Hisse senedi piyasasında göreceli olarak düşük performans gösteren şirketlerin yeniden yükselişe geçeceği yönündeki tahminler çok uzun süredir yapılıyor. Yine de beklenen değişim, olağan şüphelilerin birçoğu için her zaman ertelenmiş gibi görünüyor. Özellikle, yabancı, küçük sermayeli ve değer hisselerinin ABD'li büyük sermayeli ve büyüme hisselerinden daha iyi performans göstereceği yönündeki tahminler bu yıl yeni engellerle karşı karşıya.
ETF çiftleri üzerinden trendlerin profilini çıkardığımızda, dünkü kapanışa (27 Mart) kadar olan verilere dayalı olarak başarısız kırılmaların ve hayal kırıklığına uğramış beklentilerin hikayesini görüyoruz. ABD ve yabancı hisselerle başlayalım. Geçen yıl neredeyse her yerde hisse senetlerinde yaşanan keskin kayıplar, ABD dışındaki hisse senetlerinin göreceli olarak yükselmesini sağladı. Ancak Amerikan hisselerinin talihinin tersine dönmesinin ardından ABD hisseleri (VTI) ve yabancı gelişmiş piyasalar (VEA) karşılaştırılabilir sonuçlar yayınladıkça yabancı avantajı bu yıl şimdiye kadar azalıyor.
ABD hisse senetlerinin (VTI) gelişmekte olan piyasalardaki hisselere (VWO) göre trendi ise neredeyse hiç değişmedi. VTI:VWO oranı geçtiğimiz yıl biraz dalgalandı, ancak ABD şirketleri için yukarı yönlü eğilim bu cephede kötüleşmedi.
ABD piyasasında, değer ve küçük sermayeli hisselerin nihayet sırasıyla büyüme ve büyük sermayeli hisselerden daha iyi performans gösterecek rallilerin tadını çıkaracağına dair umutlar yenilendi. Yakın tarih, bu trend değişikliklerinin nihayet gerçekleştiğini düşünmek için nedenler sunmuştu, ancak son piyasa hareketliliği bu umutları tekrar kırdı.
Küçük sermayeli hisse senetlerinin (IJR) göreceli gücü, büyük sermayeli isimlere (SPY) kıyasla son zamanlarda sert bir düşüş gösterdi.
Büyük sermayeli hisseler (IWF) karşısında değer hisselerinin (IWD) son dönemdeki toparlanmasında da benzer bir tersine dönüş yaşandı.
Değer ve küçük sermayeli hisselerin risk faktörleri için göreceli gücün azalmasının bir kısmı, yüksek betalı hisse senetleri (SPHB) ile düşük oynaklıklı isimler (SPLV) arasındaki orana dayalı olarak, genel olarak ABD hisse senetleri için risk alma hissiyatındaki canlanmayla bağlantılı.
Risk iştahındaki toparlanma, kamu hizmetleri hisselerinin (XLU) geniş çaplı hisse senetlerine (SPY) kıyasla güvenli liman ilgisindeki zayıflamadan da anlaşılmakta.
Geleceğe dair artan güven ve yatırımcı psikolojisi küçük sermayeli, değer odaklı ve yabancı hisseler için yeni rüzgarlar yarattığı ölçüde, ABD'deki son bankacılık krizi, uzun süredir acı çeken bu piyasalar için umuttan vazgeçmenin erken olduğuna dair bir işaret olabilir.
Riskli varlıklar için ayı piyasasının genel olarak devam etmesi halinde ise, göreceli üstün performansın pek bir önemi kalmayacaktır.