TCMB, geçtiğimiz yıl enflasyon ve kurun yükselişe geçmesi ile Nisan ayı itibariyle faiz artışına gitti. Ağustos’ta ABD ile yaşanan kriz ve yaptırım sonrası TL’nin rekor düşüş yaşaması ile Eylül toplantısında son yılların en sert faiz artışını (625 bp) yapan banka politika faizini %24’e yükseltti.
Türkiye ekonomisinde enflasyon her zaman hedefin üzerinde oldu, ancak geçmiş yıllardaki seviyelere oranla son yıllarda daha makul seviyelerdeydi. Geçen yıl ise özellikle kurda yaşanan yükseliş ithalata bağlı üretimin yüksek olması nedeniyle fiyatlarda artış yaşandı. Kurun hem iç hem de dış faktörler nedeniyle hızla yükselmesi ithalata bağlı üretim yapılan ülkemizdeki enflasyonun da hızla yükselmesine neden oldu.
2019’un ilk yarısında enflasyon %25’lerden %15’lere geriledi, ancak enflasyonu oluşturan bileşenlere baktığımızda bu düşüşte hem baz etkisi hem üretim hem de tüketimdeki azalma etkili oldu. Öte yandan kurdaki değişime baktığımızda 7’lerden sonra 5’li seviyeler artık sindirilmiş durumda.
TCMB’nin en son faiz artışına gittiği Ağustos ayından bu yana enflasyon ve kurda gerileme oldu, ancak PMI, imalat, perakende satışlar, inşaat, tarım ve sanayi alanlarındaki toparlanma henüz istenen seviyede değil. İhracatın rekor seviyelere yükselmesine karşın ithalatın azalması da dışa bağlı üretimde ara mamul talebinin azlığından kaynaklanıyor ve bu da yurt içinde üretimin azaldığını gösteriyor. Bu sektörlerdeki ivme kaybının devam etmesinin sonucunda da işsizlik son yılların en yüksek seviyesinde kalmaya devam ediyor. Faizlerin yüksek seviyelerde olması, kredi imkanın zorlaşması da sektörlerdeki durgunluğu tetikliyor.
Hükümet ekonomideki durgunluğu kırmak için düşük faiz yüksek kur politikasını uygulamak istiyor ve bu planlama için anlaşmazlık yaşanan TCMB Eski Başkanı Çetinkaya’nın görevden alınması sonrası yeni başkanla yapılacak ilk toplantıda faiz indiriminin başlaması bekleniyor.
Yarın gerçekleşecek toplantıda merkezin 300 bp oranında faiz indirmesine yüksek olasılık verilirken 400 bp üzeri beklentiler de var, iç pazarı ivedilikle canlandırmak için tek kalemde sert faiz indirimine gidilmesi kurda yükselişe neden olabilir, ancak planlanan politikada zaten bu hesaba katılmış. Enflasyon oranına dengeli bir faiz politikası planına göre bakarsak merkezin bu ayki hamlesi yüksek olabilir, ancak belirsizliklerin ve risklerin devam ettiği bu süreçte tek kalemde çok sert bir hamle doğru olmayabilir. Özellikle S-400 nedeniyle yaptırım görüşmeleri yapan ABD kanadından gelecek bir karar para politikasını zorlayabilir. Bu nedenle risklerdeki azalmaya paralel kademeli politika daha doğru olabilir.
ABD senatörlerinin yaptırım görüşmesinden somut bir karar çıkmaması, ancak çoğu üyenin CAATSA yasasınca yaptırım taraftarı oldukları haberleri ve yaklaşan PPK öncesi kurda kısmi yükselişler yaşanıyor. Bugün 5,74 seviyesine yaklaşan kurda 5,78’i en yakın direnç olarak izliyoruz, ana direnç seviyemiz ise 5,87 ve bu seviye üzeri günlük kapanışlar kurda 6,0’ya doğru ilerlemeye neden olabilir.