📖 2. Çeyrek Kazanç Rehberiniz: Bilanço Raporu Sonrası Yükselen Hisseleri ProPicks ile KeşfedinDevamını Oku

Petrol, İran ve Bariz Gerçeklik

Yayın Tarihi 26.01.2021 16:05
USD/BRL
-
LCO
-
CL
-
Beyaz Saray'daki ilk gününde, Başkan Joseph Biden kendisinden önceki başkan Donald Trump'ın bazı uygulamalarını geri almak adına bir dizi kararname imzaladı. Bu kararlar arasında şüpheli bir şekilde eksik olan ise, İran' ın petrol ihracatına yönelik ambargoyu iptal etmeye ya da en azından Trump'ın iki yıl süren "maksimum acı" politikasına maruz kalan ülkeyi biraz da olsa rahatlatmaya yönelik bir karardı.
 
Biden'ın Hazine Bakanı olarak seçtiği Janet Yellen, Senato'ya ABD'nin uyguladığı tüm yaptırım politikalarını inceleyeceğini ve bu politikaların etkin ve doğru bir şekilde uygulandıklarından emin olacağını söyledi. Yellen İran'ın nükleer programına yönelik gözetime uymak için "uygun adımları" atmasını sağlama konusunda yönetimin kararlı olduğunu belirtti.
"İran yalnızca, nükleer çalışmalarına yönelik kısıtlamalara uyması durumunda JCPOA nükleer anlaşması kapsamında yaptırımlardan kurtulabilir. Ek olarak, doğrulanmaları durumunda Hazine'nin İran'ın terörizme ve insan hakları ihlallerine verdiği destekle mücadele konusunda önemli çalışmalarını sürdüreceğinden emin olacağım."
 
 
Bu açıklamaya rağmen, İran'ın Washington'dan beklediği yaptırımları azaltma hamlesinin reddedileceğini düşünen kişi sayısı az. Asıl soru bunun ne kadar hızlı bir şekilde gerçekleştirileceği ve petrol arzına ve fiyatlarına nasıl bir etki edeceği.
 
Petrol Haftalık Grafik

JCPOA, ya da Ortak Geniş Aksiyon Planı, İran'ın nükleer hedeflerini sınırlandırmak adına ABD'nin İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya ile 2015'te sağladığı bir anlaşma.
 
Obama döneminde imzalanan anlaşma kapsamında İran dünyayı (aslında İsrail'i) tehdit edebilecek bir atom bombası geliştirmemeyi kabul etmiş oldu. Karşılığında ise, neredeyse hiçbir kısıtlama olmaksızın petrol ihraç edebilecekti. Trump'ın 2018'de ABD'yi anlaşmadan çekerek İran petrolüne ambargo uygulamaya başladığı için, Biden'ın Washington'ı yeniden anlaşmaya dahil ederek ambargoyu resmi olarak kaldırması gerekiyor. En azından, işlerin bu şekilde ilerlemesi gerekiyor.
 
Ancak şu an yaşanan bunlar değil. Tahran zaten ham petrolünün bir kısmını—ya da İranlı yetkililere inanıyorsanız, büyük bir kısmını—ihraç ediyor. Daha da kötüsü, bu süreçte uranyumunu yüksek derecede zenginleştirmeye devam ediyor olabilir.
 
Bloomberg'in yayınladığı, Cenevre merkezli Petro-Logistics verilerine göre, İran'ın petrol ihracatının Nisan ayından bu yana ilk kez günlük 600 bin varili aşması bekleniyor. Washington merkezli bir danışmanlık firması olan SVB International'a göre sadece Ocak ayında ülkenin petrol ihracatı günlük 30 ilâ 50 bin varil arttı, ancak bu ekstra İran varillerinin rafinerilere mi satıldığı, yoksa daha sonraki satışlar için farklı bir depolama alanına mı taşındığı henüz belirsiz.

İran'ın Petrol İhracatında Bilinenlerden Fazlası mı Var?

