ABD, Avrupa ve Japonya'da tahvil faizleri dar bir aralıkta seyrediyor. Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi'nin bu hafta, ABD Federal Açık Piyasa Komitesi'nin ise önümüzdeki hafta yapacağı toplantılar bu sakinliği bozabilir, ancak yetkililer herhangi bir bozulma yaşanmaması için çaba gösterecektir.
AMB parasal uyumluluğu koruyacak kadar güvercin, ancak enflasyonun tehlikeleri konusunda tetikte olacak kadar şahin görünmek için ince bir ip üzerinde yürüyecek. Konsey salgın acil durum programı kapsamında yaptığı tahvil alımlarının hızını inceleyecek, ancak herhangi bir değişiklik yapıp yapmayacakları bilinmiyor.
Almanya'da alışkın olduğumuzun dışında siyasi bir çalkantı yaşanıyor. Yeşiller Partisi 40 yaşındaki Annalena Baerbock'u şansölye adayı olarak açıklamanın ardından anketlerde yükseliş kaydetti, ancak Baerbock'un ve partinin attığı hatalı adımların ardından bu heyecan azaldı.
Şansölye Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokratlar'ın Pazar günü bir eyalet seçiminde elde ettiği başarı, yarıştaki momentumu partinin şansölye adayı Armin Laschet lehine kaydırmış gibi görünüyor. Laschet Baerbock'un yanında daha heyecansız ve geleneksel görünse de, ülkenin en yüksek nüfuslu eyaletinin ve en büyük siyasi partisinin liderliğini yapıyor.
Mayıs ayında eksi %1'in üzerine çıkan Alman 10 yıllık tahvil faizi, ülkenin daha geleneksel siyasete geri dönmesiyle birlikte şu an eksi %2'ye yaklaşmış durumda.
ABD'de geçtiğimiz haftada yayınlanan istihdam raporunun beklentilerin altında gelerek, yatırımcıların enflasyondaki artışın kontrolden çıkarak para politikasında FED'in elini zorlayacağına yönelik endişelerini dindirmesiyle birlikte, tahvil alımlarını azaltmayı gündeme getirme konusunda FED'in üzerindeki baskı azalmış gibi görünüyor.
İstihdam raporunun yayınlandığı Cuma günü, yatırımcıların FED'in rahatlayabileceğini ve para politikasında acele bir değişiklik yapmaması gerektiğini hissetmesiyle birlikte birkaç baz puan düşen ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi, Pazartesi günü neredeyse sabit kaldı.
Hazine Bakanı Janet Yellen hafta sonunda enflasyonda bir yükseliş kaynaklı olarak faiz oranlarında bir artışın ekonomi için bir "artı" olacağını söylediğinde bile, yatırımcılar bu ifadenin üzerinde pek durmadı. Sonuçta Yellen, Başkan Joseph Biden'ın 4 trilyon dolarlık cüretkar harcama planlarını pazarlıyordu—ki Demokratlar arasında bile muhalefetin artması sebebiyle bu planlar hiçbir zaman hayata geçemeyebilir.
West Virginia Senatörü Demokrat Joe Manchin, hafta sonunda seçmen erişiminin genişletilmesine yönelik bir yasayı desteklemeyeceğini, çünkü bu tarz bir yasayı taraflı bir bazda geçirmenin ülkeyi daha da böleceğini söyleyerek hızla atılabilecek her adımın önünü kapatmış oldu.
Muhalefetteki 50 Cumhuriyetçi senatör birleşmişken, Demokratların Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in eşitliği bozarak çoğunluğu sağlaması için 50 oyun tamamına ihtiyacı var ve bu yüzden Manchin'in safları terk etmesi kritik bir öneme sahip.
Manchin aynı zamanda, yasa kabulü için Demokrat tüm üyelere 10 Cumhuriyetçi senatörün de katılmasını gerektiren Senato tıkanıklığını ("filibuster") hafifletmeye de karşı olduğunu yineledi. Eğer mevcut kurallarda bir değişim olmazsa, Demokratlar Biden'ın ajandasının tamamını uygulama imkanına sahip olamaz.
Senato Parlamenteri Elizabeth MacDonough nihayet Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer'e karşı durma cesaretini buldu ve yasayı geçirmek adına bütçe uzlaşma tekniğini sayısız kez kullanma seçeneğini kabul etmedi. MacDonough—tıkanıklıktan muaf olan—bütçe uzlaşmasının olağanüstü koşullar için saklanması gerektiğini söyledi.
Tüm bunlar kulağa anlaşılmaz geliyor olabilir, ancak anlaşma ve uzlaşmayı teşvik için tasarladı ve bu da Yellen'ın da diyebileceği gibi ülke için bir "artı" olur.
Bu hafta yayınlanacak olan TÜFE potansiyel olarak yatırımcıları üzebilir, ancak işlemleri etkilemesi için yıldan yıla %4,7'lik artış tahmininin çok daha üzerinde gelmesi gerekir.
Japon devlet tahvili piyasası bir duraklamaya girdi. Piyasaları hareketlendirecek bir veri eksikliğinde tahvillerin çoğu üzerinde işlem bile yapılmıyor ve Japonya Merkez Bankası'nın faiz eğrisi üzerindeki sıkı kontrolü herhangi bir çıkış ihtimalini ortadan kaldırmış durumda.
Aşılama çalışmalarında yavaş kalan ve COVID-19 vakalarının yeniden artışa geçtiği Japonya'da enflasyon ABD ve Avrupa'nın aksine düşüşte.