TCMB ve ECB KARARLARI SONRASI TL ve EURO’DA YÖN ARAYIŞI BUGÜN TAKİP EDİLECEK..
TCMB beklenen faiz indirimini gerçekleştirdi. Piyasa genel beklentisi 100 baz puandı fakat karar 250 baz puan indirim olarak çıktı. Toplantı metninde değinilmese de Suriye’nin kuzeyine harekatın sonuçlanması, ABD ve Rusya ile mutabakat sağlanması ve yaptırımların kalkması TL varlıklar üzerindeki riski TCMB kararı öncesi alması nedeniyle bu tarz bir faiz indirim kararını destekleyen gelişmeler olarak değerlendirilebilir. Ayrıca tabii baz etkisinin de Ekim ayında devrede olması diğer risklerin bertaraf olmasıyla beraber TCMB’nin bu kararı açısından bir başka fırsat oldu. Bu sonuçla TCMB arka arkaya 3 toplantıda toplam 1000 baz puan indirim gerçekleştirmiş oldu. TCMB’nin PPK toplantı metninde ise enflasyon vurgusunun ön plana çıktığı gözlendi. Metinde yılsonu itibarıyla enflasyonun Temmuz Enflasyon Raporu’ndaki öngörülerin 'belirgin' olarak altında kalabileceğine işaret ettiği, bu nedenle politika faizinin 250 baz puan indirilmesine karar verildiği belirtildi. Buradaki belirgin ifadesinin 250 baz puan kararında önemli bir etken olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca Aralık ayı için de bir indirim için daha kapıyı hafifçe aralık bırakıyor. Metinde ayrıca sanayi üretimindeki zayıflık, küresel büyüme görünümündeki zayıflamanın dış talebi yavaşlatması ve net ihracatın büyümeye katkısının azalarak da olsa süreceğinin belirtilmesi enflasyondaki düşüş eğiliminin bu şekliyle süreceği beklentisini oluşturuyor. Dünya genelinde devam eden faiz indirim kararlarının da bu indirim kararında ayrıca etkili olduğunu belirtmek gerekiyor. %12 yıl sonu enflasyon tahmini eğer 31 Temmuz’daki enflasyon raporunda da yer alırsa Aralık ayı toplantısında reel faiz üzerinden yapılacak hesapta faiz indirimlerinin sonuna gelinmiş de olabilir. O nedenle 31 Ekim’deki tahminleri de görerek Aralık ayı için bir değerlendirme yapmak mümkün olacak.
Günün diğer önemli gelişmesi olan Avrupa Merkez Bankası toplantısından bir faiz değişikliği kararı çıkmadı. Burada önemli olan konu Draghi’nin son basın toplantısı ve bu toplantıda söyleyecekleriydi. Aşağı yönlü risklerin belirgin ve enflasyonun cansız olduğunu belirten Draghi, uzun bir süre önemli ölçüde genişlemeci politika gerekeceğini söyledi. Draghi, ekonomik görünüme yönelik risklerin aşağı yönlü kalmayı sürdürdüğünü belirtti. AMB'nin ihtiyaç halinde tüm araçları kullanmaya hazır olduğunu söyleyen Draghi, Euro Bölgesi'nde ekonominin uzun sürdüğünü ifade etti. Mali duruşun "biraz genişlemeci" olduğunu belirten AMB Başkanı, daha fazla büyüme yanlısı kamu maliyesi çağrısında bulundu. Draghi, mali alanı bulunan hükümetlerin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dün bir TV kanalındaki konuşmasında ABD ziyareti hakkında, "Kasım ayının 13'ünde tabii ki bu davete icabet edeceğiz ve heyet olarak gideceğiz." açıklamasında bulundu. Konuşmasında ayrıca ağır silahların temizlenmesi gerektiğini veya Türkiye’ye verilmesi gerektiğini söyledi.
Dün Avrupa ve ABD piyasaları da günü pozitif bölgede tamamladı. ABD’de endeksler olumlu gelen şirket karlarının etkisiyle günü Dow Jones dışında yükselişle tamamladı. Avrupa borsalarında ise DAX30 %0.58, FTSE100 endeksi ise %0.93 yükselişle günü tamamladı. Bugün yurtiçinde İmalat PMI ve Almanya’da IFO güven endeksi açıklanacak.
Haftanın dördüncü işlem gününde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ekim ayı toplantısında politika faizini 250 baz puan düşürerek 16,50'ten yüzde 14’e indirmesinin kur üzerindeki sınırlı etkileri izlenirken, Faiz kararının ardından yayınlanan karar metninde ise enflasyondaki düşüş eğilimi finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir ifadelerinin yer aldığı görülmektedir. ABD’de açıklanan Dayanıklı Mal Siparişleri Eylül ayında yüzde 1,1 düşerek son dört ayın en büyük düşüşünü kaydettiği gözlendi. Gün içerisinde, ABD’de Üretim Satın Alma Müdürleri Endeksi beklentilerin üzerine 51,5 seviyesinde açıklanırken Markit Bileşik Satın Alma Müdürleri Endeksinin ise beklentilerin altında 51,2 seviyesinde açıklandığı izlendi. Gün sonun, 5,77-5,72 seviyeleri arasında hareket eden Dolar’ın Türk Lirası karşısındaki kazançlarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı görüldü.
