Behiye Selin Taner
İSTANBUL, 11 Mart (Reuters) - Dünyanın üçüncü büyük mücevher üreticisi ve beşinci büyük mücevher tüketicisi olan Türkiye'nin son dönemde ihracat pazarları giderek daralırken, sektör temsilcileri mücevherde doğrudan ticaretin neredeyse sıfır olduğu Çin ile ilişkilerin geliştirilmesi ve ülkenin yüksek satın alma potansiyelinin en azından yüzde 10'unun Türkiye'ye çekilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bu çerçevede yıllık cirosu 60 milyar dolara yaklaşan, Çin'de toplamda 11,000 mağazaya sahip, 37 Çinli mücevher şirketinin temsilcisi ilk kez İstanbul Jewellery Show'a katılarak, hem bilgi birikimi hem de ürün satın almak üzere Türk şirketleri ile bir araya geldi.
Bu kapsamda fuarda Shenzhen Mücevherciler Birliği ve Mücevher İhracatçıları Birliği ile Borsa İstanbul bünyesindeki İstanbul Gemoloji Enstitüsü ve Shenzhen Mücevher Tasarımcıları Birliği iyiniyet ve işbirliği anlaşmaları imzaladı.
42. İstanbul Jewellery Show kapsamında imzalanan anlaşma çerçevesinde iki ülke mücevher sektörünün karşılıklı bilgi paylaşımı sağlayarak uzun vadede işbirliğini artırması hedefleniyor.
Çin'in en büyük perakende mücevher şirketlerinden biri olan Shanghai Lao Feng Xiang (LFX) Sözcüsü Wang En Sheng, Türk şirketleri ile işbirliği için büyük fırsatlar olduğunu söyleyerek, "Türkiye mücevher üretimi açısında oldukça ünlü ayrıca üretilen mücevherler hem yüksek teknolojili hem de ucuz. İşbirliği için oldukça fırsat var ve eğer bu fırsatlar değerlendirilirse rakamlar da çok yüksek olacaktır. Buraya gelen birçok Çinli şirketin 5-6 milyar dolar civarında yıllık cirosu var" dedi.
Wang, şöyle devam etti:
"Şirket olarak Türk şirketlerinden hazır mücevher de alabiliriz ya da üretim yaptırabiliriz. Şimdiye kadar yaklaşık 10 mücevher şirketi ile potansiyel iş olanakları konusunda görüştük. Sadece bizim alım yapmamız değil, bir Türk şirketi kendi ürünlerini Çin pazarına sokmak isterse de bunu tek başına yapması zor. Bu durumda ürünlerini bizim mağazalarımız üzerinden de satabilir yani iki taraflı işbirliği yapılabilir. İlk hedefimiz hazır ürün almak, ikinci olarak bizim için üretim yapmaları için üreticiler ile çalışabiliriz. Ayrıca koşullar uygun olduğunda Türkiye'de kendi mağazamızı açmayı da düşünebiliriz."
Wang, geçen yıl Çin pazarında 80 ton altın mücevher sattıklarını söyledi.
168 yıllık bir şirket olan LFX'in Çin'de 3,000 mağazası bulunuyor. Şirketin ayrıca çeşitli ülkelerde 7 mağazası var. Her yıl Çin'de 150 yeni mağaza açan LFX'in 2015 yılında Çin'deki cirosunun önceki yıla göre yüzde 7 artışla yaklaşık 6 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtiliyor.
Çin İstatistik Kurumu verilerine göre 2015 yılında Çin'de perakende mücevher satışları önceki yıla göre yüzde 7.3 artışla 306.9 milyar yuana (47 milyar dolar) ulaştı.
Fuarda imzalanan anlaşmaların Çin ve Türkiye arasındaki ilk ve en büyük adım olduğunu söyleyen başka bir Çinli yetkili ise, "Örnek vermek gerekirse fuara katılan Çinli şirketlerden birinin 10, birinin 5, birinin ise 1 milyar dolarlık cirosu var. Türk şirketleri bunların dışında birkaç orta ölçekli şirket ile de iş yapsa ve sadece onlardan yüzde 10'luk iş alınsa inanılmaz bir pazar oluşacak" dedi.
TÜİK verilerine göre Türkiye geçen yıl 7.4 milyar dolarlık ihracat, 3.43 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirdi.
Borsa İstanbul verileri ise Türkiye'nin 2015 yılında 48.7 tonluk altın ithalatı gerçekleştirdiğini gösteriyor.
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Can Özdemir, Türkiye'nin son dönemde çeşitli nedenlerle birçok pazarını kaybettiğine dikkat çekerek, "Çin gibi büyük bir potansiyele sahip pazardan mutlaka pay alınması gerekiyor. Türkiye birçok açıdan oldukça cazip. Örneğin dünyanın en büyük montür stoğu Türkiye'de. Bütün ülkeler artık peşin ticaret yaparken Eximbank sayesinde Türk şirketleri alacaklarını sigortalayarak vadeli satış yapabiliyor. Dolayısıyla finans olanakları açısından Türkiye ve Hindistan öne çıkıyor. Ayrıca Türkiye'de günde 4.5 ton altın rafine edilebiliyor ki bu büyük bir rakam. Diğer taraftan lokasyon avantajımız var. Ayrıca Türkiye'de üretim maliyetleri daha ucuz dolayısıyla ürün fiyatları da diğer üretici ülkelere göre düşük" dedi.
Özdemir, "Sadece fuara gelen 37 Çinli şirketin yıllık cirosu 60 milyar dolar civarında ve Türk şirketlerinin önümüzdeki 2-3 yılda bu rakamın yüzde 10'unu alması gerekiyor" dedi.
(Redaksiyon Aslı Kandemir)