Yazar – Barani Krishnan
Investing.com – Hem doğru hem yanlış bilgiler var. Bu geçtiğimiz hafta hükümetlerden piyasalara kadar herkes, Çin’in COVID-19’a karşı sıfır tolerans politikası ve Şanghay’da uzatılan karantinayla ilgili bilgilerin ne kadarının doğru ne kadarının yanlış olduğunu çözmeye çalıştı.
AB-Rusya arasında Ukrayna nedeniyle yaşanan çatışma, ham petrol fiyatlarının sınırlı da olsa yükseliş yönlü olduğuna işaret etse bile 2020 yılındaki pandemiyi yaşayan Çin’le ilgili dejavu, bu hafta petrol hissiyatını baskılayan şey oldu.
Brent ve WTI, zayıf küresel büyüme beklentileri ve daha yüksek faiz oranlarının yanı sıra Şanghay’daki koronavirüs karantinasına karşı dört hafta içinde üçüncü kaybını yaşadı.
Bu hafta paylaşılan resmi hükümet verilerine göre Çin ekonomisi, Ocak-Mart döneminde yıllık %4,8 büyüdü.
Ancak IMF ve UBS, Bank of America ve Barclays gibi bankalar, Çin’in 2022 yılı için büyüme tahminlerini düşürdü.
Nomura’nın tahmini özellikle karamsar oldu. %3,9 olan büyüme öngörüsü, pandeminin hakim olduğu 2020 dışında 1990 yılından beri görülen en yavaş büyüme oranı olacaktır.
Ekonomistler, pozitif ilk çeyrek verilerine rağmen ekonominin sağlığını gösteren önemli bir indikatör olan perakende satışların, Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,5 düşüş yaşamış olmasından dolayı ufukta kara bulutlar olduğunu söyledi.
Çin’deki şüpheli koronavirüs ölüm oranı, dikkatleri Pekin’in ne pahasına olursa olsun gizlilik ve kontrollü anlatı şöhretine çevirdi.
Ama analistleri esas rahatsız eden, Başkan Xi Jinping'in Çin'i virüse karşı sıfır toleranslı bir yaklaşım benimsemeye zorlama niyetinin, dünyanın geri kalanı pandemiden uzaklaştıktan sonra görülmesi oldu.
ABD de dahil çoğu ülkede yönergeler, COVID-19'un bir faktör olduğu veya katkı sağladığı herhangi bir ölümün koronavirüsten kaynaklı bir ölüm olarak sayılmasını şart koşar.
Ancak Los Angeles California Üniversitesi'nden epidemiyolog Zhang Zuo-Feng, Çin'de sağlık yetkililerinin, temel koşulları virüs tarafından kötüleşenler hariç, yalnızca doğrudan COVID-19'dan ölenleri saydığını söyledi.
Hong Kong Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde virolog olan Jin Dong-yan, “Ölümler temel hastalığa bağlanabilirse bunu her zaman böyle rapor edecek ve COVID-19 ile ilgili bir ölüm olarak saymayacaklardır, bu onların uzun yıllardır sergilediği bir davranış.” dedi.
Bu daha sınırlı kriterler, Çin’in COVID-19 ölümlerinin her zaman diğer çoğu ülkeye göre daha az olacağı anlamına gelir.
Bu arada Bloomberg’in haberine göre Şanghay’daki karantina nedeniyle Çin’in benzin, dizel ve uçak yakıtı talebinin, Nisan ayında bir yıl öncesine göre %20 azalmış olması bekleniyor.
Habere göre bu, ham petrol tüketiminde günlük 1,2 milyon varil düşüşe denk gelecek ve Vuhan’da iki yıl önce uygulanan karantinadan bu yana talebe yönelik en büyük darbe olacak.
Chicago’da Price Futures Group enerji analisti Phil Flynn, “Yine de Çin yeniden açılmaktan bahsediyor ve talepteki düşüş, küresel petrol arzına yardımcı olmuyor gibi görünüyor.” dedi.
Petrol: Haftalık Kapanış Fiyatları & WTI Teknik Analiz
Brent Cuma günü 2,13 dolar düşüşle 106,20 dolara geriledi. Hafta bazında Brent, geçen haftaki %9’luk artışının ve %13 düşüş yaşadığı önceki iki haftanın ardından %4,5 düşüş gösterdi. Düşüş devam ederse Nisan, Brent için bu yılın ilk negatif ayı olacak.
WTI Cuma günü 2,04 dolar düşerek 101,75 dolara indi. Brent gibi WTI da hafta bazında %4,5 değer kaybetti ve Brent’in yaşadığı son üç haftalık dalgalanmanın benzerini yaşadı.
skcharting.com'un kıdemli teknik stratejist olan Sunil Kumar Dixit’e göre 102 dolar altına düşüş, WTI’nın 100,40 dolarlık 50 günlük Üssel Hareketli Ortalamayı test etmesine yol açabilir – bu, satıcıların 99 dolarlık Fibonacci seviyesini beklemeye çalışabileceği bir nokta.
Dixit, “Önümüzdeki hafta volatilite, petrolde düşüş eğilimine yol açmaya devam edebilir. Majör destek ve düşüş yönlü hedefler 92,93 ile 92 dolar.” dedi.
