Türk lirası varlıklarda faiz indirimi sonrası yaşanan değer kaybı devam ediyor. TCMB’nin koşullar hiç uygun değilken ve mevcut riskleri de açıkça paylaşmasına karşın siyasi cephesi memnun etmek için faiz indirmesiyle TL, dolar karşısında rekor düşük seviyeye geriledi, MSCI Türkiye endeksi de bu ay %12 değer kaybederek en çok düşen gelişen ülke endeksi oldu. Borsanın kaybı %5, sanayi endeksinin %4 ve bankaların %10. Türkiye CDS 5 Yıllık USD de yeniden 400 bp seviyesinin üzerine çıktı. Yani TL varlıklardaki kayıp yeniden hızlandı ve işin kötüsü fiyatlamalardaki seyir hareketliliğin azalmadığını gösteriyor.
Dünyada sıkı para politikasına doğru ilerleme varken merkez bankasının aldığı bu kararın tamamen siyasi olduğu ortada ve en çok da yabancı yatırımcı tarafında merkeze olan güven kaybı nedeniyle çıkışlar görüyoruz. Neden-sonuç ilişkisi oldukça anlaşılır.
Murat Uysal döneminde hızlıca indirilen faizin ardından TL varlıklarda rekor kayıp görülmesi ve enflasyonun tırmanmasıyla Eylül ayında faiz artırımı yapılmıştı, sonra Ekim’de de risklerim yüksek olmasına karşın beklenen faiz indirimi gelmeyince göstergeler hızlı ve sert bozulma yaşamıştı. Sonrası malum, Uysal görevden alındı, Ağbal ise yüksek faiz artışıyla kayıpları önlemeye çalıştı.
Şimdi geldiğimiz duruma bakalım:
Kavcıoğlu geldi, faiz indirimi için fırsat olmadı- ki halen yok- ancak Cumhurbaşkanı faiz indirimi için defalarca açıklamalarda bulundu. En nihayetinde çözüm enflasyondan gıda ve enerjiyi çıkararak çekirdek TÜFE üzerinin baz alınmasında bulundu. Hemen sonrasındaki toplantıda da 100 bp faiz indirimi yapıldı. Peki bu faiz indiriminin ardından şu anda sert kayıp veren TL’deki düşüş devam ederse bu durumda enflasyonun en yakın ayda %20’yi aşması olasılığı çok kuvvetli. Çekirdek TÜFE baz alındığı için orada da gelecek aylarda %16’ların korunması çok mümkün değil. Merkez, Ekim ayında da faiz indirimi yapabilir, fakat gecikmeli çekirdek enflasyon ve hali hazırda devam eden ÜFE etkisine kuru da eklersek Kasım-Aralık dönemi merkez bankası için hiç de iyi olmayacak. Fed’in varlık alımlarını kısma ve politika sürecinde piyasalarda sert hareketler olmayacak şekilde adım atması bekleniyor, ama bu demek değil ki dolar güçlenmeyecek. Yani düşen TL’ye yüksek doları da eklediğimiz de faiz indirim politikasının devam etmesi çok zor, ki tekrar belirtelim zaten bu indirim bile son derece yanlış zamanda alınmış bir karardı.
Uysal dönemindeki sürece çok benzer hareketlere tanık oluyoruz ve bu durum ister istemez yaşanan tecrübeden dolayı bir merkez bankası başkanı krizi daha yaşanabilir mi düşüncesine neden oluyor. Hiç lafı uzatmadan şunu belirtmek isterim ki piyasaların artık böylesi keyfi ve akıl almaz kararları kaldıracak gücü yok.
Aylık bazda %7’ye yakın yükselen dolar kurunun sene başı kazancı ise %20’ye yakın. Seviye olarak daha önceki raporumuzda da belirttiğimiz (rekor harekette teknik güvenilirliği yükselişin nedenine göre güvenilir olmayabilir, bu nedenle çok doğru bulmuyoruz) teknik seviye 8,74 üzerinde 8,8941 idi. Kur 8,90 ile rekor tazeledi. Biz 8,74 üzerinde 9,0 seviyesini izliyoruz.
Olası düşüşlerde önce 8,74 altı kapanışlar önemli ve bu ihtimalde 8,66 ve 8,58’den bahsedebiliriz, fakat kısa vadede 8,35 korundukça alımların devam etmesini bekliyoruz.
Grafikte uzun vadeli görünüme baktığımızda Mart hareketinin ardından 8,0 seviyesinin korunduğunu görüyoruz ve bu süreçte gerek iç gerek küresel her negatif gelişme kuru kademeli olarak 8,80’e kadar çıkardı. Biz para politikasını konuşuyoruz çünkü son günlerdeki hareketlerin büyük kısmı bundan kaynaklanıyor, fakat bir de ABD-TR ilişkileri var ki o da son derece riskli. ABD ile gerek güvenlik koridorundaki anlaşmazlık gerek S-400 meselesi TL’nin gelecek dönemdeki fiyatlaması için oldukça önemli başlıklar ve şimdilik görünüm iki ülke diplomatlarının bu başlıklarda anlaşamadığını gösteriyor.
Borsanın en önemli endeksi olan BİST Bankalar ve BIST Sınai tarafındaki ayrışma derinleşiyor. İlk çeyrekteki %32’lik kaybın ardından Nisan-Ağustos dönemini iyi geçiren XBANK kayıplarının yarısını silmişti fakat bu ay %10 değer kaybederek 1.215 puan desteğinin altını test etti. Endekste bu destek altı satışların hızlanmasına neden olabilir ve bankalar geriledikçe BIST 100 endeksinin güçlü kalması mümkün değil.
XUSIN tarafında ise 2.400 puanın korunması durumunda sene başından beri sınırlı aralıkta işlem görülen seviyeler korunabilir. Bu puanın kırılması durumunda 2.287 puan desteğini izleyeceğiz.
Bankalarda görünüm zayıf, fakat sanayi tarafında henüz sert bir gerileme yok.