Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın gerçekleştirdiği görüşme sonrasında karşılıklı iyi niyet ve işbirliği açıklamaları ile Türk varlıkları üzerindeki değer kazanımları gözlenmişti. ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmanın imzalanmaması durumunda tarifelerin artırılacağı yönündeki açıklamalar ile artan belirsizliğin Dolar üzerindeki baskıları izlenmeye devam edilirken, haftanın dördüncü işlem gününde, ABD’de açıklanan Üretici Fiyat Endeksi’nin Ekim ayında mal ve hizmet maliyetlerindeki artışın desteğiyle yüzde 0,4 artarak son 6 ayın en büyük artışını göstermiş oldu. Yurtiçinde ise açıklanan Sanayi Üretimi verisinin Eylül ayında aylık yüzde 3,2, yıllık bazda yüzde 3,4 artış göstererek Ağustos 2018’den beri ilk kez yükseldiği görüldü. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türk ekonomisindeki olumlu toparlanma beklentileri ile 2019 yılı büyüme beklentisini yüzde 0.2'ye, 2020 ve 2021 beklentisini ise yüzde 3'e yukarı yönde revize ettiği gözlenirken, gün sonunda 5,75-5,71 seviyeleri arasında hareket eden Dolar’ın Türk Lirası karşısında kazançlarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, Dolar’ın 5,74 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. Gelebilecek alımlar ile birlikte kurdaki eğilimin yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda 5,76, 5,78 ve 5,81 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile kurdaki eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 5,72, 5,70 ve 5,68 destek seviyeleri takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem gününde Eurostat tarafından açıklanan verilere göre Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte bir önceki aylık döneme kıyasla yüzde 0.2, yılın aynı dönemine göre ise yüzde 1,2 büyüme gösterirken, Almanya’nın dönemde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1'lik büyüme göstererek beklentilerin aksine resesyona girmemesinin sınırlı etkileri izlendi. Yurtiçinde ise Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın gerçekleştirdiği görüşme sonrasındaki açıklamalarının Türk varlıkları üzerindeki sınırlı etkileri izlenmeye devam edilirken, açıklanan Türkiye Sanayi Üretimi verisinin Eylül ayında aylık yüzde 3,2, yıllık bazda yüzde 3,4 artış göstererek Ağustos 2018’den beri ilk kez yükseldiği izlendi. Gün sonunda, Euro’nun Türk Lirası karşısındaki kazançlarını haftanın son işlem güne hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, kurun 6,33 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 6,38 destek seviyesinin üzerinde kaldığı sürece yukarı doğru eğilimin devam etmesi durumunda sırası ile 6,35, 6,38 ve 6,41 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile kurdaki eğilimin aşağı yönlü olmasında ise 6,31, 6,28 ve 6,26 destek seviyeleri takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem gününde Eurostat tarafından açıklanan verilere göre Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte bir önceki aylık döneme kıyasla yüzde 0.2, yılın aynı dönemine göre ise yüzde 1,2 büyüme gösterirken, Almanya’nın dönemde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1'lik büyüme göstererek beklentilerin aksine resesyona girmemesinin sınırlı etkileri izlendi. ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmanın imzalanmaması durumunda tarifelerin önemli ölçüde artırılacağı yönündeki açıklamalar ile artan belirsizliğin Dolar üzerindeki baskıları izlenmeye devam edilirken, gün içerisinde, ABD’de açıklanan Üretici Fiyat Endeksi’nin Ekim ayında mal ve hizmet maliyetlerindeki artışın desteğiyle yüzde 0,4 artarak son 6 ayın en büyük artışını gösterdiği izlendi. Gün sonunda, artan ticaret belirsizliği ile Dolar’ın Euro karşısındaki kayıplarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı görüldü.
Teknik olarak incelediğimizde, paritenin 1,1020 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 1,1005 destek seviyesinin üzerinde kalmaya devam etmesi durumunda sırası ile 1,1035, 1,1050 ve 1,1070 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Paritenin aşağı yönlü harekete geçilmesi durumunda ise 1,1005, 1,0985 ve 1,0965 destek seviyeleri takip edilebilir.
Hafta başında, ABD Başkanı Trump’ın ABD ile Çin ticaret anlaşmasının ilk etabının hazır olduğu fakat anlaşmanın imzalanmaması durumunda tarifelerin önemli ölçüde artırılacağını yönündeki açıklamalarının belirsizliği tekrar arttırması ve Fed Başkanı Jerome Powell, Çarşamba günü Kongre'de yaptığı konuşmada, son üç indirimin ardından gösterge faizin bir süre sabit tutulacağına ilişkin görüşünü koruyacağını belirtirken, büyüme görünümünde bozulma olması durumunda faiz indirimlerine tekrar başlanabileceğini işaret etmesi ile birlikte Altın fiyatlarının 1474 Dolar seviyesini test ettiği izlendi. Gün sonunda, ABD on yıllıklarındaki sınırlı düşüş ve artan ticaret belirsizliği ile birlikte Ons Altın’ın kazançlarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı görüldü.
Teknik olarak incelediğimizde, Ons Altın’ın 1470 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. Gelebilecek alımlar ile Ons Altın’ın yukarı yönlü hareketine devam etmesi durumunda sırası ile 1475, 1479 ve 1485 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Olası bir aşağı yönlü harekete geçiş durumunda ise 1465, 1460 ve 1454 destek seviyeleri kısa vadede takip edilebilir.
