⛔ Tahmin etmeyin ⛔ Ücretsiz hisse görüntüleyici kullanın, fırsatları görünGörüntüleyiciyi Deneyin

Türkiye Ekonomisinin 2009-2018 Yılları Arasındaki Genel Görünümü

Yayın Tarihi 11.06.2019 20:25
Güncelleme Tarihi 09.07.2023 13:32

Türkiye ekonomisi son 10 yılda gerek yurtiçinde yaşanan ani ekonomik ve siyasi değişimler gerek ise küresel ekonominin çok sık değişen mevcut şartları ve konjonktürel dalgalanmaların etkisi ile büyük bir değişim süreci yaşadı ve hala daha yaşamaya devam edecek gibi gözüküyor.

2009-2018 yılları arasında yurtiçinde yaşanan ani ekonomik ve politik değişimler temel ekonomik göstergeler üzerinde gözle görülür bir değişim yarattı. Özellikle finans piyasalarında meydana gelen değişimler, döviz kurlarında meydana gelen dalgalanmalar, yaşanan seçim süreçleri, ekonomik ve politik sistem değişiklikleri ve son olarak da ülkemizin 15 Temmuz 2016 yılında yaşamış ve atlatmış olduğu darbe girişimi ekonomik faktörleri değiştiren temel etkenler haline geldi.

Yurtdışı etkenler doğrultusunda ise küresel ekonominin küresel güçlerinin gerçekleştirdikleri ekonomik hamleler, özellikle son zamanlarda yaşanan ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarının zamanla tüm ülkelerin ekonomik ve finansal sistemlerini az ya da çok etkileyecek küresel bir faktör haline geleceği düşünülmektedir.

Tüm bu yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı gelişmeler doğrultusunda ise Türkiye, yaşanabilecek tüm ani ekonomik değişimlere ve şoklara karşı varlık fonu gibi yeni finansal argümanları devreye sokmaktadır. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ekonomide meydana gelen ani değişimlerin Türkiye Varlık Fonu’nun kurulmasına ön ayak olduğu söylenmektedir. Ama Türkiye Varlık Fonu’nun kurulmasına yönelik kanun tasarısının daha önce meclise gönderilmesi ekonomideki bir takım sorunların fark edilip bununla ilgili çalışmaların yapıldığını göstermekle birlikte 15 Temmuz darbe girişiminin bu süreci hızlandırdığı tahmin edilmektedir (ÖZGÜL, Hüseyin Burak, 2018: 96).

Türkiye ekonomisinin son 10 yılı olan 2009-2018 yılları arasında ki temel ekonomik göstergeleri inceleyeceğiz. Bu incelemeyi yaparken de yurtiçi kurumlar olan Türkiye İstatistik Kurumu, T.C Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan, yurtdışı kurumlardan ise Dünya Bankası’nın temel istatistiklerinden yararlanacağız.

Tablo 1. Türkiye Ekonomisinin Son 10 Yıllık Görünümü (2009-2018)

Türkiye Ekonomisinin Son 10 Yıllık Görünümü (2009-2018)

Tablo 1’de görüldüğü gibi Türkiye ekonomisinin son 10 yıllık dönemi olan 2009-2018 yılları arasında gerçekleşen verilerin yıllar içerisinde ani iniş ve çıkışlar sergilediğini görmekteyiz. GSYH olarak Türkiye, 2013 yılına kadar iyi bir yükseliş trendi gerçekleştirmiş, 2013 yılında 950,58 milyar dolarlık seviye ile maksimum olan GSYH, 2014 yılından 2018 yılına kadar ani bir düşüş yaşamıştır. 2018 yılında 784 milyar dolar olarak açıklanan GSYH, 2010 yılında gerçekleşmiş olan 771 milyar dolarlık rakama yaklaşarak 8 yıl önceki seviyelerine geri dönmüştür. (Bkz. Grafik 1).

Grafik 1. Türkiye’de 2009-2018 Yılları Arasında Gerçekleşen GSYH Rakamları

Türkiye’de 2009-2018 Yılları Arasında Gerçekleşen GSYH Rakamları

KAYNAK: Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr , 2019

Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarına baktığımız zaman ise ani iniş ve çıkışlar görülmekle birlikte özellikle 2018 yılında %2,6 oranında bir büyüme ile düşük bir büyüme oranı sergilemiştir. 2008 yılında yaşanan ve tüm dünyayı etkileyen küresel krizin etkileri 2009 yılında Türkiye’nin büyüme rakamlarına yansımış ve bu dönemde Türkiye ekonomisi %-4,7 oranında küçülmüştür (Bkz. Tablo 1.).

