Ticaret savaşı tiyatrosu, 16 ay boyunca Washington'dan New York'a, Pekin'den Londra'ya kalabalık kitleler karşısında sahne aldı.
Aynı zamanda senaryonun da yazarı olan iki başrol oyuncusunun bir sonuca ulaşma konusunda aceleci görünmemesiyle birlikte drama neredeyse her gün eklenen yeni hikayelerle genişleme ve sergilenme süresi konusunda sonsuz bir kapasiteye sahip gibi görünüyor. İki oyuncu için bazen daha karizmatik davranmak, anlamlı bir sonuç elde etmekten daha önemli gibi.
Bu arada izleyiciler de heyecandan değil ama bu tiyatro dışında kayda değer başka bir şey yaşanmıyor olması sebebiyle koltuklarına yapışmış durumda. Salonu bir anda terkedebilirler ancak bunu yapmayacaklar. Kendi istekleriyle kalan rehineler gibi, şovun sürekliliğini sağlıyorlar.
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Başkanı Xi Jinping eğer ülkeleri ve vatandaşlarının çıkarları için ortaya koydukları çabanın böyle klişe bir yazıya önemsiz hale getirilmesinden rahatsızsa, o zaman eylemlerinin rehin aldığı tacirlerin ve piyasaların ticaret savaşı ve beraberinde getirdiği belirsizliğin yol açtığı günlük değişimlerden aynı derecede rahatsız olduklarını farketmeli.
Dalgalanma Yön Tacirlerine Zarar Veriyor
Her gün yaşanan dalgalanma bazılarına fayda sağlıyor olabilir, ancak bu herkes için geçerli değil, özellikle de yön eğilimi olanlar için. S&P 500'ün müzakerelerin çok iyi geçtiği anlatısı sayesinde muhtemel yeni bir rekor zirveye sıçrama yapacağı bir başka haftaya başlarken, emtia da dahil genel piyasalardaki yorgun hissiyat şu şekilde: "bir ticaret anlaşması elde edilecek mi, edilmeyecek mi?"
Salı günü Economic Club of New York'ta bir konuşma gerçekleştirecek olan Trump da bu konuda bize direkt olarak seslenebilir.
Trump Açıklık Mı Getirir, Belirsizlik Mi?
Başkan Trump ticaret anlaşmasının "ilk aşamasının" ne zaman resmiyete geçirileceği ve bunu sağlamak için ne kadar ödün vermeye hazır olduğu konusunda piyasalara detay da verebilir, işleri daha da muğlaklaştırabilir.
Trump Cuma günü Çin'in ABD'nin uyguladığı gümrük vergilerini kaldırmasına yönelik talebini kabul etmediğini belirterek iki tarafın bir imza konusunda gerçekten yol kat edip etmediğine dair yeni şüpheler yarattı.
West Texas Intermediate ve Brent ham petrollerinin ikisi de Cuma günü piyasanın "evet, gümrük vergilerini kaldırıyoruz"dan "hayır, kaldırmıyoruz"a ve daha sonra "tamam, belki kaldırabiliriz"e savrulmasıyla birlikte bu ayın en büyük gün içi sallantılarını yaşadı.
New York'ta işlem gören WTI Cuma günü yaşadığı 1,60 Dolar'lık sallantının ardından haftayı %1,9'luk artışla varil başına 57,24 Dolar'da kapattı.
Londra bazlı Brent ise Cuma günü en düşük ve en yüksek değeri arasında 1,80 Dolar'lık bir hareketin ardından haftayı %1,3'lük artışla varil başına 62,51 Dolar'da tamamladı.
Trump'ın Cuma günkü yorumları sebebiyle piyasa akışlarının devam etmesi iki ham petrol benchmarkının da Pazartesi günü erken Asya seansında yaklaşık %1 düşmesine yol açtı.
Altın yatırımcıları ise, Çarşamba günü Washington'daki Ortak Ekonomi Komitesi, Perşembe günü ise Meclis Bütçe Komitesi karşısında çıkacak olan FED Başkanı Jay Powell'ın merkez bankasının ekonomi, enflasyon ve para politikası görünümüne yönelik yorumlarını yakından takip edecek.
New York COMEX'teki Aralık teslim altın vadeli işlemleri üst üste ikinci gününde de üç aylık dip olan ons başına 1.457,10 Dolar'a gerilemenin ardından 3,50 Dolar, ya da %0,2'lik düşüşle ons başına 1.462,90 Dolar'da kapandı. Haftada ise %3,2'lik gerilemeyle Kasım 2016'dan bu yana en büyük haftalık düşüşünü kaydetti.
Powell'ın Ekim'deki İndirimin Ardından Gevşemede Duraklama Açıklaması Bekleniyor
Powell'ın, FED'in geçen ay faiz oranlarını üçüncü kez düşürmesinin ardından gevşeme programının artık duraklatıldığını tekrar etmesi bekleniyor.
Piyasa gözlemcileri aynı zamanda bu hafta konuşma gerçekleştirecek diğer sekiz FED yetkilisini de dinleme imkanına sahip olacak. Bunlardan biri de, Cuma günü ABD ekonomisinin iyi bir noktada olduğunu söyleyen ve bu yıl yapılan faiz oranı indirimlerinin ekonomiye yönelik potansiyel riskleri ortadan kaldıracağına yönelik görüşünü tekrarlayan New York FED Başkanı John Williams.
Piyasaların ticari anlaşmazlığın büyüme görünümüne yönelik etkisini ölçmeye çalıştığı bu dönemde ABD ekonomisine yönelik taze veriler de yakından takip edilecek.
Çarşamba günü, ABD Ekim ayı Tüketici Fiyat Endeksi açıklanacak. Yıldan yıla çekirdek TÜFE'nin %2,4, TÜFE'nin ise %1,7'de olması bekleniyor. Ancak FED'in favorisi olan çekirdek kişisel tüketim harcamaları %1,6 seviyelerinde-mali kriz öncesinden bu yana %2'lik hedefin altında.
Cuma günü yayınlanacak olan Ekim ayı perakende satışlar ve endüstriyel üretim verileri de imalat sektörünün yaşadığı zorluklar ve aylar süren ticari gerilim karşısında tüketicilerin büyümeyi devam ettirip ettiremediğine ışık tutacak.
Pazartesi günü yayınlanacak olan İngiltere verilerinin ise ekonominin bir önceki çeyrekte yaşanan %0,2'lik daralmanın ardından bir resesyonun kıyısından döndüğünü göstermesi bekleniyor. Almanya'ya ait, Perşembe günü yayınlanacak veriler Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisinin üçüncü çeyrekte bir resesyona girip girmediğini gösterecek. Japonya da Perşembe günü üçüncü çeyrek GSYİH verilerini yayınlayacak.