ABD ham petrolü varil başına 60 Dolar'a, Brent de 70 Dolar'a ulaşmadan petroldeki yükselişin durması muhtemel değil. Ölçülmesi daha zor olan kısım ise: bu noktadan sonra nereye gidecek?
Aynı zamanda ABD ile Çin bir ticaret anlaşmasına varırsa altına ne olacağına dair bir açıklık da yok. Makro analistler, geçen hafta son 11 ayın en yüksek değeri olan 1.350 Dolar'a ulaşan altın vadelerinin böyle bir senaryoda güvenilirliğinin bir kısmını kaybedebileceğini düşünüyor. Ancak altın tacirleri ulaşılacak ekonomik canlılığın mücevherata olan bastırılmış talebin kilidini açacağına inanıyor.
Ham Petrolün V Şekilli Toparlanması Devam Edecek Mi?
Cuma günü petrol işlemleri tamamlandığında birçok kişi petroldeki V şekilli toparlanmanın dördüncü çeyrekteki çöküş kadar güçlü bir şekilde devam edip etmeyeceğini merak ediyordu. ABD WTI ham petrolünü 51-53 Dolar aralığına, İngiltere Brent'i ise 61-63 Dolar aralığına sıkıştıran çöküşün ardından ham petrol üst üste ikinci haftasında da çarpıcı bir geri dönüş yaşamayı başardı.
Petrolün patlayıcı performansının nedenlerinden biri Washington ve Pekin'in ticaret anlaşmasının sonuna yaklaştığına dair söylentiler. ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin Başkan Yardımcısı Liu He ile Cuma günü görüşmesi ve iki tarafın yetkililerinin müzakerelerde ilerleme kaydedildiğine dair ortak açıklamaları bu hissiyatı artırdı.
Yine de ABD-Çin anlaşmazlığına gelecek çözüm petrol ve diğer emtialar için hem yükseliş hem de düşüş anlamına gelebilir.
İlk olarak, gerçekleşecek bir anlaşmanın ardından Çin Washington'ı memnun etmek için önemli büyüklükte bir ABD ham petrolü siparişi verecek.
Trump yönetiminin Çin ürünlerine getirdiği milyarlarca dolarlık gümrük vergisi olmayınca, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'in büyüme beklentisine yönelik güven yükselecek ve piyasalardaki risk iştahını artıracak. Pekin toparlanmayı hızlandırmak için ekonomik teşviklere bile yönelebilir, bu da yatırımcıların iştahını daha çok artırır.
Petroldeki Zirveler Gerileyebilir
Ancak nihayetinde kaybolan tüm piyasa coşkularında olduğu gibi, Çin'den orantılı veri gelmemesi dahilinde—ya da, petrol açısından özellikle ham petrole olan talepte bir artış yaşanmadıkça—bir ticaret anlaşmasının sağlayacağı yeni zirveler zamanla kaybolabilir.
Günlük 12 milyon varille şimdiden dünyanın en büyük üretimini sağlayan ABD ham petrol üretimi, bu yıl 2020 için öngörülen günlük 13 milyon varil üretim hedefini geçebilir.
ABD üretimindeki bu artış, Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC'in yaptığı üretim kesintisini dengeleyebilir. Bazı analistlere göre, ABD ham petrolü Orta Doğu'da üretilen ağır petrolün daha hafif bir çeşidi olsa da, küresel açıdan önemli olan toplam arz miktarı.
Durham, North Carolina bazlı ICAP'te enerji vade komisyoncusu Scott Shelton'a göre ticaret anlaşmasının sağlanması petrol piyasası için kaçınılmaz son gelişme olabilir.
Petroldeki daha faydacı boğalardan biri olan Shelton, ham petrolde bu yıl yaşanan %25'lik yükselişin arkasındaki koruma fonlarının bazılarının önümüzdeki üç ila altı ay için piyasaya daha nötr baktıklarına inanıyor:
"Asıl soru, bu tutumu uzun süre koruyup korumayacakları."
"Fiyatların bir hafta daha 100 günlük hareket ortalamasının üzerinde kalması piyasanın da bu seviyeyi onaylamasıyla birlikte bunu sağlayabilir, ancak ben genel makro konusunda şüpheliyim."
Shelton ekledi:
"Bu yükseliş retoriğini sürdüren bir sonraki faktörün ne olacağını merak ediyorum."
Şüpheli Emtia Galibiyetleri
Diğer analistler de emtia piyasalarındaki içi boş kazançların olduklarından daha önemli bir şekilde tanımlanmalarına dikkat çekiyor.
Bu örneklerden biri: Trump destekçilerinin haftasonunda Pekin'in 10 milyon kilelik ABD soya fasulyesi alacağına dair heyecanla attıkları tweetler. Verilere göre Çin ticaret savaşı başlamadan önce zaten yılda 36 milyon kile satın alıyordu.
South Dakota Valisi Kristi Noem, Trump'ın Çin ve AB ile girdiği ticaret savaşları sebebiyle misilleme olarak soya fasulyesi ve buğday gibi ABD ürünlerine uygulanan gümrük vergilerinin eyaletindeki ekonomiyi ve büyük tarım gücünü "mahvettiğini" söyledi.
Noem ekledi:
"Çiftçiler riske, fiyatların yükselip düşmesine alışkındır, ancak emtia fiyatlarındaki bu sürekli düşüklük birçok çiftçi ailenin tarımı bırakmasına neden oluyor."
Ticaret Anlaşmasının Ardından FED Sertleşir Mi?
FED Başkanı Jerome Powell'ın Meclis'te yarıyıllık beyanını vermesi ve küresel ekonomideki değişim rüzgarlarının arasında Merkez Bankası'nın düşüncelerine yönelik sinyaller verecek olmasıyla birlikte Çarşamba günü altın yatırımcıları için önemli bir gün olacak.
Geçen haftaki son FED para politikası toplantısı tutanakları faiz oran artırımlarını durdurmak adına yetkililerin hem fikir olduklarını göstermiş olsa da, küresel büyümeye yönelik risklerdeki düşüş değişime yönelik bir etken olabilir.
Değerli metal analistlerinin toparlanan Çin ekonomisinde mücevherata olan talepteki artışı hesaba katsalar bile, ticaret savaşı sayesinde güvenli liman statüsüyle güçlü kalan altın bir anlaşmaya varılmasının ardından bu özelliğini kaybedebilir.
Çin büyümesine yönelik daha güçlü öngörüler enflasyon beklentilerini ve küresel GSYİH revizyonlarını yükselterek şu ana dek ılımlı olan FED'in daha sert bir tutum takınmasına neden olabilir.
Böyle bir gelişme de hisseler ya da altın için kötü haber olabilir.