Perşembe günü haftanın en önemli işlem günü olarak öne çıkıyor. Yurt içinde enflasyon oranı küresel tarafta ise İngiltere ve Avrupa Merkez Bankalarının toplantısı takip edilecek.
Dünyada enflasyon son derece yüksek olurken Türkiye ise ülke bazında en fazla enflasyona sahip ülkeler arasında yer alıyor. Enerji ve gıda gibi enflasyonu yükselten kalemlere karşın ülkemizde enflasyonun çok daha yüksek olmasının ana nedeni dışa bağımlılık ve dövizdeki yükseliş oldu. Eylül itibarıyla faiz indirimine gidilmesi dövizde önü alınamaz bir atağa neden oldu ve Aralık ayında dolar kuru 18,40'a kadar çıktı. Müdahaleler sonrası dövizdeki oynaklık azalsa da o günlerdeki yükselişin enflasyona olan yansımasını bugünlerde görüyoruz. Aralık ayında %36 olan enflasyonun Ocak'ta %45'e çıkması bekleniyor. Bu oran son derece korkutucu bir oran. Faizin %14 olduğunu tekrar hatırlarsak liranın reel kaybının ne kadar arttığını da görebiliyoruz. Dolayısıyla ne dolarizasyon azalıyor ne de TL'nin reel değeri korunabiliyor.
Üretici fiyatları 2021'de %79,89 oranında arttı. Böylesi bir maliyetin ise yarısından daha azının fiyatlara yansıtıldığını görüyoruz ve eğer ÜFE son ayda da artmaya devam ederse ÜFE – TÜFE arasındaki makasın daha da açılması enflasyonda zirvenin görülmediği anlamına gelir. Bu da ilerleyen aylar için %50'nin aşılması demek olur ki zaten İstanbul'da enflasyon %50'yi aşmış durumda. Resmi olarak 16 milyon nüfusa sahip olan İstanbul'daki enflasyon ülkenin geneli için oldukça önemli bir gösterge niteliğindedir ve görünüm Ocak ayının zirve olmayacağına işaret ediyor.
Enflasyon artmaya devam ederken para politikasında ise değişiklikten kesinlikle bahsedilmiyor. Bakan Nebati, açık açık faiz artırımı masada olmayacak alternatifleri konuşalım dedi. Yanlış zamanda yanlış bir politika uygulanması, enflasyonun yükselmesi ve büyümenin de zorlanmasıyla dövizin düşmesi de stabil kalması da mümkün değil.
Her enflasyon verisi durumun ne kadar zor olduğunu açıkça gösterirken ekonomi aktörleri de siyasi kanat da mevcut politikada ısrarcı ve Mart sonuna kadar bu durumun devam edeceği belirtildi. Peki zor daha da zor olunca durumu düzeltmek de daha da zor olmayacak mı? Herkesin her şeyi bildiği bir durum bu, ama ve lakin hatadan dönülmüyor. Olan alım gücü her gün düşen vatandaşa oluyor.
Gelelim merkez bankalarının toplantılarına. ECB kanadında değişiklik beklenmiyor, çünkü başkan Lagarde da diğer yetkililer de bu yıl teşviklerin devam edeceğini, faiz artırımının olmayacağını söylediler. Fakat iki önemli nokta var, biri enflasyon diğeri istihdama ve buna bağlı ekonomik görünüm.
Euro Bölgesi'nde enflasyon rekor seviyeye çıktı. Aralık'ta %5 olan oran Ocak'ta %5,1 ile sınırlı artsa da önemli olan gerilemenin yaşanmaması. Bu durum bölgede de zirvenin görülmemiş olduğu anlamına geliyor.
Öte yandan bölgede işsizlik oranı ise %7 ile en düşük seviyede. Yani teşviklerle desteklenen şirketler ayakta kalmayı başarırken işe alımlar da sürüyor. Bu durum sektörlerin toparlanma gösterdiğinin de işaretidir.
Pandemi döneminde istihdam gerek ABD'de gerekse Euro Bölgesi'nde desteklenerek öne çıkarıldı. İyi, güzel ama enflasyon görülmemiş seviyelere çıktı ki bu bir ülke ekonomisi için en büyük sorundur. ABD bu konuda işin ciddiyetini kabul etti ve Mart'ta faiz artırımının geleceğinin sinyalini verdi, fakat ECB halen geçici ifadelerine devam ediyor. Bu durumu riskli buluyoruz ve bankanın daha erken sıkılaşmaya gideceğini düşünüyoruz. Aksi durumda Fed ile olan bu ayrışma gerek döviz üzerinde gerekse piyasalar üzerinde zorluklara neden olabilir.
Faiz artışı beklenirken pas geçen ardından faizin sabit tutulması beklenirken de faiz artıran İngiltere Merkez Bankasının çeyrek puanlık faiz artışı yapması bekleniyor. Yıl içinde de faiz artışının devam edeceğine dair açıklama yapılmasının beklendiği bu toplantıda küresel enflasyonist risklerin ön planda tutulması bekleniyor.
Döviz tarafındaki fiyatlamalara baktığımızda;
USD/TRY kurunda 13'lü seviyelerdeki seyir devam ediyor. Enflasyonda beklenti üzerinde bir bozulma olması ve ÜFE'de de yükselişin devam etmesi durumunda kurda 13,80'e yaklaşan bir ilerleme olabilir. Ancak son haftalardaki syre baktığımızda bu fiyat da işlem aralığı içinde. Yukarı yönlü hareket için ilk etapta 14,0 seviyesi önemli. Biz 14,80'i ise yeni bir ralli için kritik görüyoruz. Şimdilik mevcut seyir korunmaya devam edebilir.
GBP/USD tarafında faiz artışı kuru 1,36 üzerine taşıyabilir, fakat kurda düşüş hareketinin devam etmesini bekliyoruz. Yarınki olası yükseliş dışında kurda yakın vadede 1,3370'i ilk destek olarak izliyoruz.
EUR/USD dolardaki gevşemeye ek bugünkü enflasyon sonrası 1,13 üzerine çıktı. İşlemlerde 1,1380'i direnç olarak gördüğümüzü, fakat ilerleyen dönemde 1,1170 desteğine doğru düşüş beklediğimizi tekrar belirtmek isteriz.