2010 ve 2011 yıllarında hızla toparlanan büyüme rakamları %9 ve %8,5 gibi oranlar sergilese de bu yükseliş trendi daha sonra ki yıllarda aynı performansı sergileyememiş, 2012 yılından itibaren ise büyüme rakamları düşük seviyelerde artış göstermiştir (Bkz. Grafik 2).

Grafik 2. Türkiye Ekonomisinin 2009-2018 Yıllarında Gerçekleşen Büyüme Oranları

Türkiye Ekonomisinin 2009-2018 Yıllarında Gerçekleşen Büyüme Oranları

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr , 2019

Türkiye ekonomisinin kişi başına düşen milli gelir seviyesine baktığımız zaman ise Tablo 1’de ki veriler doğrultusunda Kişi Başı GSYH’nin “Orta Gelir Tuzağı” dediğimiz bölgeden hala çıkamadığını görmekteyiz. Orta gelir tuzağı bir ekonominin belirli bir kişi başı gelir düzeyine ulaştıktan sonra orada sıkışıp kalması haline denilmektedir (EĞİLMEZ, Mahfi, 2012).

Dünya Bankasının, Dünya Kalkınma Raporunda geçen bilgiler doğrultusunda Orta Gelirli Ekonomilerin Kişi Başı Yıllık Gelirleri 1006 – 12275 dolar arasındadır. 12275 dolar üstü yıllık gelire sahip olan ekonomiler ise Yüksek Gelirli Ekonomiler olarak sınıflandırılır.

Türkiye’de 2009-2018 yılları arasında gerçekleşen Kişi Başı GSYH rakamlarına baktığımız zaman ise Türkiye Üst orta gelirli ekonomiler (3976$ – 12275$) sınıfına girmektedir. Türkiye 2013 yılında 12480 dolarlık Kişi Başı GSYH’si ile Yüksek Gelirli Ekonomiler sınıfına geçiş yapmış ama bu seviyede uzun süre kalamamıştır (Bkz. Tablo 1). 2013 yılından sonra ise Kişi Başı GSYH, 10 bin dolar ve altına düşerek orta gelir seviyelerine geri dönülmüştür (Bkz. Grafik 3).

Grafik.3: Türkiye’nin 2009-2018 Yılları Arasında Kişi Başı GSYH’si
Türkiye’nin 2009-2018 Yılları Arasında Kişi Başı GSYH’si

Kaynak: TÜİK, TCMB ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak ile birlikte World Bank ve Trading Economics, https://tradingeconomics.com/turkey/indicators sitesinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

Türkiye ekonomisinin en önemli göstergelerinden biri ola enflasyon rakamları ise son yıllarda artış göstermekle birlikte TCMB’nin belirlemiş olduğu Enflasyon Hedeflemesinden son zamanlarda uzaklaşmaya başlamıştır. 2012-2018 yılları arasında gerçekleşen enflasyon rakamlarına baktığımızda TCMB’nin 2012 yılından itibaren hedeflemiş olduğu %5 seviyesine, en son 2012 yılında gerçekleşen %6,2 seviyesi ile çok yaklaşmış ama daha sonraki yıllarda ise bu seviyeden uzaklaşmaya başlamıştır (Bkz. Tablo. 1).

2018 yılında gerçekleşen %20,3 oranındaki enflasyon rakamı tüketim mallarının fiyatları üzerinde hissedilir bir derecede etki bırakmıştır. Özellikle son yıllarda mal, hizmet ve tüketim mallarının fiyatları üzerinde meydana gelen ani artışlar tüm ekonomik bireyleri ve finans piyasalarını önemli ölçüde etkilemiştir.

2018 yılında enflasyon rakamlarında meydana gelen büyük artış TCMB’nin belirlemiş olduğu Enflasyon Hedeflemesi oranından büyük ölçüde uzaklaşmıştır (Bkz. Grafik. 4).

