İSTANBUL, 14 Haziran (Reuters) - Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Bank Asya'nın ASYAB.IS bilinir bir bankaya satılarak sermayesinin güçlendirilmesi halinde kreditörlerin alacaklarını tahsil açısından daha iyi bir durumda olacağını, ancak satış süreci hakkında çok az bilgi bulunduğu belirtti.
Moody's tarafından yayımlanan raporda Bank Asya'nın geçen yılın üçüncü çeyreğinden bu yana bilanço açıklamadığına ve finansal göstergelerin daha da bozulup bozulmadığının bilinmediğine dikkat çekildi. Ayrıca Bank Asya ile ilgilenen alıcılar hakkında sınırlı bilgi bulunduğu uyarısında bulunuldu.
Yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda (TMSF) Bank Asya ile ilgilenen bankaların tekliflerini iletmeleri için 23 Haziran'a kadar süre verildi. Alacaklı bulunamazsa banka kapatılarak lisansı iptal edilecek.
Raporda, "Satış süreci potansiyel yukarı yönlü bir senaryoyu gündeme getirdiği için her şeye rağmen alacaklılar için olumlu. Bank Asya'nın iyi bilinen bir oyuncu tarafından alınması tüketicilerin bankaya güvenini onarabilir, mevduat çıkışını durdurabilir. Ancak olası alıcılar hakkında sınırlı bilgi olması bu ihtimali değerlendirmeyi imkansız hale getiriyor" denildi.
Bireysel müşterilerin bankanın kapatılmasından zarar görmeyeceğini belirten Moody's, buna karşılık bankanın yükümlülüklerinin yüzde 20'sini oluşturan garanti dışı mevduatlardaki kayıp oranlarının bankanın varlıklarının kalitesine bağlı olacağını belirtti.
Bankalarda bulunan bireysel mevduatların 100,000 liraya kadar olan bölümü devlet garantisinde bulunuyor.
Raporda yer alan verilere göre Bank Asya'nın mevduatı son bilanço açıkladığı geçen yıl Eylül sonu itibariyle bir önceki yıla göre yüzde 43 daralarak 9.5 milyar liraya geriledi. Bankanın kredi ve mevduat tabanı ise art arda birkaç dönemdir düşüş kaydediyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), geçen yıl Şubat ayında Bank Asya'nın yönetiminin TMSF'ye devredilmesine karar vermişti.
Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bank Asya, 17 Aralık 2013'te Gülen cemaatinin hükümeti polis ve yargı gibi kurumları ele geçirerek devirmeye teşebbüs ettiğini söyleyen dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilmiş, bu süreç sonrasında da bankanın finansal göstergeleri bozulmaya başlamıştı.