08.04.2019 Alan Yatırım - Türk Hava Yolları (Güncelleme)
Türk Hava Yolları için 25 Temmuz 2018 tarihli değerlememizden sonraki dönemde yaşanan hem yurtiçi hem global ekonomik göstergelerdeki negatif eğilim ile hisse senetleri piyasalarında yaşanan değer kaybı, Türk Hava Yolları için daha fazla getiri potansiyelini arttırmış olup, şirket için ana katalizörün 3. Havalimanına taşınmak ve oradaki beklenilen operasyonel faaliyetler olduğunu söyleyebiliriz.
Yeni Havalimanı Yeni Büyüme Fırsatı…
İstanbul’un küresel uçuş rotalarının kesişme noktasında konuşlanan Yeni Havalimanı’nda seferlere başlandı. Havalimanında iki pist ve 5 adet paralel, bir adet de doğu-batı ekseninde pist ve 2 adet terminal bulunmaktadır. 500 uçak parkı ve 180’den fazla köprü bulunan İstanbul Havalimanı’nda Atatürk Havalimanı’na göre %10 fazla kapasite ile uçuşlara başlanacak. Atatürk Havalimanı’ndaki kapasite sorunu dolayısıyla yabancı havayollarına tahsis edilemeyen slotlar Yeni Havalimanı’na taşınılmasıyla birlikte faaliyete açılmıştır. İki pistle başlayan uçuşları seneye üçüncü pisti de aktif ederek kapasiteyi artırmak hedeflenmektedir. Taşınma ile ilk fazda 2 pist ve 90 milyon kapasiteli terminalin faaliyete geçerken, tüm fazların 2027 yılında tamamlanması planlanmaktadır. 4. fazın tamamlanmasıyla birlikte yolcu kapasitesinin 200 milyona, saatte 74 uçak iniş-kalkış kapasitesinin saatte 200 iniş-kalkış kapasitesine ulaşması hedeflenmektedir.
İstanbul Havalimanı yüzölçümü sıralamasında dünyanın 4. büyük havalimanı konumundadır. Dubai, Frankfurt, Londra gibi aktarma merkezi olarak önde gelen havalimanlarına kıyasla, 76.5 km2’lik yüzölçümü ve 4. faz tamamlandığında ulaşılacak 200 milyon yolcu kapasitesiyle bölgenin en büyük aktarma merkezi haline gelmesi öngörülmektedir.
Uçuş Rotası
Dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu şirketi olan THY’nin, Avrupa’da 43 ülke 114 şehir, Afrika’da 37 ülke 55 şehir, Orta Doğu’da 13 ülke 34 şehir, Uzak Doğu’da 22 ülke 37 şehir, Amerika’da 8 ülke 17 şehir ve yurtiçinde 49 şehir olmak üzere toplam 124 ülke, 306 şehre ulaşmaktadır. Coğrafi konum sebebiyle aktarmalı uçuşlarda uçuş süresini azalttığı göz önünde bulundurulduğunda Yeni Havalimanının 4. fazıyla birlikte ulaşılacak saatte 200 iniş-kalkış kapasitesi, İstanbul’u Avrupa, Asya ve Afrika’nın ana aktarma merkezlerinden biri haline getirecektir.
Kargo Operasyonları
22 adet kargo uçağı ile 85 uçuş noktasına operasyon gerçekleştirilmektedir. Toplam küresel kargo gelirindeki pazar payı, 2009 yılında %0,6 iken 2017 yılında %2,4’e yükselmiştir. 2018 yılında THY kargo %25 büyüme gerçekleştirerek toplam gelir dağılımındaki payını %12,8’e çıkarmıştır.
Yeni havalimanına gerçekleşen taşınma ile birlikte kargo operasyonları iki havalimanından gerçekleşecek. Avrupa’nın en büyüğü, dünyada 8. sırada olan THY kargo Türkiye’nin endüstriyel anlamdaki 2 milyon ton kapasiteli en büyük binasını inşa ediyor. Yeni havalimanı ile kapasitesini artırmayı amaçlayan ortaklık Bangkok’ da slot almış olup, Bangkok ile New York’u geçmeyi hedeflemektedir. 2018 yılında THY tarihinin en büyük doluluk oranına ulaşılırken %5 ile en büyük katkı ABD’den sağlanmıştır. Operasyonlarını Asya’da geliştirmek isteyen şirket Hindistan ile yaptığı anlaşma doğrultusunda Hindistan ile dünya arasında kargo köprüsü olacak. Asya hatlarında ABD hatları kadar yüksek slotlar hazırlanırken, Çin hatlarında büyüme hedeflenmektedir.
Yolcu Sayısı
THY’nin 2018 yılında bir önceki yıla göre yurtiçi ve yurtdışı yolcu sayılarında yaklaşık %9 artış gerçekleştirmiştir. 2018 yılında 75,2 milyona ulaşan yolcu sayısının 2019 yılında 80 milyona ulaşması hedeflenmektedir. Son 5 yılda yurtiçi ve yurtdışı yolcu sayıları toplamda yaklaşık %37 oranında artmıştır.
