Bu makale 03.09.2020 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
Petrol piyasası son 3 aydır önemli ölçüde stabil. Brent genel olarak 40 dolar üzerinde 46 dolar altında kalırken WTI büyük oranda 37-43 dolar arasında seyretti.
Yatırımcılar, neler yaşanacağını beklerken petrol fiyatları bir bekleme modelinde görünüyor. İşte, değerlendirilmesi gereken üç nokta:
1. EIA’nın Boğa Verileri Fiyatları Yükseltemedi
Dün ABD Enerji Bilgilendirme Dairesi (EIA), Ağustos ayının son haftasına ait stok ve üretim verilerini paylaştı. Bu rakamlar görünüşte petrol için epey boğa etkisinde olmalıydı; ham petrol stoklarında 9 milyon varilden fazla düşüş yaşandı ve benzin ve distilatta (dizel için) da azalma görüldü. Ayrıca ABD petrol üretimi 10 milyon varilin hemen altına, günlük 9,7 milyon varile düştü.
Bununla birlikte pek çok yatırımcı, bu rakamların, geçen hafta Meksika Körfezi kıyılarındaki ana petrol bölgelerini vuran Laura Kasırgası’ndan dolayı açık deniz petrol platform ve rafinerilerinin kapatılmasından kaynaklanan geçici bir etki olduğunun farkındaydı. Sonuç olarak WTI fiyatları yükselmedi.
Pek çok rafineri ve açık deniz petrol platformları henüz yeniden açılma sürecinde olduğundan gelecek hafta yayınlanacak (mevcut haftanın üretim ve kullanımını ölçecek olan) verilerin Laura Kasırgası’nın etkilerini göstermeye devam etmesi mümkün. EIA’dan gelen boğa etkili rakamlara rağmen WTI’nın Çarşamba günü düşüş yaşaması, yatırımcıların ham petroldeki daha uzun vadeli talep zayıflığını ve kısa vadeli pozitiflerin aksine olası arz artışlarını öncelik haline getirdiğini ortaya koyuyor.
2. ABD’de Daha Az Yolcu, Kısıtlı Hava Seyahati
ABD’deki havayolları ve sürücülerle ilgili gelişmeler, zayıf taleple ilgili endişeleri kısmen artırıyor. ValuePenguin’in sürücü anketi, ABD’de arabası olan 10 kişiden 3’ünün ya işlerini kaybetmelerinden ya da evden çalışmalarından dolayı artık işe gitmediklerini gösteriyor.
ABD’de haftalık benzin alımı yapan sürücü sayısı, 2020 Ocak ve Şubat ayına göre Ağustos ayında %26 azalarak yaz dönemindeki ABD benzin talebi ilkbahar aylarına göre önemli ölçüde artmasına rağmen daha çok işletme yüz yüze çalışmaya dönene, daha çok okul yeniden açılana ve ekonomi gelişene kadar bu artışı sürdürmeyi bekleyemeyeceğimizi ortaya koydu. Bu yaz talepteki artışın önemli bir kısmı – özellikle pek çok gezgin havayolunu kullanamadığı için – yaz tatilcilerinden kaynaklandı ve yaz bitince bunun düşmesini bekleyebiliriz.
Havayollarından gelen haberler, 2020’nin ikinci yarısında hava yolculuğunda toparlanmanın mümkün olmadığını gösteriyor. Bu, jet yakıt talebinin çok zayıf olmaya devam edeceği anlamına geliyor. ABD’nin tüm büyük havayolları, ABD’deki uçuşlar için değişim ücretlerini kaldırdı, yani bir yolcu bugün satın alma işlemi yapabilecek olsa da bunu sayısı belli olmayan aylar boyunca kullanamayabilir – bu, havayollarının nakit yoksunluğunun önemli bir işareti. İşletmeler genel olarak bu tarz yükümlülüklerden kaçınmaya çalışır ancak havayolları, acil nakdi garantilemek için bu bilinmeyen değişkenleri aylar boyunca üstlenmeye istekli.
