Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek,Temmuz ayında enflasyon rakamları için “Tek haneye düşmesi sevindirici ama analizler bunun geçici bir düşüş olduğunu gösteriyor. Yılı inşallah yüzde 8,7 civarında yüzde 9’un altında kapatırız. Türkiye 30-40 yıl boyunca zaman zaman üç haneli enflasyonu yaşadı. Son iki yıldır Türkiye büyük bir kur şoku yaşadı. Enflasyondaki çift haneyi ciddi tehdit olarak görüyoruz. Gıda önemli risk alanı, çözüm üretmemiz gereken alan. Birikimli kur etkisi önemli bir boyut enflasyonun çift haneye çıkmasında. Petrol fiyatlarında aşırı yükseliş söz konusu değil. Büyük resme bakınca Merkez Bankası’nın yeni çizdiği patikanın gerçekçi olduğuna inanıyorum. Beklentiler kanalı da enflasyonda belirleyici. Türkiye yüksek sürdürülebilir büyümeyi yakalamak istiyorsa mutlaka enflasyonu düşük tek haneye indirmek zorundayız. Enflasyon bir ülkenin büyüme potansiyelini aşağı çekiyor. Enflasyon şokuna doğru tepkiler verdik. Önümüzdeki yıldan itibaren enflasyonun yüzde 7’nin altına ineceğine inanıyorum” dedi.
Şimşek, Gıda Komitesi çalışmalarıyla ilgili ise “Özel sektör tedarik zincirlerini çağırıp dinledik. Detaylı bir çalışma yaptık. Fire oranını düşürmemiz lazım. Soğuk hava depoları, bunun taşınması bu çok önemli. Bunu teşviklerle sağlayacağız. Özel sektörün bu açığını giderecek teşvikler getireceğiz. Tarlada üretimde arzda bir sıkıntı yok. Tüketiciye ulaşılma sürecinde el değiştiriyor. Rekabet ortamı sağlanamıyor. Dönem dönem bazı ürünlerde kısa süreli arz şokları yaşanıyor. Buna kayıtsız kalmamızın imkanı yok. O dönemlerde ihracat teşviği verilmeli mi, biz oturup bakacağız Dönemsel olarak karşılaştığımız noktalarda gerekirse müdahale edeceğiz.” ifadelerini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı büyüme performansına ilişkin olarak şunları aktardı:
“Geçen yıl büyük bir şok yaşadık. Bu şok büyüme konusunda bizi tedirginliğe itti. Ciddi tedbirler aldık. Hükumetimizin başarılı tepkisi nedeniyle büyüme çok güçlü seyrediyor. Öncü göstergeler ikinci çeyrekte en az o kadar güçlü olacağını gösteriyor. Büyüme bu yıl güçlü olacak. Şu anda herkes yüzde 5’i telaffuz ediyor. Dördüncü çeyrekte o kadar güçlü olmayabilir ama yılın tamamına bakınca yüzde 4.4’ün üzerine çıkma riski yüksek. Rehavete kapılamayız. Bu büyüme kısmen tedbirleri yansıtıyor. Özel sektör yatırımları artmalı. En büyük teşvik öngörülebilirliktir. En kötüsü geride kaldı, aylar önce söyledim. Artık enerjimizi kapsayıcı büyümeye, reformlara harcamalıyız. Önümüzdeki 12 ay kritik. Birçok klasik pazarımız çökmüş durumda, Libya, Irak, Suriye gibi. 3,5 milyonun üzerinde göç dalgasıyla karşı karşıya kalmışız. Bunun getirdiği bir risk primi var. Terör kanalıyla risk primi var. Türkiye şoklara rağmen ortalama yüzde 5,7 büyümüş. Küresel kriz sonrası büyüme yüzde 6,7. Türkiye’nin temelleri sağlam. Bir miktar reformla şoklara karşı direnci artırarak Türkiye yeniden yüzde 5’in üzerinde büyüme patikasına oturur.”