Filo
2018 yılı itibariyle THY filosunda 22’si kargo uçağı olmak üzere toplam 332 uçak bulunmaktadır. Filo içerisindeki sahip olunan uçak adedi geçtiğimiz yıla göre 11 adet artarak 47 adete ulaşmıştır. Diğerleri ise kiralama (leasing) yöntemi ile kullanılmaktadır. Etiyopya’da gerçekleşen kaza sonrası uçuşu birçok ülkede durdurulan Boeing 737 MAX tipi yolcu uçağının seferleri THY tarafından ikinci bir karara kadar durdurulmuştu. Filosunda 12 adet Boeing 737 MAX bulunan ortaklık 2013 yılında Boeing’den 95 adet uçak siparişi vermiş olup, 2023’e kadar teslim edilmesi planlanmaktadır. Boeing ve Airbus’tan verilen siparişler eklendiğinde bir kısmı 2019 Temmuz ayında teslim edilmesi planlanan yeni nesil uçaklarla birlikte, 2023 yılında Türk Hava Yolları 476 adetlik filoya ulaşmayı hedeflemektedir.
DEĞERLEME
Fiyat Kazanç Oranına Göre Değerleme
Türk Hava Yolları, 2018 Aralık dönemi sonunda yıllık bazda milyon 841 milyon US$ net kar açıklamıştır. Fiyat/Kazanç çarpanından tahmini hisse başı değer hesaplamasını yurtdışı ve yurtiçindeki benzer faaliyetler gösteren şirketler ile karşılaştırarak yaptık. Şirketin çarpanını global benzer şirketler ortalama çarpanları ile karşılaştırdığımızda iskontolu işlem görmekte olup, tahmini hisse başı değerini 42.07 TL olarak hesaplamaktayız.
FAVÖK'e göre değerleme
Şirket, 2018 yılını 2,370 milyon US$ FAVÖK açıklayarak kapatmıştır. Şirketin değeri göz önüne alındığında Firma Değeri/FAVÖK Türk Hava Yolları rasyosu 5.02x ve global yurtiçi ve yurtdışı benzer şirketler ortalaması 4.32x olarak hesaplanmıştır. Buna göre şirket yüzde 16% primli olmakla beraber tahmini piyasa değerini 2.801 milyon US$ ve tahmini hisse değerinin ise 11.36 TL olması gerektiği hesaplanmıştır.
Satışlara Göre Değerleme
2018 sonu itibariyle 14,7 milyar US$ ciro yapmış olan şirket geçen yıla kıyasla cirosunu yaklaşık %13 arttırmıştır. Şirketin Firma Değeri/Satışlar rasyosunu 0.89x hesaplamaktayız ve global benzer şirketler ortalaması ile karşılaştırdığımızda şirketin yaklaşık %27 primli ve tahmini hisse değerini ise 7.83 TL olarak bulmaktayız.
Defter Değerine Göre Değerleme
Şirketin defter değeri yaklaşık 6,1 milyar US$ olarak açıklanmış olup, şirketin çarpanını global yurtiçi ve yurtdışı benzer şirketler ortalama çarpanı ile karşılaştırdığımızda %56 iskontolu işlem görmekte olup, tahmini hisse başı değerini 32.81 TL olarak hesaplamaktayız.
Sonuç
Türk Hava Yolları için 25/07/2018 tarihinde yaptığımız değerlememizde %33 yükseliş potansiyeli bulmuştuk ve o tarihteki hissenin işlem fiyatı 21.41 TL seviyelerindeydi. O dönemden beri hem yurtiçi hem global ekonomik göstergelerdeki negatif eğilim ile hisse senetleri piyasalarında yaşanan değer kaybı, Türk Hava Yolları için daha fazla getiri potansiyelini arttırmış olup, şirket için bu katalizörün 3. Havalimanına taşınmak olduğunu söyleyebiliriz. Önceki değerlememizde sadece global ve yurtiçi şirket rasyo karşılaştırması kullanılmış olup, güncelleme ile birlikte indirgenmiş nakit akım yöntemini de değerlemenin içine katmış bulunmaktayız. Önceki değerlememizde yükseliş potansiyeli %33 seviyelerinde olan Türk Hava Yolları, benzer şirketler rasyoları yöntemine göre getiri potansiyeli %62 olmuş olup, indirgemiş nakit akım yöntemi ile birlikte konsolide getiri potansiyelini %44 seviyesine çekmekteyiz. Temmuz döneminden beri değişen faktörler arasında petrol fiyatlarında yaşanan değer kaybı, şirketin uluslararası uçuşlarda fiyat rekabetine girebilecek duruma gelmesi ve rölatif olarak artış potansiyeli beklenen turist sayısını belirtebiliriz. Özellikler değer artış potansiyeline katalist olan İstanbul 3. Havalimanı, şirketin uçuş ağlarındaki yolcu kapasitesini artıracak olup, karlı uçuş rotalarındaki marjını daha etkin bir şekilde kullanabilecek. Havalimanının kapasitesinden gelen avantaj ile uçakların iniş kalkışındaki etkinlik daha maliyet azaltıcı bir konuma gelecek olup, bunu müşterisine fiyat avantajı bazında yansıtabilmesini beklemekteyiz. Riskler arasında tam kapasiteye geçmede yaşanabilecek bir sorun ya da gecikme, yaşanabilecek altyapı, ulaşım sorunları olarak belirtebiliriz. Şirket 05/04/2019 tarihi ile 14.55 TL seviyesinden işlem görmekte olup, 1.2 beta seviyesi, %44 yükseliş potansiyeli ile cazip bir konumdadır.