Grafik.4: Türkiye’nin 2012-2018 Yılları Arasında Gerçekleşen Enflasyon Rakamları

Türkiye’nin 2012-2018 Yılları Arasında Gerçekleşen Enflasyon Rakamları

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr , 2019 & Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, www.tcmb.gov.tr , 2019 son verileri kullanılarak oluşturulmuştur

Türkiye ekonomisinin en önemli göstergelerinden biri olan bütçe dengeside ekonominin temel gidişatı hakkında bilgi sahibi olabilmemiz için incelenmesi gereken en önemli faktörlerden birisidir.

Grafik 5’de de görüldüğü gibi Türkiye’nin bütçe oranları 2009-2018 yılları arasında hep açık vermiştir. Özelliklede son iki yılda bütçe makası daha da genişlemiş, 2018 yılında ise -72,08 milyar dolar ile açık daha da artmıştır.

Grafik.5: Türkiye’nin 2009-2018 Yılları Arasındaki Bütçe Dengesi

Türkiye’nin 2009-2018 Yılları Arasındaki Bütçe Dengesi


Kaynak: T.C Hazine ve Maliye Bakanlığı, www.hmb.gov.tr , 2019

Ekonominin bir diğer önemli göstergelerinden biri olan cari denge ise Türkiye’nin son yıllarda çözmeye çalıştığı en önemli sorunlardan birisidir. Cari dengede açık veya fazla verme durumu belirlenirken, dış ticaret kalemlerinden, finansal hesaplardan, net hata noksan ve rezerv varlıklardan oluşan toplam bir değer ele alınır. Eğer bu değer eksi ise cari açık, artı ise söz konusu ülke cari fazla veriyordur demektir.

Grafik.6: Türkiye’nin 2009-2018 Yılları Arası Gerçekleşen Cari Dengesi

Türkiye’nin 2009-2018 Yılları Arası Gerçekleşen Cari Dengesi


Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, www.tcmb.gov.tr , 2019

Grafik.6’da da görüldüğü gibi Türkiye ekonomisi bahsedilen yıllar olan 2009-2018 yılları arasında hep cari açık vermiştir. Özellikle son zamanlarda döviz kurlarında yaşanan ani iniş ve çıkışlar, enflasyon rakamlarının etkisi ve ülke içerisinde yaşanan siyasi etkenlere dayalı değişimlerde cari açık oranlarını etkilemektedir. Son yıllarda cari açık oranları düşme eğilimi göstermiş özellikle 2013 yılı ve sonrası yıllarda mevcut düşme eğilimi devam ederek cari makas az da olsa kapanmıştır. 2018 yılında açıklanan son verilere göre cari açık oranı 27,11 milyar dolar seviyesine gelerek düşüş trendini devam ettirmiştir.

Sonuç olarak Türkiye ekonomisinin 2009-2018 yılları arası genel görünümüne baktığım zaman Türkiye, GSYH rakamları olarak son yıllarda düşüş yaşamış ve bu doğrultuda ekonomik büyüme rakamları da son yıllarda düşük bir artış oranı sergilemiştir. Kişi başına düşen milli gelir seviyesinde ise Türkiye, hala orta gelir tuzağı dediğimiz alandan tam anlamıyla çıkamamıştır. Türkiye 2013 yılında 12480 dolarlık Kişi Başı GSYH’si ile Yüksek Gelirli Ekonomiler sınıfına geçiş yapmış ama bu seviyede uzun süre kalamamıştır (Bkz. Tablo 1).

Hane halkını önemli derecede etkileyen enflasyon ve işsizlik rakamlarında ise son yıllarda gözle görülür bir artış gerçekleşmiştir. Özellikle son zamanlarda tüketim malları üzerinde meydana gelen ani artışlar enflasyon rakamlarının 2018 yılında %20,3 olarak gerçekleşmesine neden olmuştur. İşsizlik rakamları ise 2018 yılında %12,8 oranında gerçekleşerek son 10 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmıştır (Bkz Tablo.1).

Türkiye’nin bahsedilen yıllarda ki bütçe ve cari dengesine baktığımız zaman ise her iki göstergede de Türkiye’nin açık verdiğini görmekteyiz. Bu doğrultuda ülkemizin hem bütçe açığı hem de cari açığı olan “İkiz Açık” olarak tabir ettiğimiz ülkeler içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.