Geçenlerde yazdığımız, yabancı yatırımcıların piyasamız da yerliden daha fazla portföy yatırımlarının olmasının, piyasamız önünde bir takoz oluşturduğuna dikkat çekmiştik. Aslında yabancı yatırımcının sermaye yatırımı olarak ülkemiz de yer almasının ne kadar olumlu etkileri varsa, yabancı yatırımcıların portföy yatırımlarının da bir o kadar sakıncalar mevcut. Sermaye yatırımlarının hareket kabiliyeti düşük olurken, yarattığı istihdam, yarattığı çarpan etkisi ile ekonomimize katkısı tartışılmaz, sermaye yatırımı yapan yabancılar, para kazanma amacı güderken, ülkemize de kazandırıyor. Diğer taraftan, portföy yatırımı için geldiklerinde hareket kabiliyetleri hızlı oluyor, amaçları sadece para kazanıp gitmek ve bu amaçlarını da gerçekleştirirken, yerli yatırımcıya da net bir şekilde zarar veriyorlar. Tam da bu noktada ülkemiz de menkul kıymet pozisyonlarını azaltınca olumsuz haber ve rapor pompalamaya başlıyorlar hatta kimi zaman notumuzu olumsuz yöne çeviriyorlar, menkul kıymet piyasaların da para kazanalım derken reel sektörümüze de zarar veriyorlar. Ülkemiz de yapmaya çalıştıkları ve hatta yaptıkları bu kazançlı oyun kimi zaman faizlerin yukarı çıkmasına, kimi zaman ise İMKB endeksinin aşağıya inmesi şeklinde piyasamıza dalgalı ve zararlı dönemler yaşatıyor. Ayrıca Avrupa ‘da yaşanan sıkıntı sebebi ile ilgili coğrafya daki sermayenin ürkek şekilde güvenli liman araması ve ülkemizin notu yatırım yapılabilir seviyeye gelirse bu paralar Türkiye’ye gider kaygısı ile notumuzu yükseltmek yerine düşürme eğilimi sergiliyorlar. Sonuç olarak BDDK verilerine bakarsanız ülkemizde ne kadar vadeli+vadesiz+dth oladuğunu görürsünüz, bu rakamı da buraya yazmıyorum, hazıra alışmayalım biraz da araştırma yapalım adına. Yerli yatırımcının menfaatlerine öncelik verilirse(kanuni ve yasal iyileştirmeler), yabancılar şunu istiyor bunu istiyor şeklinde onların istekleri doğrultusun da hareket etmezsek, onların iki dudağı arasından çıkacak sözlere ve iki satırlık raporlarının esiri olmaktan kurtuluruz.Yerli yatırımcının lehine düzenlemelere ağırlık verilirse, kaynak ihtiyacın da dışa bağımlılığımız da azalmış olur ve İMKB de yön tayini Türkiye ekonomisinin gerçeklerine göre yerli yatırımcılar tarafından daha sağlıklı bir biçimde yapılmış olur. Bu vesile ile yeni SPK taslağı henüz yasalaşmamış iken gerekli eklemelerin yapılmasını arzu ederiz…