24 saatlik bir dönemin 24 gün gibi hissedilebildiği çok ilginç bir zamandayız.
Daha dün, FED'in iki hafta içinde yaptığı iki faiz indiriminin altın için hiçbir şey yapmamış olması sebebiyle Donald Trump'ın korona virüsün bir resesyona yol açma ihtimalini kabul etmesinin altına bir güvenli liman olarak yardım edeceğinden emin olmadığımı yazmıştım.
Ancak 24 saatte yaşananlar bu fikrimi değiştirmek zorunda kalabileceğimi düşündürüyor.
Çünkü ABD Başkanı Trump dün pandemiye karşı ekonomik teşvik füzeleri yolladı. Bunlardan en büyüğü, ülkede daha fazla iş ve istihdam kaybına yol açmadan önce salgının ekonomiyi yıkıcı güçlerini yok etmek için tasarlanmış 1 trilyon Dolar'lık sermayeyi içeren bir savaş başlığı.
Kısa Bir Yükseliş, Sonrasında Kırmızı Bölgeye Dönüş
Trump'ın teşviğine tepki olarak altın, gümüş ve paladyum gibi değerli metallerle birlikte bakır ve alüminyum gibi ana metaller Asya seansını haftanın en geniş yükselişinde artışla açtı ancak kısa süre sonra, öğleden sonra Singapur seansına kadar yine hepsi kızıl denize geri düştü.
Trump yönetiminin açıkladığı önlemler sonrasında dün altının en iyi performansı göstermesi, bazı analistlerin bu hafta %9'luk değer kaybıyla 1983'ten bu yana en kötü haftalık düşüşünü yaşayan sarı metal için en kötü günlerin geride kalmış olabileceğini düşünmesine neden oldu.
9 Mart'ta son yedi yılın en yüksek seviyesi olan 1.704,30 Dolar'a ulaşan altın vadeli işlemleri bundan sadece bir hafta sonra yaklaşık son sekiz ayın en düşük seviyesi olan 1.450,90 Dolar'a geriledi.
Ancak dün COMEX altın vadeli işlemleri New York Borsası'nda %-1'den %3,5'e çıkarak son 6 günün ilk pozitif kapanışını yaptı ve ayrıca en boğa destekçilerin güveni için kritik seviye olan ons başına 1.500 Dolar'ı yeniden yakaladı.
Online işlem platformu OANDA'da kıdemli piyasa analisti olan Ed Moya, altının dünkü performansı sonrasında "muhtemelen en az 1.600 Dolar ve belki ötesine doğru çok daha yapıcı bir fiyat hareketi göreceksiniz," dedi.
Moya görüşünü Trump yönetiminden önümüzdeki aylar içinde beklenen mali müdahaleye dayandırdı ve bu müdahalenin "altının son dönemdeki nakit arayışı sebebiyle güvenli liman statüsünü kaybetmesine yol açan zayıflığından kurtulmasını sağlamak için gerekli itici gücü sağlayacağını" belirtti.
Peki yönetim tam olarak ne açıkladı?
1 Trilyon Dolar'lık Savaş Başlığı
ABD Hazine Bakanı Steve Mnuchin'in Başkan Trump'la gerçekleştirdiği basın toplantısında ortaya koyduğu teşvik önlemleri şunları içeriyor:
* Kredi piyasasındaki nakit eksikliğini önlemek için FED'in ABD ticari senet piyasasını desteklemeye yönelik yarattığı 1 trilyon Dolar kapasiteli özel amaçlı bir araç.
* Resesyon durumunda ekonomide harcamanın devam etmesine yardımcı olmak amacıyla, şu an hala Meclis'te müzakere edilen tahmini 850 milyar Dolar'lık bir paket.
* ABD'li ailelerin ve şirketlerin Milli Gelirler İdaresi'ne yapacağı yaklaşık 300 milyar Dolar'lık vergi ödemesinin tecili.
* Önümüzdeki iki hafta içinde tüm ailelere yapılacak nakit yardımı.
Bu da yeterli değilse, FED son iki haftada faiz oranlarını 1,25 puan daha düşürerek sıfıra çekti.
Kara Bulutlar Hala Tepede
Ancak bu önlemlere rağmen kara bulutlar hala ekonominin üzerinde geziyor. Mnuchin'in kapalı kapılar ardında Muhafazakar Parti senatörlerine yaptığı iddia edilen uyarıda korona virüsün ABD'deki işsizlik oranını şu an son 50 yılın en düşük seviyesi olan %3,6'dan tam %20'ye kadar çıkarabileceğini belirtmesi bunlardan biriydi.
Bloomberg bakanın bu cümleyi parti üyelerini masraflı kurtarma operasyonuna ikna etmek için kullandığını söylese de, sızıntı bazı yatırımcılarda teşvik açıklaması kadar büyük bir etki yarattı.
Bu da muhtemelen Dow vadeli işlemlerinin bugünkü Asya seansında neden 830 puan, ya da %4'ün üzerinde düştüğünü açıklıyor. Bu düşüş, Wall Street'in en geniş endeksinin günün ilerleyen saatlerinde New York'ta işlem başlangıcında negatife dönüşü anlamına geliyor. Bu hafta Dow için tam bir sinir harbiydi; endeksi Pazartesi günü tarihinin en kötü düşüşü olan 3.000 puan, ya da %13'lük kaybın sonrasında dün %5'lik toparlanma yaşadı.
Asya piyasaları da bu sabah karmaşıktı; Japonya'nın Şubat ayı ihracatının geçen ay beklenenden daha az düştüğünü gösteren veriler sonrasında Tokyo bölgedeki en iyi performansı gösterdi.
Genellikle ters yönde ilerleme özelliklerine zıt bir şekilde, hisseler ve altın bu yılki pandemi kaynaklı çöküşte yapışık ikiz gibi hareket ediyor.
Görece değeri sebebiyle—yıllık bazda Dow'un %25'lik düşüşüne kıyasla sabit—altın, hisselerde kayıp yaşayan yatırımcılar için bir nevi ATM'ye dönüştü. Altının süper likiditesi ve istenilen anda elden çıkarmanın kolaylığı, kendisi için bir lütuf olduğu kadar aynı zamanda bir lanet.
Grafik hareketlerine baktığımızda şu an pandemi ve teşvik arasında kıyasıya bir savaş olduğunu görüyoruz.
Uzun vadede Trump'ın fırlattığı para füzeleri altını 1.900 Dolar ve üzeri rekor zirvelerde yörüngeye oturtabilir.
Ancak kısa vadede COMEX vadeli işlemleri hala Temmuz'daki 1.424 Dolar diplerini yeniden test etme ve Haziran'da görülen 1.361,10 Dolar seviyesini görme riskiyle karşı karşıya.
Piyasanın şu anki pozisyonunda ilk savunma 100 Dolar'dan daha yakın bir noktada. Geçen hafta yaşanan ve kabloları kopmuş bir asansörün çakılmasına benzeyen neredeyse 200 Dolar'lık düşüş sonrasında, 1.400 Dolar seviyesi de altın için şüpheli bir savunma çizgisi gibi.