Yılın ilk FOMC toplantı kararları bugün saat 21.00’da açıklanıyor. Hatırlanacağı üzere FED geçtiğimiz yılın Aralık ayı FOMC toplantısında yaklaşık 10 yıl sonra ilk faiz artırımını gerçekleştirmiş ve bankalararası gecelik faiz oranını 25 baz puan yükselterek faiz aralığını 0 - 0.25 bölgesinden 0.25 – 0.50 bölgesine çekmişti. Tabii küresel ölçekte yaşanan volatilite nedeniyle faiz artırım hamlesini destekleyenler kadar eleştirenler de olmuştu. 2016 yılının ise genel beklentilerin aksine bir hayli olumsuz başladığını belirtelim. Bu olumsuz havayı yaratan nedenler ise bir hayli tanıdık: Petrol fiyatlarında yaşanan sert gerilemenin devam etmesi ve Çin piyasalarına yönelik endişeler… Hatırlatalım, geçtiğimiz yıl yine buna benzer bir panik havası oluşmuş ve FED Eylül ayında faiz artırımını gerçekleştirmeye cesaret edememişti. Buna gerekçe olarak GOP’larda yaşanan yüksek volatiliteyi göstermişti. Yani dolaylı olarak Çin piyasalarında yaşanan panik havasına vurgu yapmıştı. Şimdi tüm gözler gün içerisinde gerçekleştirilecek yılın ilk FOMC toplantısına çevrilmiş durumda. Peki, FOMC’den nasıl bir sonuç çıkmasını bekliyoruz? Kısaca değerlendirelim:
FED’in Aralık ayında faiz artırımını gerçekleştirmesinin ardından piyasalarda pozitif bir hava yaşanmıştı. Bu olumlu görüntüye neden olan birinci unsur faizlerin 10 yıl sonra artırılması ile ilk faiz artırımı zamanına yönelik belirsizliğin ortadan kalmasıydı. İkinci neden – ki en önemli neden olarak nitelendirilebilir – faiz artırımının ardından FED’in 2016 yılında çok daha yavaş ve kademeli bir faiz artırımının gerçekleştirileceği taahütünde bulunmasıydı. Aynı zamanda enflasyona yönelik endişelerin dile getirilmesi ve gerektiğinde faiz adımlarının durdurulabileceği yorumları da piyasalar tarafından olumlu karşılanmıştı. Bu bağlamda iki ay üst üste ( Aralık – Ocak ) faiz artırımının gerçekleştirilmesi piyasalar tarafından bir hayli agresif bir adım olarak kabul edilecektir. Dolayısıyla küresel ölçekte ABD dolarında net bir değerlenme söz konusu olabilir. FED’in bu yönde bir fiyatlamayı mevcut konjonktürde isteyeceğini düşünmüyoruz.
Bir diğer önemli nokta ise Eylül ayında faiz artırımlarının gerçekleşmemesinin nedeni olarak gösterilen gelişmelerin 2016 yılına başlarken de piyasalarda etkisini hissettirmesiydi. Özellikle petrol fiyatlarının yıl içerisinde 12 yılın dip seviyelerini test etmesi ve emtiada yaşanan sert volatilitenin yanında Çin piyasalarında görülen yüksek satış baskısı bir kere daha global belirsizliği artırmakta. Bu konjonktürün FOMC’de Ocak beklentilerini törpüleyen en önemli undur olduğunu söyleyebiliriz.
Dolayısıyla piyasalarda genel beklenti FED’in Ocak ayında herhangi bir aksiyon almayacağı yönünde. Şayet olasılığı her ne kadar çok düşük de olsa FED’den sürpriz bir kararın çıkması durumunda piyasalarda oldukça sert bir fiyatlama görebiliriz. Fakat mevcut fiyatlamalara bakarsak piyasaların ilgilendiği ayların Mart ve Haziran olduğunu söyleyebiliriz. Yani mevcut beklenti denklemi içerisinde Ocak ayı ihtimali oldukça düşük… ABD ekonomisine yönelik olumlu dataların ve küresel ölçekte azalan volatilitenin Mart ayında aksiyon alınacağına dair beklentileri artırırken negatif havanın oluşması ise Haziran olasılığının bile sorgulanmasına neden olduğunu görüyoruz.
Bununla birlikte bugün açıklanacak olan Ocak FOMC toplantı kararlarında geçen ifadeler bir hayli önemli olacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi FED’in Eylül ayı FOMC’de faizlerde artırıma gitmemesinin nedeni olarak gösterdiği gelişmelerin yılbaşından bu yana etkisini yeniden hissettirdiğini görüyoruz. Dolayısıyla Eylül FOMC karar metninde yer alan ‘global piyasalarda oluşan volatilitenin izlendiğine’ yönelik bir ifadenin Ocak FOMC karar metninde de kullanılması ya da bu algıyı yaratacak başka bir ifadenin yer alması durumunda küresel ölçekte riskli varlıklara olan talebin artabileceğini düşünmekteyiz. Her şart altında kararın ardından yüksek bir volatilite beklediğimizi vurgulayalım.