Çin’in başlıca ham maddelerin birçoğu için gösterdiği ilgi, Goldman Sachs’ın son raporlarından birinde dile getirildi. Banka, Çin’in bakır talebinin yıl bazında yüzde 8 oranında arttığını belirtti ve bu arada demir cevherine ve petrole yönelen talepteki artışın sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 6 oranlarına varmasının altını çizdi.
Talebin bu çok hızlı yükselişi, esas olarak yeşil ekonomi sektörünün güçlü şekilde büyümesinden, elektrik şebekelerinin tamamlanıyor olmasından ve taşınmaz sektöründen kaynaklanıyor. Taşınmaz sektörünün yarattığı talepten ziyade Çin’in yeşil ekonomisinin kazandığı güç, bakır gibi ekolojik dönüşüme gerekli temel madenlere yönelik talebin artmasına yol açıyor.
Çin’de bakıra dönük bu talep patlamasının, büyük ölçüde karada kurulan güneş enerjisi tesislerine bağlı olduğu söylenebilir. Güneş panelleri, 2023 yılında, önceki yılların toplam tesislerine eşit bir düzeye ulaşmış bulunuyor. Çin’in işletilebilir güneş enerjisi kapasitesi artık 228 GW (gigavat) ile dünyanın geri kalanının kapasitesinden daha fazla. Üstelik Çin, bu olağanüstü gidişi, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi kapasitesini 2030 hedeflerinden çok önce iki katına çıkararak güçlendiriyor.
Bakırın yanı sıra ülkenin imalat sektöründeki yenilenme, alüminyum gibi temel nitelikli madenlere yönelik talebi de artırıyor. Üretim süreçlerindeki gelişmeler, doğal olarak gerekli madenlerin ithalatının artışına yol açıyor. Üstelik Çin’in endüstriyel üretimi, Ağustos ayında tüm öngörüleri aşarak bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,5 oranında çarpıcı bir büyüme kaydetti.
Bu genel talep artışına karşılık, petrol sektörünün talebinde yakın bir gelecekte bir düşüşe tanık olunması muhtemel. Bu hafif düşüş, petrole yönelik talebin yurt içinde rekor ulaşım faaliyeti ve yurt içi uçuşlarının sürekliliği yoluyla tahrik edilmesine rağmen gerçekleşecek.
Hibya Haber Ajansı