Haftanın dördüncü işlem günüde Brexit ve erken seçim yönündeki belirsizliklerin Sterlin/Dolar paritesi üzerindeki baskıları izlenmeye devam ederken, Birleşik Krallık’ta açıklanan Perakende Satışlar verisinin tüketici harcamalarında görülen yavaşlama ile yüzde 0,2 olan beklentinin altında kalarak -0,1 seviyesinde açıklanmasının sınırlı etkileri izlendi. ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmanın imzalanmaması durumunda tarifelerin önemli ölçüde artırılacağı yönündeki açıklamalar ile artan belirsizliğin Dolar üzerindeki baskıları izlenmeye devam edilirken, gün içerisinde, ABD’de açıklanan Üretici Fiyat Endeksi’nin Ekim ayında mal ve hizmet maliyetlerindeki artışın desteğiyle yüzde 0,4 artarak son 6 ayın en büyük artışını gösterdiği görüldü. Gün sonunda, artan ticaret belirsiziği ile Dolar’ın Sterlin karşısındaki kayıplarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, GBP/USD paritesinin 1,2878 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 1,2840 destek seviyesinin üzerinde kaldığı sürece gelebilecek satışlar ile paritedeki yukarı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda 1,2910, 1,2940 ve 1,2970 takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile paritedeki eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 1,2840, 1,2815 ve 1,2780 destek seviyeleri takip edilmelidir.
Salı günü ABD Başkanı Trump’ın ABD ile Çin ticaret anlaşmasının ilk etabının hazır olduğu fakat anlaşmanın imzalanmaması durumunda tarifelerin önemli ölçüde artırılacağını yönündeki açıklamaların Dolar üzerindeki baskıları izlenmeye devam edilirken, haftanın dördüncü işlem gününde, ABD’de açıklanan Üretici Fiyat Endeksi’nin Ekim ayında mal ve hizmet maliyetlerindeki artışın desteğiyle yüzde 0,4 artarak son 6 ayın en büyük artışını gösterdiği görüldü. Japonya’da açıklanan üçüncü çeyrek büyüme verisinin ekonomideki yavaşlama işaretleri ile birlikte yüzde 0,2’lik beklentilerin altında kalarak 0,1 olarak gerçekleşmesinin sınırlı etkileri gözlenirken, gün sonunda artan ticaret belirsizliği ile birlikte Dolar’ın Japon Yeni karşısındaki kayıplarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, USD/JPY paritesinin 108,42 seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 108,55 direnç seviyesinin altında kaldığı sürece aşağı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda sırası ile 108,20, 107,95 ve 107,70 seviyeleri takip edilmesi gereken önemli destek seviyeleridir. Gelebilecek olası alımlar ile çaprazdaki eğilimin yukarı yönlü olması durumunda 108,55, 108,70 ve 109,90 direnç seviyeleri takip edilebilir.
ABD Enerji Bilgi İdaresi’nin Kasım 2019 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporuna göre 2020 petrol üretim beklentisini yükselttiği görülürken, OPEC'in Ekim ayı verilerine ilişkin Petrol Piyasası raporuna göre, geçen ay küresel petrol arzı bir önceki aya göre günlük 1,67 milyon varil artarak, yaklaşık 99 milyon 340 bin varile çıktığı gözlendi. Gün içerisinde, ABD Enerji Bilgi İdaresi tarafından açıklanan ABD Ham Petrol Stoklarının geçtiğimiz hafta 1.649 milyon varil artışa yönelik beklentilerin karşılanarak 2,2 milyon varil arttığı görülürken, gün sonunda, Ham Petrol’ün kayıplarını haftanın son işlem gününe hızlandırdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, Ham Petrolün 57,00 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 57,40 direnç seviyesinin altında kaldığı sürece gelebilecek satışlar ile Ham Petrol’deki aşağı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda 56,50, 56,10 ve 55,60 takip edilmesi gereken önemli destek seviyeleridir. Gelebilecek olası alımlar ile eğilimin yukarı yönlü hareketinde ise 57,40, 57,80 ve 59,30 direnç seviyeleri takip edilmelidir.
Hafta başında, ABD Başkanı Trump’ın ABD ile Çin ticaret anlaşmasının ilk etabının hazır olduğu fakat anlaşmanın imzalanmaması durumunda tarifelerin önemli ölçüde artırılacağını yönündeki açıklamalarının belirsizliği tekrar arttırması ve Fed Başkanı Jerome Powell, Çarşamba günü Kongre'de yaptığı konuşmada, son üç indirimin ardından gösterge faizin bir süre sabit tutulacağına ilişkin görüşünü koruyacağını belirtirken, büyüme görünümünde bozulma olması durumunda faiz indirimlerine tekrar başlanabileceğini işaret etmesi ile birlikte Gümüş fiyatlarının 17,10 Dolar seviyesini test ettiği izlendi. gün sonunda, artan ticaret belirsizliği ile birlikte Gümüş’ün kazançlarını haftanın son işlem gününe taşıdığı izlendi.
Teknik olarak incelediğimizde, Gümüş’ün 17,01 Dolar seviyesinde belirleyici olmaya devam ettiği gözlendi. 16,85 destek seviyesinin üzerinde kaldığı sürece gelebilecek alımlar ile yukarı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda 17,15, 17,30 ve 17,40 takip edilmesi gereken önemli direnç seviyeleridir. Gelebilecek olası satışlar ile Gümüş’teki eğilimin aşağı yönlü hareketinde ise 16,85, 16,70 ve 16,55 destek seviyeleri takip edilmelidir.