 
Tahran'daki yetkililer bu verilerin ülkedeki reel aktivitenin çok küçük bir kısmı olduğuna işaret ediyor. İran Petrol Bakanı Yardımcısı Amir Hossein Zamaninia, üretimin bir iki ay içinde ambargo öncesi seviyelere dönmesini beklediklerini söyledi. Trump'ın ambargosu öncesinde üretim günlük 4,0 milyon varil seviyesinde zirve yapmıştı. Petrol Bakanı Bijan Zanganeh ise Tahran'ın "ambargo döneminde petrol endüstrisinin tarihinin en yüksek rafine ürün ihracatı rekorunu" kırdığını belirtti.
 
Tabi ki ne Petrol Bakanı, ne de yardımcısı nükleer zenginleştirme faaliyetleri hakkında konuşmadı. İran yönetimi nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu belirtiyor. Ancak İslam Cumhuriyeti dışındaki çok az kişi buna inanıyor.
 
Aynı zamanda, Zamaninia ve Zanganeh'in petrol konusunda doğruyu söyleyip söylemediklerini bilmek de zor, ancak bir şey kesin: bu tarz bir gösteriş Trump döneminde mümkün olmazdı. O dönemde herhangi bir açık sözlülük ABD'nin ambargolarına karşı gelerek İran'la işbirliği yapan her ülkeyi zor durumda bırakır, hem alıcıya, hem de satıcıya zarar verirdi.
 
Ancak Biden'ın tamamen COVID-19'la mücadeleye ve evdeki ekonomiyi iyileştirmeye odaklanmış olmasıyla birlikte, İran petrol satışlarını özgürce gerçekleştirebiliyor. Ya da belki de gerçekleştiremiyor.
 
Haftasonunda Endonezya, kendisine ait karasularında yasadışı bir şekilde petrol transferi gerçekleştiren—biri İran, diğeri Panama bayraklı—iki yük gemisine el koydu. Bu gelişme, İranlıların iki yıldan uzun bir süre boyunca Trump yönetimiyle oynadığı kedi-fare oyununa uyuyor: gemiden gemiye transferler, paravan şirketler ve susturulan uydu sinyalleri—Trump'ın "maksimum acı" politikasına maruz kalan diğer bir petrol üreticisi olan Venezuela'nın da uyguladığı yöntemler.
 
Biden, siyasi diktatörlüğü yüzünden Venezuela konusunda daha sert adımlar atmak zorunda kalabilir, ancak bu başka bir konu. Siyasi açıdan, Biden'ın İran konusundaki suskunluğu anlaşılabilir: özellikle de bu kadar uç noktalarda yer alıyorken, Trump'ın politikalarını uygulamaya devam etmek onun için iyi bir görüntü olmaz.
 
Bu yüzden, İran müşterilerine açık bir şekilde petrol sağlamak için cesaretlenmiş durumda ve yakın zamanda eski bir dostunun kapısını çalabilir: Çin.
 
Trump'ın 2018'de uygulamaya başladığı ambargoya dek Çin, İran'ın en büyük ham petrol ve kondensat alıcısıydı. Sonrasında ise uzun bir süre boyunca, bazı Çinli rafineriler yukarıda belirttiğimiz gizli metodları kullanarak İranlı satıcılardan petrol almaya devam etti.

Çin İran Petrolü İçin İstekli Olacak

 
New York merkezli Avrupalı bir aracılık kurumunda görev yapan ve Çin pazarına İran ham petrolü satma konusunda deneyim sahibi olan bir ham petrol taciri, kükürtlü ham petrolün Shandong'daki küçük rafineriler için ideal olduğunu belirtti. Konunun hassasiyeti sebebiyle ismini vermek istemeyen tacir şöyle konuştu:
"Biz konuşurken bile bu anlaşmalar yapılmaya devam ediyor. Hem İran'ın, hem de Venezuela'nın ham petrolleri, Çinli küçük rafinerilerin tam da ihtiyacı olan türde. Trump'ın ambargosu sebebiyle bu rafineriler, kendileri için ideal olmayan ABD ham petrolünü bile satın alarak onu diğer sınıflarla karıştırıyorlardı. İran ham petrolü onlara böyle sorunlar üretmeyecek. Kalitenin de dışında, İran petrolü aynı zamanda ABD ham petrolünden çok daha ucuz. Aynı bölge içinde nakliyat ve depolama yapmanın mantıksallığını da eklersek, İran'dan alım yapmak Çinliler için en doğru seçim haline geliyor."
 
