sürdürmesi durumunda, Türkiye ekonomisinin kademeli olarak yeniden dengelenmesini ve bunun sonucunda dış şoklara karşı dayanıklılığın artmasını bekleyebiliriz.
Ancak enflasyonun düşürülmesinde ilerleme sağlanana kadar dış ve finansal riskler ön planda olmaya devam ediyor. Bunun nedeni aynı zamanda TCMB'nin döviz kurunu herhangi bir seviyede tutma taahhüdü olmaksızın lira üzerindeki kontrolünü bırakmasıdır.
Reel politika faizleri, Mayıs 2023'teki -%31 seviyesinden Aralık ayında -%22 ile son derece olumsuz kalmayı sürdürüyor. Artan tüketici fiyatlarının kontrol altına alınması zaman gerektirecek. Bu nedenle, liradaki değer kaybı ve para politikası aktarımındaki gecikmeler nedeniyle enflasyonun geçen yılki %53'ten 2024'te ortalama %60'a çıkmasını bekliyoruz.
Şubat 2023 depreminin ardından yeniden yapılanma çalışmaları nedeniyle sıkı finansman koşullarının telafi edilmesi nedeniyle GSYİH büyümesinin orta derecede azalması bekleniyor. Reel GSYİH büyümesinin 2023'teki %4,1'den 2024'te %3,3'e düşeceğini öngörüyoruz."
Foreks Haber Merkezi