Bugün, Türkiye Kapasite Kullanım Oranı verisi takip edilecek.
Teknik olarak incelediğimizde, Dolar’ın 5,76 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. Gelebilecek alımlar ile birlikte kurdaki eğilimin yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda ise 5,79, 5,81 ve 5,84 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile kurdaki eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 5,73, 5,70 ve 5,67 destek seviyeleri takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem gününde, Avrupa Merkez Bankası’nın Mario Draghi Başkanlığı'ndaki son toplantısında beklendiği gibi yüzde 0 olan politika faiz oranında değişikliğe gitmediği görülürken, Draghi’nin aşağı yönlü risklerin belirgin ve enflasyonun cansız olduğunu belirtmesinin ardından uzun bir süre önemli ölçüde genişlemeci politika gerekeceği yönünde açıklamalarda bulunduğu izlendi. Gün içerisinde, Euro Bölgesi'nde Ekim ayı İmalat PMI Endeksi’nin beklentilerin altında 48,6 seviyesinde açıklanmasının ekonomik daralmaya ilişkin izlenimlerin arttığı izlenirken, Brexit belirsizliğinin Euro üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği gözlendi. Yurtiçinde ise TCMB Ekim ayı toplantısında politika faizini 250 baz puan düşürerek 16,50'ten yüzde 14’e indirmesinin kur üzerindeki sınırlı etkileri izlendi. Gün sonunda, Euro’nun Türk Lirası karşısındaki kazançlarını haftanın son işlem güne hızlandırdığı görülüyor.
Bugün, Avrupa Birliği’nin Brexit ile ilgili kararları takip edilecektir.
Teknik olarak incelediğimizde, kurun 6,40 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 6,37 destek seviyesinin üzerinde kaldığı sürece yukarı doğru eğilimin devam etmesi durumunda sırası ile 6,44, 6,47 ve 6,50 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile kurdaki eğilimin aşağı yönlü olmasında ise 6,37, 6,34 ve 6,31 destek seviyeleri takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem gününde, EUR/USD paritesinin 1,1162-1,1092 seviyeleri arasında hareket ettiği ve günü 1,1104 seviyesinde tamamladığı görüldü. Avrupa Merkez Bankası’nın Mario Draghi Başkanlığı'ndaki son toplantısında beklendiği gibi yüzde 0 olan politika faiz oranında değişikliğe gitmediği izlenirken, Euro Bölgesi'nde Ekim ayı İmalat PMI Endeksi’nin beklentilerin altında 48,6 seviyesinde açıklanmasının ekonomik daralmaya ilişkin izlenimlerin arttığı gözlendi. ABD’de açıklanan Dayanıklı Mal Siparişleri Eylül ayında yüzde 1,1 düşerek son dört ayın en büyük düşüşünü kaydetti görüldü. Gün içerisinde ABD’de Üretim Satın Alma Müdürleri Endeksi beklentilerin üzerine 51,5 seviyesinde açıklanırken Markit Bileşik PMI Endeksinin ise beklentilerin altında 51,2 seviyesinde açıklandı. Gün sonunda Brexit belirsizliğinin Euro üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği görülürken ile Dolar’ın Euro karşısındaki kazancını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izleniyor.
Teknik olarak incelediğimizde, paritenin 1,1104 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 1,1120 direnç seviyesinin altında kalmaya devam etmesi durumunda sırası ile 1,1085, 1,1165 ve 1,1185 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli destek seviyeleridir. Paritenin yukarı yönlü harekete geçilmesi durumunda ise 1,1120, 1,1140 ve 1,1160 direnç seviyeleri takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem gününde, Ons Altın’ın fiyatlamalarda 1503-1487 seviye aralığında hareket ettiği gözlendi. Altın’ın, Avrupa Merkez Bankası’nın Mario Draghi Başkanlığı'ndaki son toplantısında politika faiz oranında değişikliğe gitmediği görülürken, Draghi’nin aşağı yönlü risklerin belirgin ve enflasyonun cansız olduğunu belirtmesinin ardından uzun bir süre önemli ölçüde genişlemeci politika gerekeceği yönündeki açıklamaları ile kazançlarını korurken, ABD’de açıklanan Dayanıklı Mal Siparişlerinin Eylül ayında yüzde 1.1 ile Mayıs ayından beri en büyük düşüşünün ardından 1503 Dolar seviyesini test ettiği gözlendi. Gün sonunda, ABD on yıllıklarında gözlenen sınırlı düşüş ile Ons Altın’ın kazançlarını haftanın işlem son hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, Ons Altın’ın 1503 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. Gelebilecek alımlar ile Ons Altın’ın yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda sırası ile 1507, 1513 ve 1519 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Olası bir aşağı yönlü harekete geçiş durumunda ise 1497, 1490 ve 1483 destek seviyeleri kısa vadede takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem günüde Brexit yönündeki artan belirsizliklerin Sterlin/Dolar paritesi üzerindeki baskıları izlenirken, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın dün, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderlerine Brexit’in ertelenmesini talep edeceğini bildirmesinin ardından gözler bugün Avrupa Birliği’nin İngiltere için vereceği karara odaklandı. ABD’de açıklanan Dayanıklı Mal Siparişleri Eylül ayında yüzde 1,1 düşerek son dört ayın en büyük düşüşünü kaydetti görülürdü. Gün içerisinde, ABD’de Üretim Satın Alma Müdürleri Endeksi beklentilerin üzerine 51,5 seviyesinde açıklanırken Markit Bileşik Satın Alma Müdürleri Endeksinin ise beklentilerin altında 51,2 seviyesinde açıklandı. Gün sonunda, artan Brexit belirsizliği ile Sterlin‘ın Dolar karşısındaki kayıplarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izleniyor.