İran pazarlarını geri alıyor olabilir, ancak daha fazlasını istiyor. Petrol Bakanı Zanganeh bu hafta Tahran'ın ham petrolüne yönelik ambargonun kaldırılması durumunda anlaşma kurallarına uyacağını taahhüt ederek, ABD'ye nükleer anlaşmasına yeniden katılması çağrısında bulundu.
 
İran'ın böyle bir söz vermek için geçerli bir nedeni var. Ambargoların kaldırılması petrol ihracatını yeniden yasal hale getirerek, alıcıların zarar görme riskini ortadan kaldıracak. Daha da önemlisi, Trump döneminde Dışişleri ve Hazine bakanlıkları tarafından kapatılan önemli uluslararası kredi yollarını İran'a yeniden açacak.
 
Ajandasından şaşmayan Beyaz Saray, Tahran konusunda hızlı bir karar beklenmediğini açıkladı. Biden'ın Dışişleri Bakanı olarak seçtiği isim Tony Blinken, yönetimin nükleer anlaşmaya dönmek için önünde "uzun bir yol" olduğunu ve bir karar vermeden önce İsrail ve Körfez ülkelerine danışacaklarını söyledi.
 
Yine de, gerçekler Washington'ı beklediğinden daha hızlı bir şekilde hareket etmeye zorlayabilir. Bunun için katalist ise muhtemelen İran'ın nükleer programı olacak.
 
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun bu ay yayınladığı ve Washington Post tarafından incelenen bir rapora göre, İran nükleer başlıklar üretmekte kullanılabilecek uranyum metalinin üretimi için gereken ekipmanlar üzerinde çalışmaya başladı.
 
Bu da İran'ın JCPOA koşullarını ihlal ettiği anlamına geliyor. İran bu ay içinde yaptığı açıklamada Fordow tesisinde uranyum zenginleştirme çalışmalarının %20 devam ettiğini açıkladı ki bu da nükleer bir silah için gerekli olan %90'ı zenginleştirmeye daha da yaklaşmış olması demek.

İran'ın Nükleer Çalışmaları Konusunda Acil Eylem Gerekli

 
Alman parlamentosunun dış ilişkiler komitesinin üyelerinden Omid Nouripour, İran'da Haziran ayında gerçekleştirilecek başkanlı seçimiyle birlikte, her önemli konuda son söz sahibi olan Ayetullah Ali Hamaney'in yakın çevresindeki ödün vermeme yanlısı gruba daha yakın bir hükümetin başa gelebileceğini söyledi:
"Zamanımız tükeniyor. Konuşmadığımız, denetim yapmadığımız her gün, santrifüjler daha da hızlı bir şekilde dönüyor."
 
Rusya'nın Viyana'daki Uluslararası Organizasyonlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov da JCPOA'da yer alan ülkelere daha hızlı hareket etme çağrısı yapıyor.
 
Ulyanov, Tahran'ın 21 Şubat itibariyle Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun Ek Protokol ve Güvenlik Anlaşması'na bağlılığını sonlandırabileceği konusunda uyarıyor. Ulyanov'a göre böyle bir adım "İran'ın nükleer programının ne durumda olduğuna yönelik bir inceleme yapma şansını ciddi biçimde azaltır." ABD'nin Körfez bölgesindeki çıkarlarını dengelemeyi hedefleyen Rusya her zaman İran'ın "büyük abisi" rolünü oynadığı için, anlaşmaya geri dönme çağrısı sürpriz değil.
 
Diplomatik açıdan, İran'ı taleplerinden uzun süre uzak tutmak zor olacak. İslam Cumhuriyeti hala geçen yıl Trump'ın emriyle öldürülen üst düzey generali Kasım Süleymani ile İsrail tarafından ateşlendiğine inandığı uzaktan kontrollü bir silahla öldürülen nükleer bilim adamı Mohsen Fakhrizadeh'nin ölümlerini hala hatırlıyor. Bunlar öncesinde, İran 2019'da Suudi petrol havzalarına gerçekleştirilen bir saldırının ve ABD'ye ait insansız bir hava aracının düşürülmesinin arkasında olmakla suçlanmıştı. Dünya güçleri, İran'ın yeniden saldırgan bir hale gelmesini istemiyor.
 
