Investing.com - Merkez bankalarının faiz politikaları küresel ekonomik gündemde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. ABD, Avrupa ve İngiltere'deki merkez bankaları yetkilileri, faiz oranları ve enflasyon hedefleri üzerine stratejilerini paylaştı. Değişen ekonomik koşullar ve belirsizlikler, farklı yaklaşımları beraberinde getirirken, bu kararların küresel piyasalara olan etkisi de dikkatle izleniyor.
Cook: “Ekonomik yavaşlama ve dezenflasyon, faiz indirimi için zemin hazırlıyor”
ABD Merkez Bankası yöneticilerinden Lisa Cook, ABD enflasyonunun konut sektörüyle sınırlı kaldığını belirterek, ücretler ve istihdam piyasasındaki yavaşlama ışığında enflasyonun düşmeye devam ettiğini vurguladı. Cook, bu koşullar altında faiz oranlarını düşürmenin uygun olabileceğine dikkat çekti. Verilere göre dezenflasyonist bir sürecin devam ettiğini söyleyen Cook, iş gücü piyasasının kademeli olarak soğuduğunu ifade etti. Cook, politika faizinin zamanla daha nötr bir seviyeye taşınmasının muhtemelen uygun olacağını belirtti.
Cook ayrıca, faiz indirimlerinin büyüklüğü ve zamanlamasının elde edilecek verilere bağlı olacağını, iş gücü piyasasının zayıflaması ya da enflasyonun beklenenden daha yapışkan hale gelmesi durumunda Fed'in bu indirimleri hızlandırabilir ya da durdurabilir bir pozisyonda olacağını ekledi. Ekonomik genişlemenin devam etmesi ve iş gücü piyasasının sağlam yapısı nedeniyle gelecek yıl enflasyonun %2,2'ye düşebileceğini, sonrasında ise daha da hafifleyeceğini öngören Cook, bu konuda olumlu bir duruş sergiledi.
Bowman faiz oranlarında temkinli adımlar atılmasını öneriyor
Fed'in şahin üyelerinden Michelle Bowman, enflasyonun hâlâ endişe kaynağı olduğunu ve iş gücü piyasasının güçlü seyrettiğini belirtti. Bu sebeple faiz oranlarının daha fazla düşürülmesi konusunda temkinli bir yaklaşım sergilenmesi çağrısında bulundu. Yakın zamanda Fed, politika faizini çeyrek puan düşürerek %4,50-%4,75 aralığına çekmişti, ve Bowman, bu kararın hızlı değişikliklerden ziyade kademeli bir yaklaşımı tercih ettiğini belirtti.
Bowman, Eylül ayında yapılan yarım puanlık faiz indirimi kararına karşı çıkmıştı ve Fed'in %2'lik enflasyon hedefine ilerlemede duraksama olabileceğini söyledi. Enflasyon hedeflerine ulaşmada hala uzak olunduğunu kabul eden Bowman, iş gücü piyasasının durumunu yakından takip ettiklerini, bu nedenle faiz indiriminde dikkatli adımlar atılması gerektiğini savundu. Bowman, nötr politika faizinin önceki dönemlere göre daha yüksek bir seviyede olduğunu belirterek, bu seviyeye daha yakın olunabileceğini ifade etti.
Collins'den daha fazla gevşeme çağrısı
Boston Fed Başkanı Susan Collins, daha fazla faiz indirimine ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı, ancak politika yapıcıların hızlı veya yavaş hareket etmemesi gerektiğini belirtti. Collins, mevcut politikanın bir miktar kısıtlayıcı olmaya devam ettiğini, bu nedenle ek politika gevşemesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Ayrıca, Federal Açık Piyasa Komitesinin enflasyon ve istihdam risklerini ele alacak şekilde konumlandığını ifade etti.
Collins, faiz oranlarının önceden belirlenmiş bir yolda ilerlemediğini belirterek, gelecekteki politika değişikliklerinin ihtiyatla ele alınması gerektiğini vurguladı. Nihai hedefin belirsiz olduğunu kabul etmekle birlikte, faiz indirim hamlelerinin gelen verilere bağlı olarak şekilleneceğini söyledi ve bu nedenle dikkatli bir yaklaşımın önemini dile getirdi.
ECB'nin 2025 enflasyon hedefi
Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi Yannis Stournaras, Euro Bölgesi'nin sürdürülebilir şekilde %2 enflasyona ulaşma hedefinin eşiğinde olduğunu belirtti ve bilanço genişlemesinden daha fazla kaçınılması gerektiğini açıkladı. Yunanistan Merkez Bankası Başkanı olarak görev yapan Stournaras, enflasyon kontrolünde başarılı olduklarını ve artık ekonomik büyümeyi hedefe almanın önemini vurguladı.
Stournaras, enflasyonun beklenenden daha erken bir zamanda hedefle uyumlu hale geleceğini ve sürdürülebilir bir seviyeye yaklaşacağını beklediklerini ifade etti. Politikaların ekonomik koşulları daha fazla dikkate alması gerektiğini söyleyen Stournaras, parasal genişleme için baskıların devam ettiğini ancak bu durumun ekonomik büyüme üzerinde gecikmeli etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Avrupa Merkez Bankası'nın daha derin bir parasal gevşeme yönünde ilerleme göstermesi bekleniyor.
BoE'den belirsizlikleri giderme ve hızlı indirim açıklaması
İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Dave Ramsden, İngiltere ekonomisine ilişkin belirsizliklerin ortadan kalkması durumunda daha hızlı faiz indirimleri yapılabileceğini belirtti. Ramsden, resmi veriler ışığında enflasyonun beklentileri aştığını, ancak ekonominin düşük ve istikrarlı bir enflasyon eğilimiyle normalleşmeye devam etmesini beklediğini söyledi.
İşçi Partisi hükümetinin açıkladığı bütçenin etkileri dahil olmak üzere yaşanan ekonomik belirsizlikler nedeniyle, Para Politikası Kurulunun borçlanma maliyetlerini yavaşça düşürme stratejisini desteklediğini vurguladı.
Ramsden, daha fazla dezenflasyonist baskıların ortaya çıkması halinde daha az kademeli bir yaklaşımı değerlendirebileceğini belirtti. Ekonominin sürdürülebilir bir büyüme patikasına yerleşmesi için, para politikasındaki esnekliğin korunmasını önemseyen Ramsden, ekonomik dinamiklerin dikkatlice takip edilmesi gerektiğini ifade etti.