“WTI’nın 41/46 haftalık stokastik okuması ve 58 puanlık Göreli Güç İndikatörü (RSI), trendin zayıfladığına ve fiyatların düşme olasılığına işaret ediyor.”
Dixit’e göre artış yönlü olarak ise 100,40 dolarlık 50 günlük Üssel Hareketli Ortalama üzerindeki istikrarlı bir hamle, 103,80 ve 105,40 dolarlık artış yönlü hedeflerle alıma işaret ediyor.
Altın: Haftalık Piyasası Faaliyeti
Altından gümüşe, platine ve paladyuma kadar birçok metal de petrol ve diğer enerji emtialarının ve Wall Street endekslerinin bulunduğu kızıl denize girdi.
Chicago’da Blue Line Futures’da metal stratejisti olan Phillip Streible, “Faiz artırımı konuşmalarından dolayı ne zaman hisse senetlerinde büyük düşüşler olsa kıymetli metallerde de onu takip eden bir düşüş göreceksiniz. Tabiri caizse kurunun yanında yaş da yanıyor.” dedi.
Haziran vadeli altın, Cuma günü 15,70 dolar düşerek 1.932,50 dolara geriledi. Pazartesi günü 2.003 dolar ile altı haftanın zirvesine doğru yol aldıktan sonra hafta bazında %2 ile beklenmedik bir düşüş yaşadı.
Dolar endeksi Cuma günü iki yılın zirvesi olan 101,34 doları görürken 10 yıllık Hazine getirisinin 2018 Aralık ayında görülen yüksek seviyelere yaklaşmasıyla altın düşüş yaşadı.
OANDA’da analist olan Craig Erlam, “Yüksek enflasyon ve belirsiz ekonomik çevre altın için çok destekleyici ve bunun değişmesini beklemiyorum ama piyasadaki fiyatlamalar ne kadar sıkılaşırsa altında da o kadar dirençli ralliler göreceğiz.” dedi.
“Elbette resesyon uyarıları yanıp sönmeye başlarsa bu değişebilir ancak şimdilik bunun önlenebileceği yönünde bir güven hissediliyor. 5/30 yıllık tahvillerin yine tersine dönmesi biraz paniğe yol açabilir ama şu an 2/10 yıllık tahvil farkı hâlâ pozitif.”
Cuma günü piyasalarda likidasyonun tetikleyicisi, hafta başlarında James Bullard ve Mary Daly’nin de içinde olduğu bir dizi Fed yetkilisinin ve hafta sonuna doğru Başkan Jerome Powell tarafından tekrarlanan büyük faiz artırımlarıyla ilgili söylemleri oldu.
Mart ayındaki 25 puanlık faiz artırımının ardından tüm söylemler 50 puanlık artırım yönünde oldu. Hatta Bullard, 40 yılın zirvesinden düşecek gibi görünmeyen enflasyonla mücadelede Fed’in eğrinin gerisinde kaldığını söyleyerek bir noktada 75 puanlık bir artırım bile önerdi.
Phil Flynn, “50 puanlık bir artışın, sonraki birçoğunun başlangıcı olacağından ve ekonomiyi ve petrol talebini azaltabileceğinden korkanlar var.” dedi.
“Yatırımcıları kaygılandıran sadece sıkılaşma döngüsü değil, aynı zamanda Avrupa Merkez Bankasının Eylül ayına kadar faizlerde 50 puanlık artış yapacağı yönündeki fiyatlandırma. Japonya Merkez Bankası ise güvercin tavrını sürdürmek istiyor ancak ABD ve Avrupa'nın gidişatının, onları da rotayı değiştirmeye zorlayabileceğinden endişe ediyor.”
ThinkMarkets analisti Fawad Razaqzada da Flynn ile aynı fikirde.
“Merkez bankası, 4 Mayıs toplantısı öncesinde sessizlik dönemine girerken önümüzdeki birkaç hafta içinde Fed yetkililerinden fazla bir şey duymayacağız. Ancak zarar verildi bile ve mesaj çok netti: ABD Federal Fon Oranı, bu toplantıda büyük olasılıkla 50 baz puan yükselecek.”
Altın: Teknik Analiz
Dixit, 1.930 dolar altındaki kararlı bir hareketin, altını %61,8 Fibonacci seviyesinde 1.900 ve nihayetinde 1.888 dolara itebileceğini söyledi.
Spot altına referans veren Dixit, “Haftalık 51/58 stokastik okuma ve 56 puanlık RSI düşüş yönüne işaret ediyor.” dedi.
Öte yandan Dixit’e göre fiyatlar %50 Fibonacci seviyesinde 1.930 doların üstünde istikrarlı bir artış elde edebilirse artış yönlü ilk hedef %38,2 Fibonacci seviyesinde 1.960 dolar olacaktır.
“Altın 1.960 dolar üzerinde yeterli alım çekebilirse %23,6’lık Fibonacci seviyesinde 2.001 doları tekrar test edebilir.”
Feragatname: Barani Krishnan yazdığı emtia veya menkul kıymetlerde pozisyon sahibi değildir.