40% İndirim
🚨 Piyasalar Çok mu Hareketli? Üstün Performans İçin Gizli Cevherleri Bulun
Hisseleri Şimdi Keşfet

Satışlar Düşüyor mu? Piyasada Son Durum ve İki Seçenek

Yayın Tarihi 17.10.2023 12:21
Güncelleme Tarihi 09.07.2023 13:32

Dışarıda iç piyasayı etkileyen iki önemli olay var: Rusya - Ukrayna Savaşı ve İsrail - Filistin Savaşı. Bunlara ek olarak Almanya’da resesyon, Avrupa genelinde durgunluk, Çin ekonomisinin borç sıkıntıları ve daha başka olaylar da iç piyasa üzerinde etkili. Bunların etkisi başlıca iki alanda görülüyor: Kurlar yükseliyor, petrol fiyatı artıyor. ABD ekonomisi, gelişmiş ekonomiler arasında en sağlam görünen ekonomi konumunda olduğu için Dolar diğer paralara göre prim yapıyor. Dolar Endeksi (DXY) bir süredir 106 dolayında bulunuyor (100’ün üstü doların 6 önemli paraya karşı prim yatığının göstergesi). Euro/dolar paritesi 105 düzeyine indi ve orada devam ediyor. Altın, Doların durumuna göre inişler ve çıkışlar gösterse de özellikle İsrail - Filistin savaşının başlamasıyla o da prim yapmaya yöneldi. Aslında bu gibi durumlarda altın daha fazla prim yapar ama insanlar Doları sağlam gördükleri için onu tercih ediyorlar. Bu durumun ortaya çıkmasında Fed’in tutarlı, hiçbir sürprize yer vermeyen, şeffaf yaklaşımlarının büyük etkisi var kuşkusuz. Petrol ve doğalgaz rezervlerinin ortasında yaşanan iki önemli bölgesel savaşın yarattığı olumsuz ortam petrol ve doğal gaz fiyatlarının da artmasına yol açtı.

Dolar kurundaki yükseliş ve petrol fiyatındaki artış doğal olarak Türkiye’nin aleyhine bir gelişme anlamını taşıyor. Türkiye, üretiminin önemli bir bölümü için ithal girdi kullanıyor. Kurdaki yükseliş (TL’nin dış değer kaybı) ithal girdilerin pahalanmasına ve dolayısıyla üretim maliyetlerinin, satış fiyatlarının ve dolayısıyla enflasyonun artmasına yol açıyor. Kur artışına ek olarak petrol fiyatlarının artması da petrol ve doğalgaz ithalatçısı olan Türkiye’nin yalnızca üretim değil konut giderlerinin, ulaştırma giderlerinin artmasına ve dolayısıyla enflasyonun bir kez de buradan olumsuz katkı bulmasına neden oluyor.

İçeride de piyasayı etkileyen üç önemli olay var: Bitmez tükenmez bir seçim maratonu, Türkiye’nin 11 ilini etkileyen depremin yarattığı yıkım ve son dönemde faizlerde başlayan yükseliş. Neredeyse iki yıldır Türkiye hesaba kitaba sığmayan vaatlerle dolu bir seçim kampanyası yaşıyor. Öyle vaatler verildi ve önemli bir bölümü yerine getirildi ki bunun bütçeyle taşınması mümkün görünmüyor. Ne var ki 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimler için de benzer vaatlerin verileceği ve bütçeye yük getirilmeye devam edileceği görülebiliyor. Bu harcamalar enflasyonu iyice artırıyor. Öte yandan bir yandan seçim vaatlerinin bir yandan depremin yarattığı büyük harcamaların karşılanabilmesi için getirilen vergi artışlarının da enflasyonu etkilemesi söz konusu. Örneğin KDV artırıldığında bu artış, fiyatlara yansıdığı için enflasyonu olumsuz etkiliyor. Merkez Bankası’nın, hükümetin ‘faiz neden, enflasyon sonuçtur’ görüşüne uyarak 2021 yılı Eylül ayından itibaren politik faizini yüzde 19’dan yüzde 8,5’e kadar indirmesinin yarattığı enflasyonist baskı Türkiye’yi pek çok alanda yanlış kararlara yöneltti. TL mevduat faizleri enflasyonun çok altına düştüğü için parası olanlar, ihtiyaçları olsun olmasın, döviz, altın, konut, otomobil ve diğer malları almaya yöneldiler. Bu yönelişleri tümüyle paralarının değerini koruyabilmek içindi. Faiz yoluyla koruyamadıkları anaparayı bu yollarla korumaya yöneldiler ve bu yanlış faiz kararı piyasada çarpıtmaya (distortion) yol açtı. Merkez Bankası son beş aydır bu çarpıtmayı düzeltmek ve enflasyonu denetim altına alabilmek için politika faizini yüzde 8,5’den yüzde 30’a yükseltti. Daha da yükselteceği bekleniyor. Çünkü açıklanan enflasyon oranı yüzde 61,5. Merkez Bankasının politika faizini yükseltmesiyle birlikte bankalar da hem mevduat hem de kredi faizlerini yükseltmeye başladılar. Böylece parayı mevduatta tutmak yavaş yavaş konut alımına, otomobilleri her yıl değiştirmeye, mal alıp stoklamaya alternatif oluşturmaya başladı. Bu gelişmenin sonuçları bugünlerde konut satışlarının düşmesinde, ileride daha da pahalanır alamayız diye düşünülerek yapılan ihtiyaç ötesi mal alımlarının gerilemesine ve piyasada yavaş yavaş durgunluk belirtilerinin ortaya çıkmaya başlamasına yol açtı.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Faizlerin daha da yükseltilmesi piyasada durgunluğun artmasına ve dolayısıyla büyüme oranının düşmesine yol açacak. Belirsizlikleri gideremeyen, beklentileri olumlu hale çeviremeyen her ekonominin kaçınılmaz sonu: Enflasyonu düşürmek için faizleri artırınca büyüme düşecek ve işsizlik artacak.

