Gelişmekte olan ekonomiler, 2024 yılında 903 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilen sermaye girişlerinde önemli bir artışa hazırlanıyor. Önceki rakamlara göre %32'lik bir artışa işaret eden bu durum, büyük ölçüde doğrudan yabancı yatırımlardaki (DYY) güçlü toparlanmaya ve hisse senedi portföylerine yönelik artan ilgiye bağlanıyor. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) bu yükselişin, şu anda yıl için %3,1 olarak tahmin edilen küresel büyümenin sürdürülmesine bağlı olduğunu bildirdi.
IIF'nin aralarında Çin, Hindistan, Rusya ve Meksika gibi önemli pazarların da bulunduğu 25 ülkeyi kapsayan analizi, doğrudan yabancı yatırımların net girişlerinin 426 milyar dolara yükselebileceğini gösteriyor. Portföy yatırımlarının da 2023'te 161 milyar dolardan 259 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Çin'in ılımlı toparlanması önemli bir faktördür, zira ülke son iki yılda önemli bir çıkış kaynağı olmuştur.
IIF'nin raporu Gelişmekte Olan Avrupa, Latin Amerika ve Afrika/Orta Doğu'dan altışar, Asya'dan ise yedi ekonomiyi kapsamaktadır. Çin hariç Asya gibi bölgelerin, güçlü büyüme ve sağlam ekonomik temeller sayesinde yabancı sermaye akışlarında yeniden canlanma yaşayacağı tahmin edilmektedir.
Hindistan'ın JPMorgan (NYSE:JPM)'ın gösterge niteliğindeki yerel para birimi tahvil endeksine dahil edilmesinin, devlet borçlarına ek girişleri çekeceği, tahvil getirilerini düşüreceği ve rupiyi destekleyeceği tahmin ediliyor. IIF ayrıca Rusya'dan DYY çıkışlarının devam edeceğini, ancak Gelişmekte Olan Avrupa'nın bir bütün olarak pozitif net akışlar göreceğini ve Macaristan'ın artan DYY'den faydalanacağını belirtiyor.
Afrika ve Orta Doğu'da, yerleşik olmayan net sermaye akışlarının bir önceki yıl 115 milyar dolardan 149 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Raporda, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri önemli girişlerin beklendiği başlıca ülkeler olarak vurgulanıyor. Özellikle Abu Dabi'nin egemen varlık fonu kısa bir süre önce Mısır'ın Akdeniz kıyısında 150 milyar dolara kadar ek iş potansiyeli olan milyarlarca dolarlık bir kalkınma projesini taahhüt etti.
Latin Amerika'nın da hem bu yıl hem de 2025'te güçlü sermaye girişleri çekeceği tahmin ediliyor. Bölgenin avantajları arasında küresel bir emtia üreticisi olarak rolü, stratejik konumu, ticaret ortaklarındaki güçlü büyüme ve küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesinden kaynaklanan fırsatlar yer alıyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.