United Airlines (NASDAQ:UAL) 16.370 çalışanı işten çıkarmayı planlıyor ve American Airlines (NASDAQ:AAL) 17.500 kişiyi işten çıkaracak. Hava yolculuğunu sınırlamaya devam eden pek çok mesele var – ABD’deki seyahat karantinaları, uluslararası seyahat kısıtlamaları, uçaklardaki maske takma zorunluluğu ve yabancılarla kapalı bir alanda oturma korkusu. Hava yolculuğunun ne zaman toparlanacağına dair bir gösterge yok ve havayolları uzun bir kriz dönemi için hazırlanıyor gibi görünüyor.
3. OPEC’in Aşırı Üretimi
İki OPEC üreticisi, gelecek birkaç ay boyunca arzı etkileyebilecek şekilde, petrol üretimlerinde değişim olduğuna işaret etti ve Rusya, yakın zamanda OPEC+’nın grup olarak arzı artırmasını istiyor. BAE Ağustos ayında kotasını 103.000 varil aştığını bildirdi. BAE petrol bakanına göre bunun sebebi, yurtiçi elektrik talebinin beklenenden daha yüksek olmasıydı. Bu, BAE’nin kendi güç santrallerini çalıştırmak üzere kullanılan doğalgazla ilişkili daha çok üretim yapmak için daha çok petrol üretmek zorunda kaldığı anlamına geliyor. Bu ekstra petrolün ihracat yerine depoya gitmiş olduğu görülüyor ve BAE, bu aşırı üretimi telafi etmek için güz aylarında üretimi daha da düşüreceğini iddia ediyor. Ancak BAE’nin gelecekte yapacağı kesintiler, Irak’ın aşırı üretimi ile gölgede kalabilir.
Irak petrol bakanı, ülkenin özellikle zor bir finansal durum içinde olmasından dolayı 2021 yılında OPEC’ten özel muafiyetler istemeyi planladığını duyurdu. Bakana göre Irak’ın, kotası üzerinde daha çok üretim yapması gerekiyor. Sonrasında ifadelerine açıklık getirerek OPEC’ten, Irak’ın aşırı üretimi “telafi etmesi” için yalnızca ek süre isteyeceğini belirtti. Irak son 2 ay boyunca güney Irak’tan yapılan ihracatını büyük oranda azalttı ancak kuzeydeki Kürt özerk bölgesinden yapılan ihracatta kesinti olmadı.
Büyük baskıya rağmen Irak’ın kota kısıtlamalarına riayet gösteremediği görülüyor – hem finansal nedenlerden hem de Bağdat’ın, kuzey Irak’ta yaşananları kontrol edecek otoritesinin ve gücünün olmamasından. Bu durum, OPEC’in Eylül ayındaki teknik komite toplantısında ve Kasım/Aralık ayındaki olağan toplantısında önemli bir mesele olmaya devam edecek. Irak’ın uyum sorunu, OPEC’in son birkaç yıldır petrol fiyatlarını artırma girişimlerini boşa çıkarıyor. Mevcut mali koşullarında Irak, Irak halkı için kötü sonuçları olmadan uyum gösteremez. Piyasa izleyicileri Irak’ın, gönülsüz kesintilerin dışında, üretimi asla bu kotalara uyacak kadar kesmeyebileceğini beklemeli.
Diğer yandan Rusya petrol bakanı Alexander Novak, petrol talebinin pandemiden %90 oranında kurtulduğuna inandığını söyledi. OPEC+’nın bu duruma arzı artırarak karşılık vermesini istiyor. Üretimi artırmak için gruba ne zaman baskı yapacağı bu ifadelerinden aşılmasa da üretim artışı için en erken, 17 Eylül’de yapılması planlanan Ortak Bakanlıklar İzleme Komitesi (JMMC) toplantısında baskı yapmaya hazırlanması muhtemel. Bu grup, yaptığı teknik değerlendirmelere göre bir bütün olarak OPEC+ grubuna tavsiye verebilir. Dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD’nin petrol talebindeki zayıflığa ilişkin önemli göstergeler olduğu düşünülürse üretimi artırma planları, OPEC+ dikkatli olmadığı takdirde petrol fiyatlarının çökmesine yol açabilir.