İşsizlik son 10 yılın zirvesinde, 4.5 milyon kişi işsiz, işsizlik oranı %14.1…
Enflasyon 1 senedir son 17 yılın rekorlarını kırıyor…
TCMB politika faizi %24 ile rekor seviyede…
Bütçe açığı ve faiz giderleri şimdiden yıllık hedefin %85’ine ulaştı, gevşek maliye politikalarına son gaz devam ediliyor…
Makine yatırımları 4 çeyrektir düşüşte…
Sanayi üretimi son 3 çeyrektir geriliyor, perakende satışlar yıllık %7 civarında daralmış durumda…
Ekonomi 2 çeyrektir yıllık bazda daralıyor, IMF ve OECD’ye göre yılı daralma ile tamamlayacak…
Kapanan şirket sayısı %26 artmış durumda…
Yeni açılan şirket sayısı %21 azalmış vaziyette…
Jeopolitik riskler, S-400 mevzuu ve bitmeyen seçim süreçleri de diğer riskler olarak hala kapımızda…
Yani ekonomide dipten çıkışa ilişkin hiçbir olumlu sinyal alınmıyor…
Peki böyle bir ortamda TL neden güçleniyor acaba ?
Cevabı uzun uzadıya tarif etmek mümkün ama kısa geçelim, Faiz !
Hatırlarsanız TCMB son PPK toplantısında %24 olan 1 haftalık repo faizini sabit tutmuştu.
Aslında Avrupa’daki zayıf veriler ve ek gevşeme uygulaması ihtimali ile FED tarafında dillenen faiz indirimi sinyallerini dikkate aldığımızda, TCMB’nin yüksek olan faizi sabit tutması nispeten gizli bir faiz artırımı etkisi yaptı diye düşünüyorum.
Faiz indirimlerinin gündeme geldiği bu dönemlerde gelişmekte olan ülke para birimlerinin güçlenmesi beklenen bir durum.
Muhtemelen TL’nin USD ve EUR karşısında güçlenmesini ekonomideki toparlanma gibi servis etmek isteyenler olacaktır, biz de mümkün olsa bunu söylemek isteriz ancak durum öyle değil maalesef.
Kurlarda “FED’in güvercin açıklamaları ile” yaşanacak toparlanmanın kalıcı ve uzun süreli etki bırakacağını düşünmüyorum.
Bu durum muhtemelen TCMB’nin Temmuz ayındaki toplantıda faizi indirmek için bir fırsat sağlayacaktır.
Daha önceki yazımda da belirtmiştim, İSO 500 şirketlerini incelediğinizde elde ettikleri faaliyet karının %90’ını finans giderlerine harcadıklarını görüyoruz.
Döviz fiyatları ve enflasyon sebebiyle alımlar düşüyor, imalat geriliyor.
Üretim azalınca işler küçülüyor ve haliyle işsizlik artıyor.
Talep hem içeride hem de dışarıda zaten düşük.
Kısaca, TL’deki toparlanmayı “içeride işler iyi gitmeye başladı” gibi yorumlamayınız, yanılırsınız.
Zor zamanlar geçiriyoruz, ancak gerçekleri görüp zor zamanlarda da hedeflerden sapmamamız gerekli.
Son söz;
“Sadece Güneşli Günlerde Yürüyerek Hedefe Ulaşamazsınız”.
Bol kazançlı günler dilerim.
Celalettin Güleryüz