Bu makale 10.08.2020 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
BK Asset Management Döviz Stratejisi Genel Müdürü Kathy Lien
Bu yeni işlem haftası, hisse senetleri için yeni artışlarla başladı ancak hisse senetlerindeki ralli, dövizlere güçlenme olarak yansımadı. Dow Jones Industrial Average art arda yedinci günde de yükseldi ancak USD/JPY ikilisi de dahil çoğu yen kuru yükselmekte başarısız oldu. Nitekim New York oturumu başında 106,20 puanda işlem gören USD/JPY, günün sonunda 106,00’ı reddetti.
Özellikle EUR/JPY ikilisindeki satış, genel piyasaya ilginç sinyaller gönderiyor. İlk olarak bize, döviz yatırımcılarının hisse senedi yatırımcıları kadar iyimser olmadığını söylüyor. Cuma günkü beklenenden iyi iş raporlarına ve ABD Başkanı Donald Trump’ın hafta sonu imzaladığı kararnamelere rağmen USD/JPY’nin artış gösterememesi, döviz yatırımcılarının ABD ekonomisindeki toparlanmanın ivme kaybettiğini düşünmeye devam ettiğinin bir işareti. Trump’ın ekstra işsizlik ödeneğini ödemek ve bordro vergilerini 1 Eylül’den itibaren ertelemek (askıya almak değil) için FEMA (Federal Acil Durum Yönetim Kurumu) fonlarının yeniden tahsisi de dahil son attığı adımları görmüyorlar. Ayrıca döviz yatırımcılarının, dünyanın geri kalanının ABD’deki sorunlardan korunamayacağını düşündüğünü ortaya koyuyor. Avrupa’nın virüsü kontrol altına alma yetisi, sürdürülebilir bir toparlanmanın gerçekleşebilirliğinin yolunu yaptı ancak Temmuz ayında önemli ölçüde takdir kazanan yatırımcılar, bu gelişmelerin çoğunu dikkate almadı. Şimdi ABD’deki ve dünyanın geri kalanı ile yol açtıkları sorunların yayılma etkisi hakkında endişeliler.
Çin-ABD gerilimleri Trump’ın TikTok yasağı ve ABD Sağlık Bakanlığı’nın Tayvan ziyareti arasında son haftalarda tekrar yükseldi. Geçen haftanın sonunda ABD, üst düzey 11 Hong Kong yetkilisine yaptırım uyguladı ve hafta sonu Çin de iki Senatörün de içinde olduğu 11 ABD yetkilisine yaptırımla karşılık verdi ve savaş uçaklarını Tayvan Boğazı’nın orta hattına gönderdi. Adımların çoğu, dünyanın en büyük iki ekonomisinin kaslarını esnetmekten başka bir şey olmazken özellikle küresel ekonominin istikrarsız olduğu ve her iki ülkenin de aşı geliştirme konusunda ön saflarda yer aldığı zamanlarda, hiç kimse ABD-Çin ilişkilerindeki bozulmanın faydasını görmez. Olabilecek en kötü şey, bu bozuk ilişkinin, aşıyı geliştiren ülkenin tıbbi bilgisini diğeri ile paylaşmamasına yol açması.
Bununla birlikte hisse senetlerindeki kalıcı artışlar da ABD ekonomisinin köşeyi dönmek üzere olduğuna ve ABD’de aşının geliştirileceğine olan piyasa inancını yansıtıyor. Özellikle Florida ve Texas’ın ciddi gelişme göstermesiyle, yeni vaka sayıları Temmuz ayındaki seviyelerden düştü. Daha bugün Florida, Haziran ayından beri görülen en düşük yeni vaka sayısını bildirdi. 100 gündür sıfır topluluk bulaşı raporlayan Yeni Zelanda’dan epey farklı bir durum. Ancak orası, farklı liderliği olan başka bir ülke. Virüs geçen ay zirve yapmışsa o zaman ABD’deki toparlanmanın zemini yüzeysel olabilir. Ayrıca teşvik paketi anlaşması için son tarih olan Cuma geçip giderken anlaşmaya varmak an meselesi olmalı. Çünkü olmadığı takdirde sonuçlar çok ağır olacak.
Herkes Washington manşetlerini izlemeli ancak aynı zamanda ABD perakende satışları, Almanya’nın ZEW anketi, İngiltere ve Avustralya’nın işgücü piyasası rakamları, İngiltere’nin ikinci çeyrek GSYH verisi ve Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın (RBNZ) para politikası duyurusu da döviz yatırımcılarının ana ilgi odağında olacak. İkinci çeyrek pek çok ülke için zordu ve İngiltere de istisna olmamalı. PMI rakamlarına göre İngiltere’nin işgücü piyasa koşulları da Temmuz ayında zayıflarken aynı ölçüm Avustralya’da gelişti. Almanya ekonomisi toparlanmaya devam ediyor ancak yatırımcı hissiyatının dışarıdaki sorunlardan etkilenip etkilenmediğini görmek ilginç olacak. ABD perakende satışları Temmuz ayında artmış olmalı ve RBNZ daha az karamsar olmak için her türlü nedene sahip.
Kathy Lien'in ücretsiz İşlem raporu için Orijinal (İngilizce) Metin