Her koşulda bardağın dolu tarafını görmek isteyen piyasalar, delta varyantında korkutacak bir durum yani yakın zamanda bir kısıtlama sinyali görmüyor (piyasalar için olumlu).
ABD’de istihdamın pandemi öncesine dönüş için en az bir yıl daha zaman ihtiyacı olduğu düşünülüyor, çünkü son rakamlara göre pandemi döneminde resmi olarak işsiz kalan kişi sayısı 6 milyonun üzerinde. Para politikasında istihdamı ana gösterge olarak kabul eden Fed için sıkılaşmaya gitmek (varlık alımlarında azaltım değil faiz artışına başlamak) için de zaman var (piyasalar için olumlu).
Son açıklanan ÜFE - TÜFE rakamlarına baktığımızda, üreticinin maliyeti artmaya devam ederken tüketici fiyatlarında Temmuz oranı olan %5,3 Ağustos’ta da korundu, fakat gıda, enerji hariç kısmı oluşturan Çekirdek TÜFE %4,3’ten %4,0 seviyesine geriledi. Burada kısaca şunu belirtmek isteriz ki:
Tüketici zaten en çok harcamayı gıda ve enerjiye yapıyor, hele ki ülkemizde enerji fiyatlarına yetişmek için gıdadan kısar duruma gelindi. Merkez bankalarının çekirdek enflasyonu manşette gerileme olarak önden takip etmeleri anlaşılır, fakat çekirdek enflasyonun baz alınması tüketicinin giderini ölçmede doğru değil.
ABD’de TÜFE rakamları iki ayrı düşünceye neden oluyor:
İlki piyasalar için negatif bir durum olan %5,0 seviyesinin korunması. Bu oran Fed’in orta vadeli hedefinin çok üzerinde ve gerileme hızı bu şekilde devam ederken istihdamda da düzelme sürerse Fed beklenenden erken bir faiz artışına gidebilir (olumsuz).
İkincisi ise %5,4 ile zirvenin görünmesinin ardından belirgin bir düşüş olmasa da çekirdek oranlar gerileme sinyali verdiği için en kötü yani en yüksek seviyelerin geride kaldığı düşüncesi. Bu doğrultuda enflasyondaki gerilemeyle de böyle yavaş oldukça Fed’in acele etmeyeceği beklentisi (olumlu).
Bu iki görüş arasında fiyatlamalar nasıl oldu?
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi iyiyi seçme taraftarı olan piyasalar veriyi risk iştahı bakımında olumlu algıladı ve ilk fiyatlama dolar negatif oldu. ABD Dolar Endeksi verinin ardından 92,30’a gerileyerek haftalık bazda negatif tarafa geçerken ons altın yeniden 1.800 dolara çıktı. Altında 200 günlük HO seviyesi olan 1.810 dolar üzeri kalıcılığı takip edeceğiz ve eğer bu seviye üzerinde tutunma olmazsa fiyat bir süre daha 1.780 dolar yakınlarında işlem görmeye devam edebilir.
TÜFE’nin açıklanmasının ardından gelecek hafta yapılacak FOMC toplantısının önemi de arttı. Komitede varlık alımlarının kısıtlanması zaten gündemde ve tartışılıyor, hatta Powell, bu yıl içinde kısıtlamanın başlayabileceğini söyledi. Ancak bu takvim Ekim mi Aralık mı olacak ve komite enflasyonun halen %5 üzerinde olmasını nasıl yorumlayacak? Bu sorulara cevap için toplantıyı bekleyeceğiz.
Yurt içine baktığımızda;
Veriler tatsız, ilki Tarım-ÜFE, yani üreticilerin ürettiği ürünün satışındaki fiyat değişimi, bu veri hesaplanırken üreticinin maliyeti olan mazot, gübre, ulaşım, talep, doğal koşullar gibi faktörler baz alınıyor. Kurdaki yüksek seviyeler, mazottaki oran ve ithalatın ağırlığını hesaplayınca verinin yüksek olması şaşırtmıyor, ancak son oran 26 ayın zirvesinde. Tarım -ÜFE, üretici ve tüketici endeksinin de öncü göstergelerinden olduğu için önemli ve son rakamlar enflasyonda düşüş işareti vermiyor.
Bir diğer veri ise konut satışları, konut satışları pandemi döneminde rekor kırmıştı ve geçen yıla göre düşüş sürüyor. Düşüşteki nedenlerin başında hem alım gücünün azalması hem inşaat maliyetlerinin rekor kırması hem de konut fiyatlarındaki artış oranı etkili oluyor.
TCMB’nin konut fiyatları raporu geriden geliyor, fakat güncel orana baktığımızda, Haziran ayında ülke genelinde konut fiyatları önceki yıla göre yaklaşık %30 arttı. TÜİK verilerine göre ise konut satışları Ağustos’ta geçen yıla göre %17 azaldı. Fakat yabancının alımı ise geçen yıla göre %50 arttı. Yabancı, TL’deki rekor düşük seviyelerden faydalanırken yerleşiklerin konut sahibi olma imkanı ise git gide azalıyor.