20 Aralık günü döviz kurunda yaşanan oynaklık hiç görülmemiş bir durumdu. Neden? Öncesindeki bir hafta da hiç normal olmayan oranlarda artan dolar kuru 20 Aralık'ta %11 yükseldi ve 18,40 seviyesini gördü. Günün devamında ise %18'den fazla düşerek 13,50'nin altına indi. Gün içi oynaklık daha önce hiç görülmemiş bir orandaydı. Kurdaki yükseliş yeni değildi, ama altını çizelim alışılmış ve anlaşılır da değildi. Fakat Eylül'den beri yükselen ve Kasım itibarıyla da ivmeyi git gide artıran bu yükselişle tarihi seviyeler görüldü.
20 Aralık'taki kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan TL korumalı vadeli mevduattan bahsetti, ama detaylar yoktu. Detaylar olmamasına karşın daha konuşma devam ederken kurda çok hızlı geri çekilme yaşandı. Hazine Bakanı Nebati, bu durumu dün katıldığı programda şöyle açıklıyor: Biz de çok şaşırdık, bu kadar hızlı tepki beklemiyorduk. Ve hatta bir şey mi yaptık diye sordum arkadaşlara dedi. Bu açıklamadan şunu da çıkarmak gerekir 'bir şeyler yapılabiliyor'. Nebati, aynı konuşmasında hiçbir müdahale olmadan sadece döviz satışlarıyla bu düşüşün yaşandığını söyledi. Öyle ki düşüş tesadüf değildi, çünkü haftanın devamında da bu sürdü.
Peki, bakalım o haftaki veriler ne diyor?
TCMB'nin 24 Aralık ile biten işlem haftasına ait verilerine göre, yurt içinde yaşayan kişilerin bankalardaki döviz mevduatlarında son bir haftada 1,2 milyar dolar artış olmuş. Gerçek kişiler bir haftalık dönemde 429 milyon dolar satarken tüzel kişiler ise 1,6 milyar dolarlık alım yapmış. Hatta bu alımla beraber tüzel kişilerin döviz mevduatları 93 milyar dolara yaklaşarak da rekor kırmış. Ve ayrıca toplam döviz mevduatları da 238,9 milyar dolar ile rekor kırmış.
Yani döviz kurunun rekor seviyeden yaklaşık %30 gerilediği hafta döviz mevduatları artmış!
Aynı hafta TL mevduatlar ise 39 milyar lira azalarak 1 trilyon 791 milyar liraya gerilemiş
Yani TL mevduatlarda artış olmamış!
Gelelim rezervlere, merkezin dövize müdahale ettiği haftanın tam rakamları açıklanmadı. Sadece 3 müdahale tutarı açıklandı. Ancak müdahale haftasında net rezervler yaklaşık 9 milyar dolar azalmıştı. Son haftada ise 5 milyar dolara yakın azalma yaşadı. Swap hariç rezervler de son haftada 9 milyar dolar kadar azaldı.
Yani dövizin zirveden gerilediği hafta rezervlerde düşüş olmuş!
Son hafta yaşananları derlersek, haftalardır hızlı yükselen kur, TL mevduat planı ile düştü diye biliyoruz, ama rakamlar bize döviz mevduatlarının azalma bir yana rekor kırdığını, TL mevduatların ise düşmeye devam ettiğini gösteriyor. Peki rakamlar kurdaki bu düşüşü desteklemiyorsa ve müdahale de olmadığı söyleniyorsa bu denli hızlı düşüş nasıl oldu? Neden rezervler son haftada geriledi?
Gelelim bundan sonraki fiyatlamada etkili olacak en önemli konuya: Enflasyon!
Kasım ayında gıda fiyatlarında rekor artış oldu, bu açlık ve yoksulluk raporunda gördük. TÜİK verileri elbette çok daha az dokunaklı diyelim, ama yapılan tüm araştırmalar Kasım ayında aylık bazdaki fiyat artışının son yılların rekoru olacağını gösterirken yıllık enflasyonun da (resmi olarak) %30'a yaklaşması bekleniyor. Bunun bir de Aralık faturası var ki enflasyon yılı %30 üzerinde tamamlayabilir. Faiz ise %14. Giderek açılan makas kuru da tetiklemeye devam edebilir. Bakınız bu ifade alım satım içeren bir tavsiye değildir, bu ifade iktisadi olarak direkt neden-sonuç olasılığının tahmin edilmesidir.
Enflasyonun yüksek kalacağının ve gerek kur gerekse verilerdeki bozulmanın devam edeceği kaygısının en önemli işaretleri ise CDS ve 10 yıllık faizler. CDS 650'yi aşmasının ardından şimdilerde 550 ile yine en yüksek seviyede. Tahvil ise %24'ü aşarak rekor seviyeye çıkmış durumda. Uygulanan para politikasına karşın faizin yüksek kalması, alternatiflere karşın dövizin halen cazip olması, satıcılara müdahale ya da cezalara karşın fırsatçılığın devam etmesi ve enflasyonun giderek artması... Bunların hepsi risklerin gün gibi canlı kalmaya devam ettiğini gösteriyor.