Yazar – Peter Nurse
Investing.com – Petrol fiyatları Perşembe günü yükselerek Çin'in talebi artırmaya çalışması ve küresel arzın hâlâ çok dar olması ile haftayı güçlü artışlarla bitirme yoluna girdi.
ABD ham petrol %0,1 artışla 94,94 dolardan işlem görürken Brent %0,4 artarak 101,67 dolara yükseldi. Her iki sözleşme de haftalık bazda %5 civarında kazanma yolunda ilerliyor.
ABD benzin RBOB %0,2 yükselişle 2,8053 dolar oldu.
Çin hükümeti Perşembe günü ekonomik teşviklerini 1 trilyon yuana (yaklaşık 150 milyar dolar) çıkarmayı planladığını açıkladı.
Çin'in dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olduğu göz önüne alındığında kuraklık ve COVID-19 kısıtlamaları nedeniyle harap olmuş bir ekonomiyi yeniden canlandırmaya yönelik bu girişim, petrol piyasası tarafından iyi karşılandı.
Bu haber, Enerji Bilgi İdaresi (EIA) tarafından ABD ham petrol stoklarının geçen hafta beklenenden çok daha fazla düştüğünü gösteren verilerin açıklanmasıyla zaten canlanmış olan piyasaya olumlu bir ivme kazandırdı.
Geçen hafta ABD'den ihraç edilen ham petrol ve ürünlerinin hacmi, Şubat 1991'e kadar uzanan bir serinin en yükseği oldu.
ING analistleri yayınladıkları bir notta "Dün açıklanan EIA rakamları oldukça yapıcıydı." dedi. "ABD ticari ham petrol stokları geçen hafta 3,28 milyon varil düştü. Bununla birlikte stratejik petrol rezervinden yapılan kullanımları da hesaba katınca toplam ham petrol stokları 11,37 milyon varil gibi önemli bir miktarda azaldı."
Ayrıca hafta başında Suudi Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Salman, OPEC+’nın üretimi azaltarak piyasayı canlandırabileceği ihtimaline işaret etti.
Prens, yaz başındaki zirvelerine göre %25'in üzerinde düşüş yaşayan vadeli işlem fiyatlarının, fiziksel piyasadaki sıkışıklığı yansıtmakta başarısız olduğunu da sözlerine ekledi.
Diğer yandan yatırımcılar, İran’ın küresel pazara ham petrol ihraç etmeye yeniden başlamasına yol açabilecek nükleer anlaşmanın yenilenmesiyle ilgili ilerleme olup olmadığını da izliyor.
ING ekledi; "ABD nihayet AB'nin anlaşmayı yenileme önerisine yanıt verdi. Müzakerelerin doğru yönde ilerlediği açık olsa da ABD ‘henüz o noktada değiliz’ dedi ve hala ‘boşluklar’ olduğunu söyledi."