İngiltere genel seçimlerinin galibi Muhafazakar Parti oldu.
Sandık çıkış anketlerine göre Muhafazakar Parti parlamentoda 325, ana muhalefet İşçi Partisi de 232 sandalye elde edecek.
Bu tabloyla göre 2010´daki seçime göre sandalye sayısını 18 sandalye artıması beklenen Muhafazakarlar, çok az bir farkla da olsa tek başına iktidar olmayı başarmaya yakın.
Parlamentoda çoğunluk için 326 sandalye gerekiyor.
Koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokratlar´ın 12, İskoç Ulusal Partisi´nin 56, Plaid Cymru´nun 4, Avrupa Birliği ve göçmen karşıtı sağcı parti UKIP ve Yeşiller´in birer milletvekili çıkarması bekleniyor.
Muhafazakar Parti´nin lideri David Cameron sabah saatlerinde yaptığı konuşmada yeni hükümetin tüm İngiltere´yi temsil edeceğini söyledi ve İskoçya´ya da "Yetki devrini olabilecek en hızlı şekilde yapacağız" mesajını verdi.
AZINLIK HÜKÜMETİ DE GÜNDEMDE
Muhafazakarların sandık çıkış anketlerinin gerisinde kalması halinde Muhafazakâr Parti lideri David Cameron´un parti dışından destek alarak bir azınlık hükümeti oluşturması da olası.
Sandıklar açıldıkça ve Muhafazakar Parti üyeleri bölgeleri kazandıkça giderek zayıflayan bir diğer ihtimal ise koalisyon.
Seçim öncesi yapılan anketler ışığında Cameron´un, Liberal Demokratlar ile Kuzey İrlanda partisi olan Demokratik Birlik Partisi´ni yanına alarak koalisyon kurabileceği öngörülüyordu.
İşçi Partisi´nin oylarında ise üst üste ikinci seçimde de düşüş yaşandığı tahmin ediliyor. Yine çıkış anketlerine göre Ed Miliband öncülüğündeki İşçi Partisi, 2010 seçimlerine kıyasla 26 sandalye geride.
2010´da İşçi Partisi 258 milletvekili çıkarmıştı.
İlk sonuçlara göre oylarında büyük erime yaşanan parti ise Liberal Demokratlar oldu. 2010 seçimlerinde 57 milletvekili çıkarmayı başaran partinin bu seçimde 12 sandalyede kaldığı öngörülüyor.
Sağcı UKIP ise ilk kez parlamentoya milletvekili sokacak.
Seçim bölgelerinden ilk sonuçlar gelmeye başladı. Nihai sonucun da bugün öğle saatlerinde açıklanması bekleniyor.
İngiltere son beş yıldır Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyonu ile yönetiliyor.
İŞÇİ PARTİSİ´NDE HAYAL KIRIKLIĞI, SNP´DE SEVİNÇ
Ed Miliband öncülüğündeki İşçi Partisi, seçim öncesi anketlerde yakaladığı performansın gerisinde kalmış durumda. Bunun en büyük nedenlerinden birisi ise İskoçya´dan çıkarılan milletvekillerinin neredeyse tamamen İskoç Ulusal Partisi SNP´ye geçmesi.
58 milletvekiliyle meclise gireceği tahmin edilen SNP, İskoçya´da sadece bir bölgeyi İşçi Partisi´ne kaptırdı.
İşçi Partisi lideri Ed Miliband seçimi, "Çok zor ve hayal kırıklığı yaratan bir geceydi" sözleriyle tanımladı.
İşçi Partisi içinden milletvekilleri şimdiden Miliband´ın parti liderliğinden çekilmesi gerektiği çağrısını yapmaya başladı.
İskoçya´nın bağımsızlığını destekleyen SNP´nin eski lideri Alex Salmond ise partisinin çıkış anketinin ardından yaptığı açıklamada "David Cameron´un İskoçya´da herhangi bir meşruiyeti kalmamıştır. Seçmenin yarattığı siyasi bir tsunami ile karşı karşıyayız" dedi.
SNP´nin lideri Nicola Sturgeon ise İskoçya´Nın Muhafazakar Parti tarafından devam ettirilen kemer sıkma politikalarına kesin bir dille ´Hayır´ dediğini söyledi.
EN GENÇ MİLLETVEKİLİ
İskoçya´daki seçimler aynı zamanda 1667´den bu yana parlamentoya girmeyi başaran en genç milletvekilini de çıkardı.setpage
20 yaşındaki SNP adayı Mhairi Black, İşçi Partisi´nden Douglas Alexander´ı Güney Renfrewshire seçim bölgesinde geride bırakmayı başardı.
Black sonuçların gelmeye başlamasının ardından "İskoçya halkı konuştu. Artık parlamentonun bu sesi duyması gerek" dedi.
İngiltere tarihinin en genç milletvekili ise 1667´de Avam Kamarası´na giren 13 yaşındaki Christopher Monck´tu.
SEÇİM SİSTEMİ TARTIŞMASI
İngiltere´de dar bölge seçim sistemi uygulanıyor.
Yani Avam Kamarası´nda görev yapacak 650 milletvekilini belirleyen seçim bölgelerinin her birinde, en fazla oyu alan aday seçiliyor.
Aslında seçim sistemi, İngiltere´de yıllardır tartışılan bir konu.
Dar bölge sistemini eleştirenler, bunun sadece büyük partilerin işine yaradığını, iktidarın hep iki parti arasında el değiştirdiğini, bu iki partiye verilmeyen milyonlarca oyun boşa gittiğini söylüyor ve nisbi temsile dayalı bir seçim sistemi istiyorlar.
Ancak koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokratlar´ın girişimi ile Mayıs 2011´de yapılan bir referandumda, seçim sisteminin değiştirilmesi %67,9´luk bir çoğunlukla reddedilmişti.
Referanduma katılım %41 olmuştu.
Dar bölge sistemini savunanlar, temsili sistemlerin istikrarsız koalisyon hükümetleri doğurduğunu söylüyor.
Ancak bugün yapılan seçimlerden bir koalisyon ya da azınlık hükümeti çıkması, bu tartışmaları yeniden gündeme getirebilir.