Son günlerde Orta Doğu’da gerilimin tavan yapması, ham petrol fiyatları üzerinde etkili olurken, bu durum Eylül ayı boyunca küresel arz ve talep dengesine dayalı fiyatlamaların önüne geçmiş durumda. Küresel piyasaların bir gözü Orta Doğu’daki olumsuz gelişmelerin üzerinde. Son olarak İsrail ve İran arasındaki çatışmalar, Orta Doğu’da savaşın genişlemeye başladığına dair yorumları artırmış durumda. İran'ın füze saldırısının ardından İsrail’in olası misillemesi petrol fiyatları üzerinde doğrudan etkili oldu. İsrail'in İran'ın petrol altyapısını hedef alacağı endişesi fiyatları yükseltti.
Son gelişmelere bağlı olarak Brent petrol dünkü işlemlerde %3,8 oranında yükselerek, bugünkü geri çekilmeden önce 81,17 dolara kadar çıktı ve son bir haftada %13 arttı. WTI petrol vadeli işlemleri de benzer bir ivmeyle günün erken saatlerine kadar 78,76 dolara kadar yükseldi. Ham petroldeki son bir haftalık yükseliş eğilimi, Mart 2023’ten bu yana en yüksek haftalık değer artışı olarak gözlemlenirken, petrol fiyatları Ağustos ayı seviyelerine geri döndü.
İran’a Yönelik Olası Saldırı Fiyatları Yukarı Çekti
İran’ın füze saldırısının ardından İsrail’in özellikle İran’ın petrol sahalarına saldıracağı beklentileri, ülkenin petrol arzındaki önemli konumundan ötürü petrol fiyatlarını hızla yukarı çekti. İran, dünya petrol arzının önemli bir kısmını oluşturuyor. Günlük 1,7 milyon varil ihracat kapasitesine sahip İran’ın petrol altyapısına yönelik olası bir saldırı, küresel arzda ciddi bir kesinti riski anlamına geliyor.
Bu bağlamda ABD Başkanı Biden’ın sağduyu çağrısı ise piyasaları kısmen rahatlattı. Biden’ın, İsrail’e İran’ın petrol sahalarına saldırılmaması koşuluyla bir takım teşvikler vaat etmesi, tansiyonu bir miktar düşürse de piyasalarda belirsizlik hâlâ yüksek kalmaya devam ediyor. Bu durum, kısa vadede volatilitenin yüksek kalmasına yol açabilir.
Orta Doğu’daki gelişmelerin haricinde, petrol fiyatlarını etkileyen diğer faktörler arasında petrol üretimindeki arz-talep dengesi bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde OPEC+’ın, küresel talebin zayıf seyretmesine bağlı olarak üretim kesintisine gittiğini gördük. Son gelişmeler, OPEC+’ın üretim kesintisini yeniden değerlendirmesini gündeme getirebilir. Petrol fiyatlarının hızlı şekilde artmaya devam etmesi, petrol arz eden ülkelerden yeni bir hamle gelmesine neden olarak fiyatlar üzerinde bir baskı oluşturabilir. Bazı uzmanlar, OPEC+’ın arzını yeniden artırması için Brent petrolün 90 dolar bandına kadar yükselmesi gerektiğini düşünüyor.
Küresel Talep Yakından İzleniyor
Diğer yandan jeopolitik risk kaynaklı artış göz ardı edildiğinde, petrol fiyatları üzerinde küresel bazda ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak bir baskı söz konusu. Özellikle dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin’de son dönemlerde görülen ekonomik yavaşlama ve buna bağlı düşen talep, fiyatlar üzerindeki baskının ana kaynakları arasında. Çin politika yapıcıları ülkedeki ekonomik yavaşlamaya dair teşvik paketleri açıklamaya devam ederken, bu politikanın işe yarayıp yaramayacağı yönündeki belirsizlik devam ediyor.
Petrol fiyatlarında son bir haftalık dik ivmeli yükselişin ardından Orta Doğu’da yeni bir gelişmenin olmaması, bugün kâr alımı olarak yorumlanabilecek kısmi düşüşlere neden oluyor. Brent ve WTI, bugün ortalama %2 oranında geri çekilirken, bölgede tansiyonun yeniden yükselmesi fiyatların yeniden hızlı şekilde yukarı çevirebilir. Bu, yatırımcıları tetikte tutan bir gelişme olarak takip ediliyor.
Piyasada fiyatları hızla yukarı iten diğer bir tetikleyici ise hedge fonların pozisyonları olarak görülüyor. Fonların, Orta Doğu’daki arz kesintisi riskini fiyatlayarak satış pozisyonlarını kapatması, fiyatların daha hızlı yukarı gitmesinde etkili olduğu düşünülüyor.
Sonuç olarak ham petrol piyasasında öncelikli risk, Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risk olarak kalmaya devam ediyor. İran’ın petrol sahalarının risk altında olması, petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesinde etkili olmaya devam ediyor. Bunun yanında Çin’in petrol talebi yakından izlenirken, ekonomisindeki zayıflığın devam etme durumu ve OPEC+’ın olası bir kapasite artırımına gitmesi, önümüzdeki dönemlerde fiyatlardaki yukarı yönlü baskıyı azaltabilir.
Brent ve WTI İçin Güncel Destek ve Direnç Seviyeleri
Teknik açıdan bakıldığında, Brent vadelilerinin son sıçramayla birlikte Temmuz-Eylül geri çekilmesi sırasında önemli bir direnç noktasına ulaştığı görülüyor. Son düşüş eğilimi dikkate alındığında, bu hafta başında 80 dolar bandına adım atan Brent fiyatı fib 0,618 gibi önemli bir direnç noktasını test etmeye başladı.
Mevcut seviye, Ağustos ayında da test edilirken, bu noktadan gelen satışlar düşüş eğiliminin devam etmesine yol açtı. Mevcut ivmede haftalık kapanışın 80 doların üzerinde gelmesi durumunda, fiyatın 83 dolar ve ardından 87 dolara doğru hareket edebileceğini görebiliriz.
Bununla birlikte tansiyonun düşmesi, fiyatlarda da bir rahatlamaya neden olarak 80 dolar direncinin kırılamamasını sağlayabilir. Bu durumda ise 78 dolar ilk destek noktası olarak ön plana çıkıyor. Olası bir kırılımda ise Brent vadelilerinin 75 dolara kadar geri çekilebileceğini görebiliriz.
WTI vadeli grafiğinde ise trendin devamı için geçilmesi gereken kritik seviye 77 dolar olarak görülüyor. Bu direncin üzerindeki ivmelenmede 80 ve 84 dolar hedefleri gündeme gelebilir. Alt bölgede ise ortalama 74,8 dolar ilk destek olarak takip edilecek olup, altında günlük kapanışlarda 70-72 dolara kadar bir geri çekilme görülebilir.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.