İngiltere hükümetinin vergi paketinden vazgeçmesi ve Merkez Bankasının tahvil hamlesi ile sterlindeki aşırı oynaklık durdu. Ancak bu durum sterlinin değer kaybının da durduğu anlamına gelmiyor. Yılın son çeyreğinde enflasyondaki artışın ve ekonomideki yavaşlamanın devam etmesi sterlinin zayıflamaya da devam etmesine neden olabilir. Bugün açıklanan enflasyon %10,1 ile 40 yılın en yükseğinde kalmaya devam ediyor ve görünen o ki Birleşik Krallık’ta akaryakıt maliyetleri kadar gıda ve diğer maliyetler de oldukça etkili.
Piyasalar sterlin paniğini geçirdi ve bu hafta bilançoların da etkisiyle iyimser davranmaya çalışıyor. Fakat döviz piyasasında dikkatler Japonya’da.
Japon yeni hızlı bir değer kaybı yaşıyor. Dolar/yen 149,50 ile 32 yılın en yüksek seviyesinde olurken 10 yıllık gösterge ise kritik 0,25’in üzerine çıktı. Bu ne anlama geliyor? Merkez Bankasından her an yeni bir döviz satışı ile müdahale olabileceği anlamına geliyor.
Japonya Merkez Bankası, son toplantısında yendeki değer kaybına rağmen hiçbir hamle yapmadı, hem enflasyon hem yen görünümüne karşın da faizi sabit tuttu. Hemen sonrasında paritenin yükselmeye devam etmesi ile 5 milyar dolarlık bir müdahalede bulundu. Fakat bu müdahale hiçbir işe yaramadı, aynı gün parite yükselmeyi sürdürdü. 22 Eylül’de 146’ya çıkan fiyat bugün 150 sınırında.
Piyasalar Merkez Bankasından yine bir döviz satışı ile müdahale beklerken Başbakandan bu yönde sinyal geldi. Döviz piyasasındaki aşırı hareketlere izin verilemeyeceği belirtildi ki benzer söylem geçen ay da gelmiş ardından banka hamlede bulunmuştu. Yani eli kulağında diyebiliriz de ne fayda? Bu tarz müdahalelerin bir etki yaratmadığı ortada, ama banka faiz konusunda net olurken tahvil ve kur oynaklığına bu şekilde çözüm uygulamayı seçiyor.
Dolar/yende son durum
Yıla 115 seviyesi yakınında başlayan parite bugünkü işlem seviyesiyle 10 aylık süreçte %30’luk bir yükseliş gösterdi. Grafik üzerinden gidecek olursak;
Yükseliş ve hızlanan durum söz konusu yani, Ocak 2021’de yükselişe geçen paritedeki trend devam ederken Mart 2022’de hızlanma başladı. 120 seviyesinin aşılmasıyla hızlanan süreç başladı diyebiliriz. Burada dikkat edilecek noktalar var, şöyle ki:
126 seviyesi en son 2015’te görülen zirve ve bu zirve Nisan’da aşıldı. Ardından 131 yakınında çok kısa süreli bir duraksama yaşandı, gelen düşüşlerde 126’nın korunması önemli. Sonrasında ise 140 hedefli hareket devam etti. Eylül’de 140 aşılıp 145 görülünce müdahale geldi. Ancak burada sadece paritedeki seyir izlenmedi. Aynı dönemde 10 yıllık tahvil faizine de bakmak gerekiyor.
Grafikte uzun ve kısa dönem var. Kısa vadede Mart itibarıyla %0,25 ve üzeri görünüm ile dövizdeki hareketi birlikte değerlendirdiğimizde atakların tepkiselliği anlaşılıyor.
Mart’tan bu yana Haziran ve en son Eylül’de tahvildeki seyre sözlü sonra da uygulamalı müdahale enden Merkez Bankasının bugünlerde hamle yapması durumunda hangi seviyeler söz konusu olabilir?
Tekrar belirteyim ki bu müdahalelerin gerçek bir etkisi olması çok zor. Ama fiyattaki değişim üzerinden gidecek olursak, şimdiye kadar iki önemli bölge vardı, ilki 126 – 140 aralı ki bu aşıldı. Şimdi ise 140 – 161 aralığı içindeyiz. Bu bölgede 140 taban olurken 152,80 ise ilk direnç konumunda. Eğer fiyat 140 üzerinde kalmaya devam ederse yılın son çeyreğinde de hızlı hareketler devam edebilir.
52 haftalık yani bir yıllık görünüm 126 seviyesinde, 14 haftalık ise 140 tabanını destekliyor.