Investing.com - Google’ın yeni tanıttığı Willow kuantum çipi, kuantum hesaplamada önemli bir ilerleme olarak görülüyor.
Google’ın (GOOG) duyurusunun ardından geçmiş yıllarda da gündeme gelen “kuantum hesaplama teknolojisi Bitcoin ağı için risk oluşturur mu?” endişesi yeniden gündeme geldi.
Willow, kuantum teknolojisinin hızla ilerlediği bu dönemde, kripto para güvenliği üzerine yeni tartışmalar başlattı. Bitcoin’in güçlü şifreleme yapısını tehlikeye atıp atmayacağı merak konusu. Uzmanlar, Bitcoin’in şimdilik güvende olduğunu söylese de, bu güvenliğin ne kadar süre devam edeceği tartışılıyor. Bitcoin’in şu an kullandığı şifreleme algoritmaları, ECDSA ve SHA-256’dır. Bu şifrelemeleri çözebilmek için Shor’s algoritması kullanılarak milyonlarca hata düzeltilmiş mantıksal qubit gereklidir. Ancak Willow’un kapasitesi şu an için sadece 105 qubit.
Kuantum bilgisayarlar uzun vadede risk olarak görülüyor
Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarlara göre belirli problemleri daha hızlı çözebilse de, Bitcoin’in şifrelemelerini kıracak güçten oldukça uzakta. Uzmanlar, Bitcoin’in güvenliğini bir günde kırmak için en az 13 milyon qubit gerektiğini hesaplıyor. Mevcut kuantum bilgisayarların, bu tür bir saldırıyı gerçekleştirecek kadar uzun süre kararlı ve hatasız çalışabilmesi günümüz teknolojisiyle henüz mümkün değil. Hâl böyleyken, Bitcoin şu anda pratik bir kuantum tehdidinden uzakta olarak kabul ediliyor.
Kripto para topluluğu, olası risklere karşı önlemler alıyor ve kuantum güvenli şifreleme protokolleri geliştirme üzerinde çalışmalar yürütüyor. Uzmanlar, tam işlevsel kuantum bilgisayarların geliştirilmesinin 10 ila 20 yıl alabileceğini öngörüyor. Willow çipinin piyasaya sürülmesi, kripto dünyasında karışık tepkilere yol açtı. Bazı yatırımcılar, Bitcoin’in uzun vadeli güvenliği konusunda endişe duyarken, diğerleri mevcut kuantum teknolojisinin zarar verme kapasitesine sahip olmadığını düşünüyor.
Bitcoin'in kuantum direnci
Bitcoin’in kuantum saldırılara karşı direnci, kullandığı şifreleme protokollerine dayanıyor. Bitcoin’in şifreleme algoritmaları teorik olarak kuantum bilişime karşı savunmasız olsa da, bunları kırmak, Willow'un mevcut kapasitesinin çok ötesinde, milyonlarca qubit gerektiriyor.
SHA-256 algoritmasının kırılması, daha da fazla bir hesaplama gücü talep etmektedir. Bitcoin’in geliştiricisi Satoshi Nakamoto, 2010 yılında kuantum hesaplamanın yaratabileceği potansiyel riskleri öngörmüştü. Nakamoto, eğer SHA-256 güvenliği aşılırsa, Bitcoin'in bir Blockchain çatallanması aracılığıyla yeni bir hash fonksiyonuna geçiş yapabileceğini önerdi. Nakamoto'nun bu vizyonu sayesinde, Bitcoin teknoloji ile paralel olarak evrilip güvenliğini sürdürebilir.
Google (NASDAQ:GOOGL)'ın Willow çipinin tanıtılması, kuantum hesaplamada yeni bir dönemi başlatsa da, Bitcoin’in şu anki Blockchain teknolojisi bu durumdan pek etkilenmiş değil. Kripto para sektöründeki uzmanlar, Bitcoin’in önümüzdeki herhangi bir kuantum zorluğuna karşı iyi donanımlı olduğunu ve kriptografik sistemlerinde yükseltmelerin yapılmasının, Satoshi'nin orijinal tasarımında zaten düşünüldüğünü vurguluyor.