G20 ülkeleri arasında Çin’den sonra en iyi büyüme performansını gösteren ülke olarak övünürken enflasyonda zirveyi kimselere kaptırmadık! Türkiye, %83,5 enflasyonla G20 ülkeleri arasından en yüksek enflasyona sahip ülke oldu, en yakın rakip olan Arjantin’e ise 5 puanlık fark attı!
Enflasyondaki yükselişin nedenleri?
Küresel nedenler: Pandeminin yarattığı tedarik ve lojistik sorunları. Petroldeki yükseliş. Savaş.
İç nedenler: Para politikası, TL’deki kayıp.
Dünyada enflasyonun yükseldiği bu süreçte elbette ki küresel etkenler ana sebep. Ancak Türkiye’de enflasyon artış hızının bu denli yüksek olmasının nedeni dış sebepler kadar etkili olan iç sebeplerdir.
Önce nedeni hatırlayalım, ardından sonuca gidelim:
Eylül 2021’de Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, faiz indirimlerinin başlayacağının mesajını verdi. Hem de enflasyon %20 sınırındayken. Gerekçe olarak ise çekirdek enflasyonda düşüş beklediklerini açıkladı, Kavcıoğlu ve manşet değil, çekirdek enflasyonu izleyeceklerini söyledi. O tarihte çekirdek enflasyon %16,98 idi.
Eylül 2021’de;
- TÜFE %19,58,
- ÜFE %43,96,
- Çekirdek enflasyon %16,98,
- Faiz %19,
- Dolar kuru 8,30 civarındaydı.
Eylül 2022’de;
- TÜFE %83,45
- ÜFE %151,50,
- Çekirdek enflasyon %68,09,
- Faiz %12,
- Dolar kuru 18,55.
Son bir yılda;
- Enflasyon ve faiz arasındaki makas %71,45 oranında,
- ÜFE ve TÜFE arasındaki makas %68 oranında,
- Dolar kuru 18,50’li seviyelerde tarihi yüksek seviyede.
- İstanbul enflasyonu ile yurt içi enflasyon arasında makas %24 oranında açık ile yine rekor seviyede. İstanbul’da enflasyon %107.
- Öte yandan son bir yılda gıda enflasyonu %130 oranında rekor artış gösterdi.
- Açlık sınırı 7.245 TL’ye yükseldi (Eylül 2021’de 3.049 TL idi.), yoksulluk sınırı 23.600 TL’ye çıktı (Eylül 2021’de 9.930 TL idi).
Yetkililer ne diyor?
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, Temmuz ayı enflasyon raporu sunumunda kendi hazırladıkları grafikte 2022 içinde %90’a yakın bir enflasyon tahmini görülmesine karşın gazetecilere yaptığı açıklamada enflasyonun %80’i aşmayacağını düşündüğünü söylemişti. Enflasyon %83!
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, büyümeden vazgeçilmeden enflasyonu düşüreceğiz. Büyüme oranı arttıkça enflasyon azalacak dedi. Yılın ikinci çeyreğinde %7,5 büyüme oldu, ama enflasyon ikinci çeyreği %78’lik enflasyonla kapattı. Düşüş yansıması devam eden çeyrekte de kendini bir türlü gösteremedi!!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indikçe enflasyon düşecek görüşündü. Bu yaklaşımla baktığımızda bir yılda enflasyon 700 baz puan indirildi ama enflasyon %19’lardan %80’lere çıktı. Yani faiz indikçe enflasyon düşmemekle beraber enflasyonun yükseliş hızı da arttı!!!
Üç önemli ismin ortak bir diğer açıklaması ise, baz etkisiyle beraber kış aylarında enflasyonda düşüş olacağı. Tabii ay konusunda değişkenlik var. Kimi Aralık kimi Şubat kimi Mart diyor!
Grafikte Temmuz ayı güncellemesi yer alıyor. Bakınız sadece çeyreklik sapma oranları nasıl yüksek!
Herkesin çok rahatlıkla ulaşıp bu farkları görebileceği detayları neden uzunca paylaşıyorum? Çünkü, sadece bir yılda göstergelerde ne kadar büyük sapmalar olduğunu, hanehalkının nasıl fakirleştiğini, para biriminin bir yılda tarihi kayıplar verdiğini ve tüm bunların sadece dış etkenlerden kaynaklanmadığını, en az dış faktörler kadar da iç politikada son derece yanlış uygulamalar yapılmasının bir sonucu olduğunu tekrarlamak istedim.
Türkiye ekonomisindeki tahribat öyle derin ki bugün iktidarda kalmak için büyümeye odaklanan yetkililer, ilerleyen dönemde iktidarda olurlarsa kendi yarattıkları ve düşmesinin öyle kolay olmayacağı enflasyonun büyümeyi de nasıl aşağı çektiğini görecekler. O zaman bu işlerin bu şekilde devam etmeyeceği kabul edilecek ve acı reçetelere gidilecek. Bugünkü faiz söylemleri ise hiç konuşulmayacak.
Enflasyonu düşürmek için çaba gösterilmedikçe yoksulluk derinleşmekten başka bir değişim göstermeyecektir.