ABD'nin ambargoyu kaldırması durumunda, İran'ın Trump döneminde kaybettiği günlük 2,0 - 2,5 milyon varillik ihracatı yeniden elde etmeyi denemesi beklenebilir.
 
İran'ın da üyesi olduğu OPEC'in piyasaya girecek ek varillerle nasıl bir baş edeceğini görmek ilginç olacak.

OPEC Kesintileri Sonrasında Petrol Fiyatları Henüz İyileşmeye Başladı

 
Dokuz ay süren üretim kesintilerinin ardından, 13 üyeli OPEC ve Rusya liderliğindeki 10 müttefiki—OPEC+ olarak bilinen ittifak—ABD ham petrolü için yaklaşık 52 dolarlık, Brent için ise yaklaşık 55 dolarlık salgın öncesi fiyatlara geri dönmeyi başardı. COVID-19 aşılarına yönelik iyimserlik de bu toparlanmada etkili oldu.
 
Suudiler'in yaptığı "sürpriz kesinti", bu ay ham petrole ek 5 dolarlık bir sıçrama sağladı. Geriye dönüp baktığımızda, bu hamlenin muhtemelen Suudiler'in ABD-İran arasında bir anlaşma sağlanması ihtimaline karşı uyguladığı bir koruma gibi görünüyor. ABD'nin İran'la yeni bir nükleer anlaşmaya doğru ilerlemesi durumunda, müzakerelerin duyurulmasıyla birlikte petrol fiyatları varil başına 5 dolara kadar düşebilir.
 
Ancak Biden'ın COVID-19'la mücadele kapsamında uygulayacağı trilyonlarca dolarlık teşvik planları da ham petrol fiyatlarını kısa vadede destekleyebilir.
 
Teknik indikatörler de petrol için avantaj sağlayabilir.
 
Kolkata, Hindistan merkezli SK Dixit Charting'den emtia uzmanı Sunil Kumar Dixit:
"(ABD ham petrolünde) mantıksal olarak zayıf bir ihtimal olsa da, 53,80 doların üzerinde sürdürülebilir bir hareket fiyatı 57 ve 62 dolar seviyelerine çıkarabilir. Petroldeki aralığın dinamiği şu an bu şekilde."

Arz Dengelenebilir, Ancak İran Taviz Vermeyecek

 
İran faktörü, OPEC'in önemli üyelerinden biri olan Libya'daki çatışmaların yeniden başlamasıyla birlikte de geçici olarak dengelenebilir. Libya'nın ham petrol ve kondensat üretimi, sağlanan bir ateşkes sonrasında bu ay, altı yıldan uzun bir sürenin en yüksek seviyesi olan günlük 1,25 milyon varil seviyesine yükselmişti. Ancak Libya'daki dinamik çok hızlı bir şekilde değişiyor ve petrol ihracatı müzakerelerle birlikte devam edebilir.
 
Suudiler piyasayı dengelemek adına kendi üretimlerinde daha derin kesintiler yapacaklarını duyurabilir. Ancak bunun bir bedeli var: Kesilen her varil, bir rakibe kaptırılan pazar payı demek. Suudiler'in OPEC'teki belirleyici pozisyonu konusunda şüphe olmasa da, asıl soru grubun geri kalanı hiç umursamazken kendi kazançlarından fedakarlık yapmayı ne kadar sürdürebilecekleri.
 
Kesin olan şey, ekonomisini neredeyse çökerten Trump ambargosuyla geçen iki buçuk yıldan uzun bir sürenin ardından, İran'ın toparlanmak amacıyla petrol üretimini ve ihracatını maksimum seviyeye çıkarmak isteyeceği. İran ne OPEC'le, ne de "maksimum acı" politikası boyunca Trump'ı desteklemekten memnun olan Suudiler'le bir uzlaşmaya varmaya heves etmeyecek.
 
Enerji danışmanlık firması Wood Mackenzie'den stratejist Ann-Louise Hittle:
"İran şu an görmezden gelinen bariz gerçek."
 
Açıklama: Barani Krishnan, incelediği her piyasadaki analizlerine çeşitlilik katmak amacıyla kendine ait olmayan çeşitli görüşleri de yazılarına katmaktadır. Kaleme aldığı emtia ya da menkul kıymetlerde bir varlık ya da pozisyon sahibi değildir.

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.