Investing.com – Fed’den gelen şahin sinyallerin ardından faiz oranlarının yükseleceği korkusu, hissiyatı azaltmaya devam etse de petrol fiyatları, Çarşamba günü ABD arzının sıkılaşacağı beklentisiyle son dönemdeki kayıplarının bir kısmını telafi etti.
Amerikan Petrol Enstitüsünden (API) alınan veriler, ABD ham petrol stoklarının 10 haftalık artışın ardından geçen hafta ilk kez azaldığını gösterdi ve günün ilerleyen saatlerinde paylaşılacak olan hükümet verileri̇ için de benzer bir eğilimin habercisi oldu.
Petrol şirketi yöneticilerinin, ABD üretiminin zirveye ulaştığına dair son yorumlarıyla birlikte stoklardaki düşüşe dair işaretler, dünyanın en büyük petrol tüketicisinde arzın önümüzdeki aylarda sıkılaşacağına dair bazı beklentilerin artmasına yardımcı oldu.
Brent %0,6 artışla 83,42 dolara yükselirken WTI 77,57 dolar civarında değişmedi. Her iki kontrat da Salı günü %3,5 ila %4 arasında değer kaybetti.
Fed Başkanı Jerome Powell; enflasyon ve istihdam piyasasındaki son güçlenmenin, faizlerin piyasa beklentilerinden daha fazla artmasına neden olabileceği uyarısında bulundu. Ardından ham petrol fiyatları, son iki ayın en büyük kaybını yaşamaya devam etti.
Bu yorumlar, artan faiz oranlarının bu yıl potansiyel bir resesyona yol açabileceği ve bunun da ham petrol talebini düşüreceği endişelerini artırdı. Powell'ın sunumunun ardından dolar da keskin bir şekilde güçlenerek petrol piyasaları üzerinde daha fazla baskı oluşturdu.
Piyasaların kısa süreliğine pozitif bölgeye geçtiği pozitif haftaların ardından Salı günkü kayıplarla petrol fiyatları, yıllık bazda negatife döndü.
Bu hafta gözler, Fed'in Çarşamba günü açıklayacağı Bej Kitap raporundan başlayarak ABD ekonomisine ilişkin daha fazla ipucu sağlayacak verilerde olacak. Tarım dışı istihdam verileri Cuma günü açıklanacak ve istihdam piyasasındaki herhangi bir güç işaretinin, Fed'e faiz oranlarını yükseltmek için daha fazla alan sağlayacağı düşünülüyor.
Artan faiz oranları ve yavaşlayan ekonomik büyüme korkuları, bu yıl ham petrol fiyatları üzerindeki en büyük ağırlık oldu ve Çin talebindeki potansiyel toparlanmaya ilişkin iyimserliği büyük ölçüde dengeledi.
Ancak ülkeden gelen karışık ekonomik veriler, bu hafta Çin'deki toparlanmaya ilişkin beklentileri zayıflattı.
Ülke Ocak-Şubat döneminde rekor düzeyde yüksek bir ticaret fazlası kaydederken aynı zamanda ithalat, beklenenden daha büyük bir düşüş yaşadı; bu da Çin talebinin, COVID-19 kısıtlamaları kaldırılmasına rağmen zayıf kaldığını gösterdi.
Çin'e ilişkin daha fazla ekonomik ipucu için gözler, Cuma günü açıklanacak olan Şubat ayı enflasyon verilerine çevrilmiş durumda.
Yazar: Ambar Warrick