Teknik olarak incelediğimizde, GBP/USD paritesinin 1,2850 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 1,2890 direnç seviyesinin altında kaldığı sürece gelebilecek satışlar ile paritedeki aşağı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda 1,2810, 1,2765 ve 1,2725 takip edilmesi gereken önemli destek seviyeleridir. Gelebilecek olası alımlar ile paritedeki eğilimin yukarı yönlü hareketinde ise 1,2890, 1,2930 ve 1,2975 direnç seviyeleri takip edilmelidir.
Haftanın dördüncü işlem gününde ABD’de açıklanan Dayanıklı Mal Siparişleri Eylül ayında yüzde 1,1 düşerek son dört ayın en büyük düşüşünü kaydetti görüldü. Gün içerisinde ABD’de Üretim Satın Alma Müdürleri Endeksi beklentilerin üzerine 51,5 seviyesinde açıklanırken Markit Bileşik Satın Alma Müdürleri Endeksinin ise beklentilerin altında 51,2 seviyesinde açıklandı. Japonya’da İmalat PMI Endeksi’nin beklentilerin altında 48,5 seviyesinde açıklanmasının ekonomik daralmaya ilişkin beklentileri gündeme getirmesinin ardından dikkatler 31 Ekimde yapılacak olan Japonya Merkez Bankası’nın politika toplantısına odaklandı. Gün sonunda artan belirsizlikler ile paritenin kayıplarını haftanın son işlem hızlandırdığı izleniyor.
Teknik olarak incelediğimizde, USD/JPY paritesinin 108,63 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 108,92 direnç seviyesinin altında kaldığı sürece aşağı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda sırası ile 108,43, 108,17 ve 107,92 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli destek seviyeleridir. Gelebilecek olası alımlar ile paritedeki eğilimin yukarı yönlü olması durumunda ise 108,92, 109,18 ve 109,42 direnç seviyeleri takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem gününde, Ham Petrol’ün fiyatlamalarda 56,43-55,32 Dolar seviyeleri arasında hareket ettiği izlendi. Gün içerisinde, ABD'nin ham petrol stoklarının geçen hafta bir önceki haftaya göre sürpriz bir şekilde 1,7 milyon varil azalarak piyasa beklentisinin aksine gerçekleşmesinin ardından OPEC yönünde gelen arz fazlasını düşürmekte başarısız olması, üye ülkelerin ayrılması, yakın zamanda dağılabileceğine yönelik yorumlarının Petrol fiyatları üzerindeki etkileri gözlendi. Gün sonunda, Ham Petrol kazançların haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, Ham Petrolün 56,00 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 55,45 destek seviyesinin üzerinde kaldığı sürece gelebilecek alımlar ile Ham Petroldeki yukarı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda 56,50, 57,15 ve 57,75 takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 55,45, 54,80 ve 54,15 destek seviyeleri takip edilmelidir.
Haftanın dördüncü işlem gününde, Gümüş’ün fiyatlamalarda 17,83-17,46 Dolar seviyeleri arasında hareket ettiği izlendi. Gün içerisinde, ABD’de açıklanan Dayanıklı Mal Siparişlerinin Eylül ayında yüzde 1.1 ile Mayıs ayından beri en büyük düşüşünün ardından artan ticaret belirsizliklerinin Dolar üzerindeki baskıları izlenirken gün sonunda, Gümüş’ün kazançlarını haftanın son işlem gününe taşıdığı izleniyor.
Teknik olarak incelediğimizde, Gümüş’ün 17,80 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 17,60 destek seviyesinin üzerinde kaldığı sürece gelebilecek alımlar ile yukarı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda 18,00, 18,20 ve 18,45 takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile Gümüş’teki eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 17,60, 17,40 ve 17,15 destek seviyeleri takip edilmelidir.