Türkiye ekonomisi ve piyasalar, siyasal iktidarın iki seçenekten birisini tercih etmesi aşamasına doğru ilerliyor: Halka gerçekleri anlatıp insanları ekonomide küçülmeye ve işsizliğe razı etmeye çalışmak ya da faiz artırımlarından vazgeçip ekonomiyi bu haliyle gidebildiği yere kadar götürmeye çalışmak. Piyasada durgunluk artıp büyüme oranındaki düşüş keskinleşince tercihin ikinci seçenekten yana olacağını tahmin ediyorum.

Orijinal Makale

Son yorumlar

Para Politikasını yönetenlere güven + güçlü hukuk sistemi + üretim ekonomisi + cari denge
eyt bir kumardi enflasyonun olduğu yerde herkez harcama yapar ve prim günü ödemesi için insanlara fırsat sunuldu buda devlete toplu sıcak para demek yani emekli olmak isteyen prim günü ödeyenlerin parası eğer verdiğin aylık maaştan yüksek ise üstüne sıcak para kalacaktı bakalım bu hesap sonucu ne olacak
sıkı para politikasından bir daha vazgeçerlerse yerli de artık yurtdışında yatırımın yollarını arar kimse kalmaz yurt içinde.
kkm ve eyt hükümetin en büyük hatalarından. deprem sonrasında kkm ye derhal son verilmeliydi, eyt de rafa kalkmalıydı. 43 yaşında emeklilik mi olur, hangi ekonomi kaldıracak bu yükü. önümüzdeki yıllarda acısını daha çok hissedeceğiz.
Hadi oradan sen de az nokta nokta değilsin, faiz düşükken artırılmalı diyen tipe bak şimdi de faiz artınca işsizlik durgunluk olacak diyor. Yeni mi öğrendin öyle olacağını ne diye faiz çığırtkanlığı yaptın o vakit. Maksat muhalefet olsun.
Allah sana akıl fikir versin.bu yazıyı tekrar oku.Belki anlarsın????
E zaten öyle olmalıydı canım anlamadığın nokta o enflasyonu yokedebilmek için faizlerin artması enflasyonu durdurduktan sonra da iş sahaları açılması gerekiyor halk mecburen ithalattan artık vazgeçmeli kemerleri sıkma durumuna geçip yapısal reformlarla üretim ekonomisine dönülmeli Türkiye telefon üretmeden herkes iphone14 promax almaya kalkışabileceği bir ülke değil üretmeden her şeye sahip olmaya kalktınız ceremesini ya şimdi çekersiniz ya da venezuela gibi olup bir poşet parayla ekmek alır doları karaborsadan temin edersiniz bu acı hapı yutmak zorundayız
risksiz hisse senetleri halka arzlar
Risksiz hisse senedi mi olur Allah aşkına? Hisse senetleri çok riskli varlıklar arasındadır. Ayrıca, halka arzlarda alabileceğin hisse değeri 1-2 bin TL ile kazanabileceğin paranın ne kadar küçük olduğunun farkındasındır inşallah.:))
Tüm liderler istifa etsin el birliğiyle ülkeyi bu hale getirdiler
teşekkürler
istifa etsinler en iyi seçenek bu
Bir üçüncü seçenek neden olmasın ,türkiye kilit bir ülke,ihracat turizm sağlık turizmi ttarım tekstil sihalar,bir girdi bulunabilir.
ihracatla ekonomi düzeltecek yerde değiliz ihracat sebze değil ekip 3 4 ay sonra toplanacak , yap islet devretler döviz kaybettiriyor, satılan fabrikaların getirisi yabancı ülkelere gidiyor, artan mülteci sayısı işsizlik oranını artırıyor halkın demografik yapısı bozuldu, insanlar umutsuzluğa daha tam düşmedi mesele siyasi parti meselesi değil ama hâlâ halimden memnunum diyen 30 40 milyon insan var. Düzen tepeden başlar ekonomi 3 5 ayda değil 10 20 yılda zor düzeltilir istikrarlı şeffaf dinamik bir iktidar şart
Vatandaşın hali duman...
İkisinin ortasını uygulamak mantıklı. Öylede yapılacak.
cok kosarsan cok durup dinlenmen gerekir. daha cok pinekleyecek ekonomi
Bu girdaptan hiç bir zaman kurtulamayacaz herhalde hocam
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.