Powell geçtiğimiz Cuma piyasaların o merakla beklediği konuşmasını gerçekleştirdi. Piyasalar konuşmayı “güvercin” olarak yorumlayınca risk iştahında hatrı sayılır düzeyde bir artış görüldü.
Peki piyasa Powell’ın konuşmasını neden güvercin olarak niteledi?
Powell’ın konuşmasıyla piyasalara duymak istediğini verdi diyebiliriz. İlk olarak Powell konuşmasında “varlık alımlarının azaltılmaya başlanmasının bu yıl içerisinde uygun olabileceğini” belirtti. Tapering sürecinin başlayacağını dile getirmiş olması nedeniyle Powell’ın bu açıklamasının ilk etapta “ölçülü şahin bir açıklama” olduğunu söyleyebiliriz. Ama gelgelelim ki piyasa bu açıklamayı 2 nedenle şahin değil aksine güvercin olarak yorumladı. İlki her ne kadar Powell bu yıl içinde tapering sürecine başlamak uygun olabilir dese de net ve kesin bir tarih vermedi. Tarih vermemesinin yanı sıra tahvil azaltımının “hangi hız ve içerikte” olacağına ilişkin de bir açıklama ve sinyal yoktu. Bu açıdan konuşma öncesi daha kötümser olarak nitelendirebileceğim “Powell Eylül ayında tapering başlayacak der” görüşü karşılık bulmamış oldu. İkinci ve asıl önemli neden ise Powell’ın yine konuşmasında “tahvil alımlarının azaltılması zamanlaması ve hızının doğrudan faiz artırım zamanlamasına ilişkin bir sinyal taşımadığını” ve hatta “faiz oranlarını yükseltmekten hala çok uzak olduklarını” vurgulaması oldu. Bana göre Powell’ın “rahat olun faizler daha uzun bir süre artmayacak” minvalindeki bu açıklaması piyasaları asıl rahatlatan kısım oldu. Öte yandan Powell’ın yine ve yeniden ve de keskin olarak “enflasyondaki artış geçici” demesi de işin tuzu biberi oldu diyebiliriz.
Her zaman olduğu gibi Powell’ın güvercin açıklamalarının yanı sıra geçtiğimiz Cuma bazı FED yetkililerinden de Eylül ayında veya en geç sene sonunda tapering sürecine başlanması konusunda da oldukça şahin açıklamalar geldi. Piyasalarda uzun bir süredir kıyıda köşede duran bir iddia geldi hemen aklıma; FED bir sıcak (Powell’ın güvercin açıklamaları) bir soğuk (FED üyelerinin şahin açıklamaları) diyerek aslında bir nevi piyasaları uyuşturuyor ve de böylelikle piyasaları bir yandan desteklemeye devam ederken bir yandan da bekleyiş yönetimi ile en kötüye de yavaştan yavaştan hazır ediyor. Bu iddia ne kadar doğru bilemem ama FED’in beklenti yönetiminde çok iyi olduğuna hiç şüphe yok.
Gelelim kurun tepkisine. Konuşma sonrası piyasaya pozitif bir hava hâkim oldu ve kuvvetle muhtemel bu hafta bu iyimserlik özellikle Cuma gününe kadar fiyatlanmaya devam edecek. Konuşma sonrasında dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde bir gevşeme oldu. Dolar/TL kuru ABD 10 yıllık ve dolar endeksindeki gevşeme ile kritik destek noktası 8,35’in altına inerek 8,32 en düşük seviyesini gördü. Yazının yazıldığı sırada 8,38 düzeyinden işlem görüyor.
Peki kurda kısa vadede yön ne olur?
8,30 altı kapanışlar olması durumunda 8,20 düzeyine kadar gerileme görülebilir. Fakat TL üzerindeki riskler yukarı yönlü olduğundan bu düzeylerde kalıcılık kısa vade için çok mümkün görünmüyor. Yukarı yönlü yükselişlerde 8,44 ve 8,58 dirençleri kaşımıza çıkıyor. 8,58 üstü fiyatlamalarda düşüş ivmesinin ortadan kalktığı söylenebilir. 8,72 üstü seviyelerde ise yükselişler hız kazanabilir.
Bu Cuma dışarıda ABD’den gelecek tarım dışı istihdam verisi ile içeride yine Cuma günü TÜİK’in açıklayacağı enflasyon verisi sonrasında kurda volatilitede artış bekliyorum. ABD’nin tarım dışı istihdam verisi beklentinin çok üzerinde gelir ve de içeride enflasyon artmaya devam edip bir de beklenti üstü artarsa kurda yükselişlerin hız kazanacağı kesin. 21-22 Eylül FED FOMC toplantısı hemen ardından 23 Eylül’de TCMB Eylül ayı PPK faiz kararının geleceğini de göz önünde bulunduracak olursak eğer Eylül ayının hem kur hem de piyasalar için oldukça hareketli olacağını söylemek çok yanlış olmayacaktır.